Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '21

 
Kategori
Siyaset
 

AK Parti Ve Kentsel Dönüşüm-6

Ülkemizin %42’si, birinci derece deprem kuşağı üzerindedir. An itibariyle sisteme kayıtlı yaklaşık 40 milyon konut olduğu dikkate alınırsa, 17 milyon konutun "yeni-yenilenmiş-güçlendirilmiş olması" gerekmektedir. Peki, bu konudaki gerçeğimiz nedir ?

...

Depremle ilgili almamız gereken önlemler arasında, konutlarımızın sigortalanması da vardır. Yıllık 250 lira gibi düşük bir ücretle sigortalanabilir olmasına karşılık ancak, mevcut konutların sadece %25'i sigortalıdır.

...

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul’daki riski binalarla ilgili olarak :

"İstanbul'da 5,9 milyon konutumuz var. Bunun 1.500.000'u riskli, 300.000'i acilen dönüşmesi gereken yapılar" dedi (15 Kasım 2020) (1)

Peki bu konutları kim yenileyecek, dönüştürecek; burada vatandaşa ve devlete düşen görevler nelerdir ?

...

“Kentsel Dönüşüm” : Kenti mi, İnsanları mı; yoksa kalitesizliği mi dönüştürmektedir ?

"1999 Marmara Depremi : Verdiği büyük acı ve kayıpların yanında Türk İnsanına, depreme karşı ciddi önlemler alması gerektiğini, eksik ve hatalarını da göstererek acı bir şekilde ve açık olarak anlatmıştır.

1999’da Marmara Bölgesinde meydana gelen 7.4-7.8 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Merkez üssü Gölcük olan deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da büyük can kayıplarına neden oldu.

Resmi rakamlara göre, 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi yaralandı. 5 bin 840 kişi kayboldu. Ayrıca 365.000 binada; ağır-orta-az hasar meydana geldi.

Jeoloji Mühendisleri Odası, 1999 yılında yayımladığı raporda, can kaybını artıran en önemli üç unsuru şöyle sıraladı :

1) Aktif Fay Zonu: Aktif fay hattı önceden bilinmesine karşılık bu hat boyunca yoğun yapılaşma ve yüksek nüfus potansiyeli hasar ve can kaybını artırmıştır.

2) Sulu Alüvyon Zemin: Bolu-Yalova arasında fay zonu ve yakın çevresi, son derece yumuşak ve gevşek tutturulmuş kil, kum ve çakıl depolarından ve alüvyon zeminden oluşmuştur. Bu tür zeminler mevcut deprem şiddetini birkaç misli artıracak olan olumsuz özelliklere sahiptir.

3) Yapım hataları: Bölge, 1. derece deprem bölgesi sınırları dahilindedir. Hal böyleyken ve deprem yönetmeliklerine uyulması zorunlu iken, depremdeki ağır hasar ve yüksek oranlı can kayıplarının önemli bir bölümü de yapım hataları, zemin şartlarına uymayan yanlış temel tasarımları, kötü işçilik ve inşaatlarda kullanılan yapı malzemesi hataları ve çürüklüğünden kaynaklanmaktadır.

17 Ağustos Depremi, can ve mal kayıplarının yanında ekonomi üzerinde de çok ciddi olumsuz etkiler yarattı. Devlet Planlama Teşkilatına göre depremin ekonomik zararı 15-19 Milyar USD civarındadır." (2)

O dönemdeki koalisyon hükümetine, depremin vurduğu yerlere yardım ekipleri ve malzemesi göndermekte geç kaldığı yönünde ağır eleştiriler yöneltildi. Bazı yerlere kurtarma ekiplerinin ulaşması günler sürdü. Bazı noktalarda enkaz kaldırma çalışmaları aylarca devam etti."

* * *

Türkiye bu acı olaylardan bir ders aldı mı ?

- Kentsel Dönüşüm, sadece bir yasa çıkarılarak halledilebilir mi ?

- Yoksa önce insanların anlayışları mı değişmelidir ?

