Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Adam Namusunu korudu

Adam Namusunu korudu
 

Namus adına


Ülkemizde belki en çok kullanılan kelimelerden biri olan Namus, Antik Çağda Yasa anlamına gelen Nomos kelimesinin Arapçalaştırılmış şeklidir. Türkçe'de ise genel olarak bu sözcük, diğer ülkelerde de olduğu gibi ahlak kurallarına bağlılık, dürüstlük, doğruluk ve benzerleri karşılığı anlamını taşımaktadır. Namus olgusu evrensel olmakla birlikte bazı konularında, bölgelere ülkelere, yörelere ve de zamana göre de değişiklikler görülebilir.

“- Bir insan bahtından ziyade namus ve doğruluğuna bel bağlamalıdır.” Solon

“- Kaybedilen para bir şey değildir, ama kaybedilen namus çok şeydir.” Alfred Krupp

“- İnsanlar ne kadar namuslu olurlarsa, başkalarının namuslarından da o kadar zor kuşku duyarlar.” Çiçero

“- Namus güzelliğin sadakasıdır.” Hz. Ali

“- Namus durmadan övünür ama açlıktan da ölür.” Juvenal

“- Kadının bekçisi namustur.” Oviovius

“- Namuslu kişiler ne aydınlıktan ne de karanlıktan korkarlar.” Thomas Fuller

“- Namuslu görünmek için namuslu olmak şarttır.” Boileau

“- Namus ve ahlak hiç umulmadık zamanda mükâfatını verir.” C.Perrault

“- Tanrının en yüce eseri namuslu insanlardır.” Sean O Casay

“- Namus görünmez bir cevherdir, çok kere ona sahip olmayanlar sahipmiş gibi görünürler.” Shakespeare

“- Takdir edilmeyi beklemeden namuslu olmayanların, namusuna inanmam.” Gogol

“- Sahte bir namus, sahte bir şerefle gölgesiymiş gibi beraber bulunur.” Henry Fielding

Gerek yukarıdaki düşünürlerin sözlerinde ve gerekse bilimsel açıklamalarda namus kavramı içerisinde cinsellik hemen hemen bulunmamaktadır. Hal böyle iken maalesef Atatürk Türkiye"sinde namus kelimesi adeta cinsellikle eşdeğer tutulmakta, daha da ileri gidilerek namusun sadece kadınlar için var olduğu düşünülmektedir. Bilimsel hiçbir veriye dayanmayan bu düşüncenin önce cehaletten sonra sırasıyla, aşırı bir egemen erkek toplumu olmamızdan, özellikle Ülkemizin Arap kültüründen etkilenmesinden, feodal yaşam biçimimizin devam etmesinden, ülkemizin Ortadoğu coğrafi bölgesi içinde bulunmasından kaynaklandığı düşünülebilir.

Bilindiği gibi gerek Arap toplumlarında ve gerekse Ortadoğu ülkelerinde kadın hep ikinci sınıf vatandaş olarak görülmüş, arkada yürüyen, her zaman arkada ve kapalı alanda bulunması istenen kadının sadece iyi bir eş ve doğurgan olması gerektiği savunulmuştur. Üzülerek söylenebilir ki, Atatürk ün tüm çabalarına karşın bu düşünce ülkemiz üzerini bir kara cehalet bulutu gibi kaplamıştır. Yapılan bazı araştırma ve anket sonuçları da bu durumu ortaya koymaktadır. Yapılan kısmi yöresel bir araştırmada, (özellikle İstanbul, Adana, Şanlıurfa ve Batman) namus ne demektir sorusuna verilen cevaplarda, namus kavramının yalnızca kadınlar için var olduğu sonucuna varılmıştır. Görüşme yapılan kentlerin hepsinde namus kavramının kadın, kadın bedeni, kadın cinselliği ve bunun kontrol altında tutulması olarak algılandığı gözlenmiştir.

Görüşmelerde çıkan sonuçlar ise:

- Namuslu kadın bekâretini korur.

- Evlilik dışı ilişkide bulunmaz.

- Düzgün ve adaba uygun giyinir.

- Bir kadından beklenen şekilde davranır.

- Geleneklere uygun olarak görevlerini yerine getirir.

Genelde ise bekâret ve boşanma konusunda, 18-25 yaş arası erkeklerle okuryazar olmayan, kırsal kesimde yetişmiş güçlü dini bağları olan yaşlı kadınlar ile kapalı geleneksel bir çevrede yaşayan eğitimsiz genç kadınların fikirleri oldukça katı ve sert, bu grubun dışında kalan kadınlarla orta yaş erkeklerin düşüncelerinin ise daha ılımlı olduğu gözlenmiştir. Geniş düzeyde yapılan diğer bir Anketin sonuçları ise bu araştırmayı daha da ileri bir derecede desteklemektedir. KAMER adına Dicle Üniversitesi"nden Prof. Dr. Aytekin Sır ve Ekibi tarafından yapılan bu ankette:

A- Namus Nedir sorusuna, en çoktan en aza doğru şu cevaplar verilmiştir.

1- Karım, bacım, annem, ailem,

2- Kadınların iffeti,

3- Kadının cinselliği, bekâreti,

4- Kadınların toplumsal kurallara itaati,

5- Erkeğin şeref ve haysiyeti,

6- Kadınların erkeklere itaati,

7- Dinin emrettiği.

B- Namussuzluk Nedir sorusuna ise en çoktan en aza doğru şu cevaplar verilmiştir:

1-Kadının bekâretini kaybetmesi,

2- Kadının zina yapması,

3- Kadının açık gezmesi,

4- Erkeklerle konuşması,

5- Âşık olması,

6- Ailesinin istemediği birisiyle evlenmek istemesi,

7- İzinsiz dışarı çıkması,

8- Dedikoduya sebep olacak davranışlar sergilemesi,

9- Dili uzun olması.

23 Haziran'da basında bir haber; Aydın'ın Çine İlçesi'nde 75 yaşındaki M.E., bahçedeki eşeği ile çiftleşmeye gelen erkek eşeği pompalı av tüfeğiyle öldürdü. Saraçlar Köyü'nde yaşayan M.E., başı boş gezen sahipsiz bir eşeğin, evinin bahçesindeki kendi eşeği ile çiftleşmeye geldiğini fark edip çok sinirlenerek, içerden pompalı av tüfeğini alan M.E., peş peşe iki el ateş ettiği sahipsiz eşeği öldürdü. M.E., öldürdüğü hayvanın leşini de kaldırmadı. Sıcak hava nedeniyle eşeğin kokan leşi nedeniyle rahatsız olan köylüler, M.E.'ye tepki gösterip, "Ne olursa olsun bir canlı böyle acımacızca katledilemez. Hiç değilse leşini kaldırsaydı" diyerek, tepkilerini dile getirdiler. Söz konusu olay yetkilileri intikal etmediği için herhangi bir yasal işlem yapılmadı. Ve M.E. böylece namusunu korumuş oldu.

Sonuç, Namus kavramının nerde olduğu, akılda mı?, Özgürlükte mi?, İki bacak arasında mı? tartışmaları devam ede dururken, 21. Yüzyılda, 2013 yılında, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetinde algılanan Namus kavramı ve onunla ile ilgili bir haberi okurken utandım ben.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..