Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Piyasalarda neler oluyor?

Piyasalarda neler oluyor?
 

Görsel: www.bilgiara.com


Mayıs ayının ilk Perşembe günü (6 Mayıs) Wall Street’te beş dakika içinde yaşanan ‘büyük çöküş ve ılımlı toparlanmanın’ gerçek nedeni araştırılırken piyasalardaki gerilim ve uzun erimli, kalıcı düzenleme çabaları birbiri ardına devam ediyor. Hem de geniş çaplı ve derinlemesine...

Bilindiği üzere, bir trader'ın "milyon" Dolarlık (USD)bir işlemi yanlışlıkla bilgisayara "milyar" USD olarak girdiği iddialarının ardından menkul kıymet piyasalarında bir anda panik başlamış, etkilerini cuma günü de devam ettiren "Kara Perşembe" bu şekilde finans tarihindeki yerini almıştı.(1).

Çalkantılı bir hafta daha,

Geçtiğimiz hafta ortasında ise bu kez "çıplak açığa satış"a getirilen kısıtlamalar gündeme oturdu. Bu yönde bir karar alarak finans dünyasına tek başına meydan okuyan Almanya Başbakanı Angela Merkel, tüm eleştirilere rağmen geri adım atmadı (2). Merkel’in tavizsiz tavrı piyasaları sallamaya devam ediyor... Avrupa’da başka ülkelerin de benzer yasaklar getireceği endişesi dünya borsalarını ve Euro’yu olumsuz etkiledi.

Merkel, ayrıca, gelecek ay Kanada'da yapılacak olan G-20 zirvesinde finansal işlemlere küresel vergi uygulamasını savunacağını belirtirken, diğer liderlerin de bankacılık işlemlerinden harç alınmasına destek vermesini istedi (3). Daha da önemlisi uygulamaya Fransa, İngiltere ve ABD'den destek geldi. Alman başbakan ayrıca Avrupa’da bir kredi derecelendirme kuruluşu kurulması önerisini de tekrarladı. Bu arada, Avrupa Birliği (AB) maliye bakanları hedge fonlara yönelik kısıtlamalar konusunu görüşerek ileri doğru önemli bir adım attılar.

Geçen hafta dünyanın önde gelen tüm sermaye piyasası borsaları önemli değer kayıpları yaşarken, petrol 64.24 USD'a kadar inerek Temmuz 2009’dan bu yana en düşük düzeyi gördü. Yunanistan’da, başkent Atina'da hükümetin aldığı kemer sıkma önlemlerini protesto etmek için 25 bin kadar gösterici Parlamento binasına yürüdü. İspanya’da haftasonu bir bankaya devlet el koyarken dört bankanın da konsolidasyonu gündemde... Ayrıca hükümet meclisi devre dışı bırakarak kamu çalışanlarının maaşlarında yüksek miktarda kesintiye gitme girişiminde bulundu. Sendikalar ise kemer sıkma politikalarıyla mahkemede mücadele edeceklerini açıkladı. İtalyan ekonomisinden de iyi haberler gelmiyor. Bu arada ABD Merkez Bankası FED’in yöneticilerinden Daniel Tarullo, Avrupa’daki borç krizinin ABD ekonomisinin toparlanmasını tehdit ettiğini söyleyiverdi.

Kriz konusundaki doğru öngörüleriyle tanınan New York Üniversitesi'nin ünlü ekonomi profesörü Nouriel Roubini ise, hisse fiyatlarının yüzde 20 daha değer kaybedeceği görüşünde. Roubini, CNBC' ye “Bundan sonra işlerin kötüye gideceğini düşünüyorum” diye konuştu. Emtia ve hisse fiyatlarında düşüş bekleyen ekonomist, güvenli para birimlerine yatırım yapılmasını tavsiye etti.

Avrupa'daki ılımlı yorumcuların görüşüyse, kıtalarındaki (özellikle "güney" kesiminde artan) son ekonomik çalkantı karşısında gereksiz kamu harcamaları kısılıp piyasalarda denetim ve gözetimin sıkılaştırılması ve parasal tabanın genişletilerek özel harcamaların artırılmasıyla sorunun aşılabileceği yönünde...

ABD'de büyük finansal dönüşümün öncü adımları,

Tüm bunlar olurken ABD Senatosu da hafta içi, Perşembe günü, serbest piyasa ekonomisinin beşiği olarak bilinen ülkede yeni bir çığır açacak, bazı yorumculara göre kapitalist devrim niteliğinde, kapsamlı bir finansal reform paketini kabul etti.

Söz konusu yasa tasarı, yalnızca, çok büyük ölçekli finans devlerinin batışı gibi krize damgasını vuran olayların bir daha tekrarlanmaması için önlemler almıyor, aynı zamanda bireysel yatırımcıların haklarını koruyacak, gerektiğinde bankalara devletin el koymasına bile olanak sağlayacak birçok katı kural getiriyor. Bankalar artık hedge fon ve girişim sermayesi (private equity) faaliyetlerinde bulunamayacaklar. Mevduat bankacılığı faaliyetinde bulunan kuruluşlar yatırım bankacılığı yapamayacaklar (4).

Bireysel yatırımcıların mortgage, kredi kartı ve diğer kredi araçlarında kötü uygulamalara uğramasını engellemek amacıyla FED bünyesinde, bağımsız statüde bir "Tüketici Finansal Koruma Bürosu" kurulacak. Büronun bazı konularda yasaklar ve sınırlamalar getirme yetkisi olacak.