İnsanlarımızın daha sağlıklı konutlarda yaşamaları onlar için bir haktır. Bunun yanında deprem riskinin psikolojilerinin üzerinde oluşturacağı sorunları da gidermek amacıyla, büyük hazırlıklar ve tartışmalar sonucu (2012’de) bir dönüşüm yasası hazırlanır. Hazırlanan, 6306 sayılı “Kentsel Dönüşüm Yasası” dır.

"6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 –  Bu Yönetmeliğin amacı; 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca, riskli yapılar ile riskli alan ve rezerv yapı alanlarının tespitine, riskli yapıların yıktırılmasına, yapılacak planlamaya, dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespitine, hak sahibi olacaklarla yapılacak anlaşmaya ve yapılacak yardımlara, yeniden yapılacak yapılara ve 6306 sayılı Kanun kapsamındaki diğer uygulamalara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir." (3)

...

Kentsel Dönüşüm : İçerisinde İnsan ve Toplumsal Uzlaşı olmadan başarılı olabilir mi ?

- İnsanları bulundukları yerden güç kullanarak zorla çıkartabilir misiniz ?

- Tüm riskli yapıları devlet (kendi imkanları ile) yenileyebilir mi ?

- Tüm riskli yapılar yenilenirken, burada yaşayan ihtiyaç sahibi, yaşlı, kimsesiz insanlar nasıl ve nerelere taşınacak, evleri yenilenirken hangi imkanlarla nasıl barındırılacaktır ?

- Yıllardır komşuları ile bir aile olan insanları nasıl yaşadıkları yerlerden ayıracak ve onları farklı yerlere götüreceksiniz ?

- Tüm riskli yapıları devlet (imkanları ile) dönüştürülemeyeceğine göre, bu konutlar ya sahiplerinin bir bedel ödemesi ile, ya da dairelerinin / evlerinin alanlarının küçülmesi ile (müteahhitler tarafından) yapılabilecektir.

- En büyük sorunlardan birisi de burada çıkmaktadır. Halkımız, kentsel dönüşüm için (çoğunluğu ile), ne para vermeyi düşünmekte, ne de yaşadığı alanın küçülmesine rıza göstermektedir...

...

Depremler, Doğal Afetler ve Hazırlıklar :

Nerede Bu Devlet !” feryadından, “Devletimiz Sağolsun” aşamasına nasıl geldik ?

Kentsel Dönüşüm, Depreme Hazırlık ve Devletin Doğal Afetlerde Hareket Yeteneği'nde nerelere geldik ?

Bu konu iki ana başlıkta incelenebilir :

- Deprem ve Doğal Afet öncesinde yapılan hazırlıklar,

- Deprem ve Doğal Afet sonrasında yapılacak kurtarma ve yaraları sarma çalışmaları.

Yakın tarihimize kadar devletimizin, "45 günde 1.000’er yatak kapasiteli iki büyük hastane" yapabileceğine ve ecdad mirası olan terkedilmiş bir (hastane) binayı, tekrar insanlarımıza kazandıracağı söylenseydi, buna inanır mıydık ?  

İnanmazdık ancak, bu sözler 2020 yılında verildi ve verilen tarihte de yerine getirildi.

...

“1.135 Okul, 277 Köprü, 115 Hastane Depreme Hazır

İstanbul'da 2003 yılında karayolu ve viyadüklerle ilgili başlayan, depreme karşı binaların dayanıklı hale getirilmesi projesi, 2006 yılında okul, hastane ve diğer kamu binalarıyla ilgili geniş bir projeye dönüştürüldü. Bu kapsamda, İstanbul'da otoyol ve bağlantı yolları üzerindeki 482 adet yapıdan, trafik yoğunluğu ve sismik duyarlılık kriterleri gözetilerek ele alınan 277 adet köprü, viyadük ve tünelde, depreme karşı güçlendirme çalışmaları gerçekleştirildi. İstanbul genelindeki 1.135 okul binası, 115 sağlık tesisi, 38 yurt binası ve 77 idari bina depreme hazır hale getirildi. Okul binalarından 283'ü yıkılarak yeniden inşa edilirken, 796 okul depreme karşı güçlendirildi...” (4)

* * *

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum :

"TOKİ’nin, 2003-2019 yılları arasında yaklaşık 857.000 konut ürettiğini, bunun Sosyal Donatılar ile 1.000.000'un üzerine çıktığını söyledi... Bu evler piyasa şartlarında ev alamayan dar gelirli, sosyal yardıma ihtiyacı olan 3,5 milyon vatandaşımıza umut ve sıcak yuva oldu...” dedi. (5)

...

