Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '11

 
Kategori
Futbol
 

Adnan Polat’ı hatırlamak bile istemiyorum!

Adnan Polat’ı hatırlamak bile istemiyorum!
 

Adnan Polat hakkında 30 Mayıs 2009 tarihinden itibaren çok yazı yazdım. Bu yazılarımdan aklımda kalan en çok kalan başlıklar şunlardı: “Sizi hatırlamak bile istemiyorum Adnan Polat! (06.01.2011) ve “Kendini kovduran ilk başkan: Adnan Polat! (28.03.2011)

Bu yazıları yazdığımda “Adnan Polat severler” beni şiddetle eleştirmişlerdi.

Ne diyordum kısaca hatırlatayım:

“Sorun, sportif başarısızlıklarınız değildir! Sorun, ucuz futbolcu almaya çalışmanız da değildir! Sorun, vizyonsuzluğunuz, nosyonsuzluğunuz ve hedeflerinizin küçüklüğüdür! 

Sorun; Galatasaray'ı, Galatasaraylılığı, Galatasaray'ın değerlerini, Galatasaray kültürünü, Galatasaray'ın asaletini sürekli küçük düşürmenizdir! 

Bugüne kadar hiç bir başkan Galatasaray'ın değerlerini böyle düşürmemiştir! 

Galatasaray size teslim edilemeyecek kadar değerli, sizin elinize bırakılamayacak kadar asildir! 

Kimsenin Galatasaraylıları bu kadar rezil etmeye hakkı yoktur! Bugün gelinen noktada, Galatasaraylılık yerlerde sürünmektedir! 

Siz ve yönetiminiz Galatasaraylılık ruhunu ve ilkelerini her geçen gün aşındırdınız, örselediniz! 

Galatasaray'ın kurumsal kültürüne ve tarihine birazcık saygı duymayı beceremediniz.”

Ve “kovulduğu” kongre sonrası da;

“Daha önce “Galatasaray başkanı aslandır, kuzu değildir!” diyen Adnan Polat’ın “aslanlığı” nedense sadece Galatasaraylılara sökmektedir.

“En çok oyu alan” başkandan “kovulan” başkana dönüştüysen; kendi yöneticilerini, genel kurul üyelerini ve hatta taraftarlarını suçlamak, kültürel ve kurumsal yapının duayenlerini alaya almak yerine hatayı ilk önce kendinde arayacaksın! 

…Örnekler verelim: Fatih Akyel'i ve emre Belözoğlu'nu geri almak istemesi, Galatasaraylılara önce "mor", sonra "pembe" formaları "giydirmesi", U-17 maçında ufacık çocukların dövülmesi, Cemal Nalga skandalı, Fenerbahçe kulübünün kapı önüne koyduğu Colin Kazım'ın alınması, TT Arena'da "Ali Sami Yen" isminin bulunmasının becerilememesi gibi.. 

Her şeye rağmen Adnan Polat’a gösterilen sabır ve tolerans, TT Arena’nın açılış günü sona ermişti. Dün kaptanını satan, o gün de taraftarını satmıştı. TT Arena bir bakıma Adnan Polat için kurulan darağacına dönüşmüştü. 

"Başbakanı orada iyi ağırlayamamanın verdiği üzüntü vardı, iyi ev sahipliği yapamadığım için özür dilememi de bana çok görmememiz lazım."demektedir. Oysa kimse bunu ona çok görmemişti, "Galatasaray taraftarına acımasız bir şekilde öfke kusmasına ve emniyetle beraber tespit edeceklerini açıklamasına" idi yapılan itiraz. 

Adnan Polat ve yönetimi Galatasaraylılık ruhunu ve ilkelerini her geçen gün aşındırmış ve hiç olmadığı kadar örselemiştir! 