Söz konusu tasarı yasalaşırsa tezgâhüstü piyasalardaki türev işlemlerin büyük takas odalarından başka yerlerde yapılması da yasaklanacak. Bankaların türev işlem birimlerini ayrı bir şirket çatısı altında yürütmeleri isteniyor.

Hazine Bakanlığı bünyesinde de bir "Finansal İstikrar Denetleme Konseyi" kurulması planlanmakta. Söz konusu Konsey, sistemin genelini etkileyebilecek büyüklükteki şirketleri izlemeye alarak piyasalarda krizleri tetikleyen finansal balonların oluşmasını engellemeye çalışacak. Bunun için de sıkı sermaye, kaldıraç ve likidite standartları uygulanacak. Büyük ölçekli finans şirketlerinin batma olasılığı halinde nasıl bölünecekleri de bir plan dahilinde önceden belli olacak.

Banka yöneticileri şimdiden taslağın olumsuz etkisinin piyasalarda hissedildiğini, tasarı yasalaşırsa borsalardaki kayıpların çok daha büyük olabileceğini söylüyor. Amerikan Bankacılar Derneği Başkanı Ed Yingling Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu olumsuz düzenlemelerin çoğunun finans kriziyle hiçbir ilgisi yok. Wall Street Tasarısı olduğu söylense de bu metin Main Street’teki bankaları (mevduat bankalarını) vuracak ve bu kuruluşların ekonomiye destek vermesi zorlaşacak” dedi.

ABD yönetiminin ise, finans piyasalarına ilişkin yeni taslağı kabul ettirmek için küresel krize ve dev yatırım bankası Goldman Sachs’a açılan soruşturmanın estirdiği rüzgâra güvendiği belirtiliyor.

Ya Türkiye'ye yansımaları,

Eklemleşen küresel piyasalar gerçeği karşısısında ve normal şartlar altında bu gelişmeler şüphesiz ki ülkemize de yansıyacaktır. 2001 kriz aşısına rağmen kanımca, özellikle de sermaye hareketleri üzerinden gelecek olan bu etkiler görülecektir. Ayrıca siyaset dünyasındaki değişim-dönüşüm ve devinimler de önemli bir etken. Yine de bu konu, başka bir yazımızın konusunu oluşturacak boyuttadır.

Kıssadan hisse

Tüm bu devinim ve değişimler köklü bir dönüşümün habercisi mi yoksa üç yıla yakın süredir -ivmesi düşse de- devam eden küresel iktisadi krizin artçı sarsıntıları mı?

Kanımca neo-liberal iktisat politikaları ve küreselleşme, oldukça pahalıya mal olsa da, hasarlarını onardıktan sonra yoluna muhtemelen uzunca bir süre daha devam edecektir. Keza bu sistem içinde 'Devlet', zararları yayarak kamulaştırmakta, kârları ise belli ellerde toplayarak özelleştirmektedir. Gündeme gelen yeni uygulamalar sadece kamulaştırılan zararları azaltma amacına hizmet edecektir.(5)

İ.Ersin KABAOĞLU,

23 Mayıs 2010, Ankara

Blognot ve Kaynakça:

(1) Borsa jargonunda ‘fat finger’, borsalarda yanlış işlem yapanlara deniliyor. Son bulgulara göre olaydan sorumlu tutulan "tombul parmak" masum! Yetkililerin araştırmalarına göre; New York Borsası 6 Mayıs Perşembe günü büyük fiyat hareketlerinin yaşanması nedeniyle işlemleri yavaşlattı. Bunun üzerine satış emirleri otomatik olarak hiçbir kısıtlama olmayan elektronik borsalara yönlendirildi ve satışlar o piyasalardan yapıldı. Ancak elektronik borsalarda işlem hacminin düşük olması fiyatların hızla aşağıya inmesini de beraberinde getirdi. Buna bir de bilgisayarların yaptığı otomatik satışlar eklenince New York Borsası’ndaki fiyatlar bir anda anlamsız hale geldi.

(2) Çıplak açığa satış: Yatırımcıların hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetleri baştan o kağıdı borçlanmasına gerek olmadan ve o günün fiyatından satabilmesine olanak sağlayan bir sermaye piyasası işlemidir. Eğer fiyat alıcının öngördüğü gibi düşerse, vadesi geldiğinde yatırımcıya daha düşük fiyattan satış gerçekleştir. Bu durumda hiçbir maddi yükümlülük altına girmeden, sadece bir kağıdın değerinin ileride daha da düşeceği varsayımından yola çıkarak para kazanabilmek mümkün olabilmektedir.

(3) Böylesi bir "vergi" yıllar öncesinden "Tobin vergisi" adıyla ifade edilmekte ve hararetle önerilmekteydi. Ülkelerin üretkenliğine hemen hiç bir katkısı olmayan, fakat belirsizliklerin yoğun oldugu durumlarda riskleri ve kırılganlıklari arttırıp yeri geldiğinde ekonomileri krize sürükleyen son darbeyi vuran, cok kisa vadeli sermaye hareketlerini azaltmak icin önerilmis, sabit fakat düşük oranlı (%1-3 aralığında) bir döviz islemleri vergisidir. Bu öneriyi yapan Nobel iktisat ödülü sahibi iktisatci Prof. James Tobin'in adiyla anılır.

(4) http://www.milliyet.com.tr/kapitalist-devrim/ekonomi/haberdetayarsiv/24.05.2010/1241151/default.htm

(5) Bu konudaki ayrıntı için bkz.: http://blog.milliyet.com.tr/Cilgin_partinin_beklenen_sonu_/Blog/?BlogNo=133965

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..