Allah (c.c) korkusu var mı? Müslüman mıyız?

Allah(c.c) kainatı yaradan, yaratıcı özelliği olan tek güç. Yarattıklarına benzemeyen, Kur’an-ı Kerim de biz aciz kullarının anlayabileceği kadarıyla 99 ismi ile bildiğimiz, Allahu ekber diyerek esmaül hüsnada belirtilen 99 sıfatındanda yüce olduğunu belirttiğimiz tek gücün sahibi olan Allah(c.c).  Cenneti  yarattığı gibi Cehennemide yaradan güç. Kur’an-ı Kerim ile yolumuzu aydınlatan, biz kullarını karanlıklardan kurtaran gücün sahibi. “Ol” dediği zaman herşeyin olduğu gücün sahibi.  Kur’an-ı Kerim de çeşitli ayetlerde Allah(c.c) korkusunu bize anlatan, “ceza” kelimesi ile yapılan amellerin karşılığı iyi veya kötü mükafatların olduğunu kullarına anlatan ve kullukta  farz olanları ve haramları anlatan gücün sahibi.

İslamiyet son hak din , Hz. Muhammed (s.a.v) son peygamber,Kur’an-ı Kerim son kitap. Bugün İslamiyette rehberimiz Kur’an-ı Kerim ve sahih hadisler. Konu olarak şans oyunlarıyla başlayalım. Kur’an-ı Kerim incelendiğinde şans oyunları yasaklanmış ve haram kazançtan uzak durmamız gerektiği Allah(c.c) tarafından biz kullarına emredilmiştir. Şimdi Allah(c.c) korkusu ve sevgisi olan bir kul Allah(c.c) ın emirleri dışına çıkabilirmi.  Cevabı nettir. Çıkmaz. Gelelim milli piyango ve diğer şans oyunlarına. Kişiler oynar veya oynamaz. Bu kişisel bir tercihtir. Gelelim konunun irdelemesine. Şans oyunları ve bu yolla kazanılan para haram mıdır. Cevabı netttir. Haramdır.Pekiyi Allah(c.c) korkusu ve sevgisi olan bir kul haram bir işe müdail olabilirmi. Ben haram kazanayım diyebilir mi veya haram olan bu konuya yaklaşabilir mi.  Zamanını hangi sayıyı yazsam ne yapsam diye harcayıp, nasıl davransamda bu parayı kazansam diyebilir mi. Şimdi soruyorum sizlere harama yaklaşan bir kulda Allah(c.c) korkusu olabilir mi. Zaten kulda Allah c.c) korkusu olsa böyle bir konunun uzağından bile geçmez. Hesabı verilemiyecek bir işten uzak durur.

Ticarette haram kazanç konusu  ayrı bir konu. Lakin aynı temelde olan bir konu. Haram yoldan kazanç elde edeyim demek mümkünmüdür. Tercihi o ise evet. Ama Allah(c.c) korkusu olan haram işten uzak durduğu gibi haram kazanmaktanda sakınır. Ticarette yüksek kar oranları koyabilir mi. Ticaretinde belli kuralları vardır. Dürüst olmak temel faktördür. Ticarette yalan olmaz. Allah(c.c) korkusu olan yalan hele kazanç sağlamak için  yalan söylemekten kaçınır. Pekiyi yalanla ve haramla sağlanan bir kazanç doğrumudur. Cevabı nettir. Hayır. Pekiyi şimdi soruyorum yalan, dolan, yüksek kar oranları ve haram satarak  kazanç elde etmeye çalışan bir kulda Allah(c.c) korkusu olabilir mi.

Kur’an-ı Kerim’de emredilen farz ibadetlerden namaza gelelim. Bunların içinde Allah(c.c)ın “şahitlidir” dediği sabah namazına gelelim. Allah(c.c) Kur’an-ı Kerim de birçok ayette namaz kıl, özelliklede namazı dosdoğru kılınız diye emretmektedir. Yaz veya kış günlerindeki duruma göre saat 5 ile 6.30 arasında  kılınan namazdır. Günlerin en uzun olduğu zaman İstanbul örneği alırsak yatsı ezanı 22.30 okunur ve namazı eda edilir sabah ise 05'te sabah  namazı kılınır. Güneşin doğuşu 05.30 dur. Akşam yatsı namazını kıldıktan hemen yatsanız bile aradaki zaman 6 saattir. Uykunun en tatlı olduğu andır. Emir kainatı yaradan tüm güçlerin ve hamd edilen gücün sahibi Allah(c.c)tandır. Baldan tatlı denilen uykudan uyanacak gece ve gündüz meleklerinin şahitliğinde peygamber efendimizin gözümün nuru dediği namazı eda edeceksin. Ne büyük mutluluk ve huzur. Hele bu görevi birde mescidlere gidip toplu olarak yaparsan bu  insana daha büyük bir huzur verir. Bu görevini evde veya mescidlerde yapan kişileri tenzih ederek söylüyorum “Uykuyu Kainatı yaradan tek yaradan gücün sahibi Allah(c.c)a yönelmenin önüne koyabilen bir kul acaba Allah(c.c) dan korkarmı. Korkmuş olsa acaba namaz ibadetini önemsiz bir hale getirebilir mi? Bırakın sabah namazını ezan okunurken Kainatı ve kendisinide yaradan gücün sahibi Allah(c.c) ismi geçerken adeta toplanma gerksinmesi bile olmayan elinde sigarasını hala tüttüren bir insan Allah(c.c) dan korkar mı?