“Beni protesto edecekse Galatasaray taraftarı etsin. Bizi ancak Galatasaray taraftarı asar başka kimse asamaz" diyen başkanı, önce taraftar sonra da kongre üyeleri, taraftarını sattığı TT Arena’ya asmıştır. Stadın açılışında tarih yazan Galatasaray, değerlerine sahip çıkarak yine tarih yazmıştır. Olan budur.. 

Ya bugün neler oluyor?

Kongreden sonra neler söylediğini tekrar hatırlatmaya gerek yok. Bugün ise medyada yeni haberler yer alıyor. İstanbul 16. Ceza Mahkemesi’nde görülecek şike davasının iddianame eklerinde yer alan Polat ile Aziz Yıldırım arasındaki telefon tapelerine göre Polat’ın, “Boğuşuyorum, bizim içerdeki pu..larla boğuşuyorum. Adamlarda hiç takdir duygusu yok p..ler. Bir de bu şeyler Galatasaray Liselilerin içinde şeyler, şöyle kanlarının mavi olduğunu sananlar var galiba” şeklindeki konuştuğu ortaya çıkmış. (milliyet.com.tr)

Şaşırdınız mı?

İçinde Galatasaray değerleri taşıyan bir başkanın bir Fenerbahçe başkanına söyleyebileceği sözler midir bunlar?

Habere göre, camianın önde gelen isimlerinin de liselilerin hedef gösterilmesinden dolayı rahatsız oldukları ve konuyu Başkan Ünal Aysal’a bildirdikleri ve Adnan Polat’ın disiplin kuruluna sevk edilmesi için salı günkü yönetim kurulunda (yarın) karar alınacağı öğrenilmiş.

Bundan rahatsız olmak için liseli olmaya gerek var mı?

Ben Galatasaray Lisesi mezunu değilim.

Galatasaray’ın sadece Galatasaray Lisesinin malı olmaktan çok daha öte bir anlam kazandığını düşünenlerdenim.

Ancak bir Galatasaray Lisesi mezununun, Galatasaraylı olmanın yanı sıra liseden mezun birisi olarak Galatasaray’ı bir başka sevdiğine dair duygularını anlayabilirim.

Hepimiz mezun olduğumuz yerlere daha başka bir aşkla bağlı olur, orayı herkesten fazla sahipleniriz. Bunda garip bir durum yok.

Ama Galatasaray Lisesi mezunu olmayıp da onlara olan kompleksini ifade eden sözleri bir başkana yakıştıramayız. Başkan, liselilerin de başkanıdır, olmalıdır.

Onula tarihin en çok oyuyla ve coşkuyla seçenlerin arasında liseliler de vardır.

Ona karşı olan cephe, liseliler değil, Galatasaray’ın değerleridir, Galatasaray’dır! Bunu bir türlü anlayamamıştır.

Galatasaray değerlerini yerlerde süründürdüğünün bile farkına varmayarak halen takdir bekleyen, görmeyince de haklarında ağza alınmayacak ifadelerde bulunan kişinin bu kulübe başkanlık yapmasından hala övünenler var mı bilmiyorum.

Ama dün dediğim gibi bugün de aynı şeyi düşünüyorum:

Onu hatırlamak bile istemiyorum!

blog.milliyet.com.tr/Adnan_Polat_sucludur_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/Adnan_Polat_in_yerine_Galatasaray_a_bir_FB_li_

baskan_olsaydi_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/Sizi_hatirlamak_bile_istemiyorum_Adnan_Polat_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/Adnan_Polat_in_kimsenin_Galatasarayliligini_

sorgulamaya_hakki_yoktur_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/Galatasarayli_nin_basi_dik_Sayin_Polat_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/_Ben_bugune_kadar_taraftarima_tek_bir_laf_

soyletmedim__dedi_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/G_Saray_Adnan_Polat_sayesinde_mali_yonden

_duzeldi_masallari__/Blog/

http://blog.milliyet.com.tr/kendini-kovduran-ilk-baskan--adnan-polat-/Blog/?BlogNo=297937

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..