“Nerede Bu Devlet !” sözü, yerini “Devletimiz Sağolsun”a bıraktı mı ?

- Giresun / Dereli’deki (2020) sel felaketinde büyük zarar gören beldelerimizin yaraları, yaklaşık 15 gün içerisinde sarıldı.

- Yakın tarihimizdeki (2020) İzmir depreminde, devletin ne kadar kısa sürede olay yerine ulaştığı ve çok kısa sürede kurtarma ve yemek-çadır ihtiyaçların karşılanmasının yanında, 20 gün gibi çok kısa bir sürede 1.000 konteyner kentin yapıldığı bilinmektedir.

- Yine geçen yıl Elazığ’da (25.01.2020’de) yaşanan deprem felaketinde evleri yıkılan veya ağır hasar gören aileler için, yaklaşık bir yılda yapımı tamamlanan 8.000 konut (Ocak 2021’de) sahiplerine teslim edildi. TOKİ tarafından 19 farklı yerde yapımına başlanan 20.118 konut da tamamlandıkça hak sahiplerine teslim edilmeye devam edilmektedir.

* * *

Bu konuda AFAD çalışanlarının üstün gayretlerini ve fedakarlıklarını da unutmamak gerekir.

Peki, AFAD nedir ?

“...2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili yapılan düzenlemeler kapsamında, 15 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere müdahale edilmesi ve afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının süratle tamamlanması amacıyla gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini sağlayan, çok yönlü, çok aktörlü, bu alanda kaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten, faaliyetlerinde disiplinler arası çalışmayı esas alan iş odaklı, esnek ve dinamik yapıda teşkil edilmiş bir kurumdur...” (*)

* * *

Bu dizide yazılanlar özetlenirse :

- Bir ülkedeki Asker-Sivil-Yargı Bürokrasisi, “Önce Devlet !” yerine, “Önce Halk” geleneğinden gelmelidir.

- Devlet Yönetim Modellerinde Halk, lafta değil, gerçek manada söz sahibi olmalıdır. Halkı Müslüman olan bir ülkede, başörtülü vatandaşınızın kıyafetini sorgulamaya kalkarsanız, vatandaş da devletini (kimin yanında olduğunu) sorgulamaya başlayacaktır.

- İş dostu bir bürokrasiniz yoksa, "ülke kalkınmasını" unutmalısınız.

- Gençlerinize büyük ufuklar, büyük hayaller veremiyorsanız, gelecekten hiçbir şey beklemeyiniz.

- Halk dostu bir devletle, dünyanın hiçbir devleti baş edemez.

- Japonların başarısı; çalışkanlıkları, akıllı ve disiplinli olmalarından daha çok, ülkede birliği sağlamalarından gelir. Bu birliğin sırrı ise, devletin halkına gösterdiği olağanüstü saygıdır.

.... 

www.canmehmet.com

... 

AÇIKLAMA VE KAYNAKLAR :

(*) https://www.afad.gov.tr/afad-hakkinda

(1) https://www.milligazete.com.tr/haber/5708160/korkutan-aciklama-istanbulda-kac-tane-riskli-konut-var

(2) Yazının tamamı için bkz : https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49322860

(3) Yasanın tamamı için bkz : https://www.mevzuat.gov.tr/File/GeneratePdf?mevzuatNo=16849&mevzuatTur=KurumVeKurulusYonetmeligi&mevzuatTertip=5   

(4) Daha fazlası için bkz : https://www.sabah.com.tr/yasam/2019/09/28/bin-135-okul-277-kopru-115-hastane-depreme-hazir

(5) Yazının tamamı için bkz : https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/toki-bu-yil-31-bin-konut-satti-4140152

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..