Gelelim Kur’an-ı Kerim de kullarına farz kıldığı zekat ibadetine. Kendi gereksinmesini ayırdıktan sonra malının 40 ta birini zekat olarak vermeye. Düzenli olarak bunu yapanları tenzih ederim. Örnek verelim . 41 dairesi  var .Birinde kendi oturuyor. Diğerleri gelir getiriyor. Ama yılın sonunda bir daireyi veya  bedelini vermesi farz olan.  Malın gerçek sahibi emrediyor. Sümme haşa “Allah(c.c) ım o kadar da olmaz ki bir miktar versek olmaz mı”  diye pazarlıkmı edeceğiz. Veya hiç umrunda olmayanlar. Acaba bu kişilerin asıl malın sahibi olan Allah(c.c) dan korkusu ve sevgisi olabilir mi?

Zina konusu bir başka konu. Erkek kulların uçkur merakı. Büyük günahlar içinde olan zina. Evli erkeklerin bir başka ev tutarak  karısı haricinde başka bir kadınla eşinin rızası dışında birlikteliği. Zina yapan bir erkek ve kadın acaba Allah(c.c) dan korkar mı. Birde kadınlar tarafında olan çirkinlikte var. Bana paramı versinde adam ne yaparsa yapsın diyen evlilik müessesine saygısı olmayan kadınlar ise Allah(c.c) ın emri olan evlilik müessesine saygısız olduklarında ve paraya tamah etttiklerinde bu kullarda acaba Allah(c.c) sevgisi ve korkusu olur mu?

Gıybet ve kul hakkı. Günümüzde gıybet yapanları ve çeşitli şekilde kul hakkı yiyenleri maaalesef görüyoruz. “Kul hakkı ile huzuruma gelmeyin” diyen Allah(c.c) ın huzuruna kul hakkı ile gelmekten korkmayan kul Allah(c.c) tan korkar mı?

Gelelim yönetim kısmına. Herhangi bir kurumda özel veya kamu sektörü. Alın teri kurumadan işçinin emeğinin karşılığının verilmesi Peygamber efendimiz tarafından belirtilmiştir. Buna uyulmayan yerler var mıdır. Görebildiğim kadarıyla vardır. Pekiyi bu kul hakına girer mi. Yönetici vebal altındamıdır. Cevabı basittir ve evettir. Vebalden korkmayan bir yönetici veya kadroda Allah(c.c)  korkusu olabilir mi. Çalışan kişiler arasında ayırım yapmak, kişiler arası ayırım koymak İslamiyetle bağdaşır mı.

Devlet yönetimimde bir problem var ne dersiniz. Şans oyunları haram ve bundan kesilen vergi de haramdan alınan vergi oluyor. İçki haram bundanda vergi alıyoruz. Sigara kimine göre mekruh dense de Allah(c.c)ın emaneti bedene fazlası ile zarar veren bir madde olduğu için inancım gereği haram. Bundanda vergi alıyoruz. Bunlarda bir yekun oluşturuyor. Pekiyi  haramlardan kesilen vergi ne oluyor. Bunun cevabını herhalde Allah(c.c) huzurunda devleti yönetenler verecektir. Ben yorum yapmayacağım. Lakin bir konuyu belirttiğim zaman kişisel fikrimi açıklamış olurum. Yöneticiler Hz. Ömer(r.a) kadar adil olmak,Hz. Muhammed(s.a.v) gibi emin olmak durumundadır.

Şimdi gelelim ülkemize. % 90'ı müslüman olduğunu belirten bir ülkeden bahsediyoruz. Ülkemdeki gerçekler. Sabah namazından bahsetmiştim. Kimin kılıp kılmadığını Allah(c.c) bilir.  Ama gerçek nedir. İnsanlardan duyduğumu söyliyeyim. “Ay sabahları uyanamıyorum. Ay çok kötü. Diğer zamanları kılmaya çalışıyorumda” Sabahları mescidlere, camilere gidin bakalım doluluk oranı ne kadar. Evde kılmak tabi ki hayırlıdır lakin camide kılmak  daha da hayırlıdır. Yapıyormuyuz. Cevabı bellidir. Hayır. Yapanları tenzih ederim. Ezan okunuyor kişi elinde sigara fosur fosur içiyor cami 10-20 metre ilerisinde bazı kullar secdeye koşarken adeta bön bön bakıyor. Zekat konusu verenleri tenzih ederim. Lakin zor bir farzdır. 40 trilyonun var hiç düşünmeden bir trilyonunu vereceksin. Vereceğin sadaka ise hariç olmak durumunda. Bunu bilen sadece Alllah(c.c) tır. Namaz ve oruçtan uzak olan bir kul  bunu çok basit yapar mı. Bana biraz zor geliyor. Bunlar beş farzla ilgili kısmı. Pekiyi insanlar gıybet yapıyor mu. Bırakın gıybeti maaalesef  iftiraya varacak konuşmaları duyuyoruz ve içimiz ürperiyor. Kul hakkı yeniyor mu. Bunu o kadar çok görüyor ve  şahit oluyoruz ki dehşetten gözler açılıyor. Nasıl olur diye bakıyoruz.  Bu ülkede hırsızlık var mı. Var. Rüşvet ve adam kayırma var mı. Benim adamım senin adamın olayları var mı. İşe göre adam değil de adama göre iş olayı var mı. Zina varmı. O kadar çok ki. Artık ülkemde suç olmaktan çıkmış durumda.

Bu ülkede bir zamanlar türban konusu ile her cuma gösteri yapıldığını biliyoruz. Şimdi var mı . Yok. Sorun çözüldü. Irakta kan gövdeyi götürürken binlerce kul can verirken, haksızlıklar olurken bu insanlar neden bağırmadı. Bez parçası önemli idi de kulun canı önemsiz miydi. Hızlı tren kazasında 41can yok oldu. 7,5 yılda sonuca ulaşamadık . Dava zaman aşımından düştü. Kimsede çıt yok. 41 mazlumun hakkını sormayan  biz kullar vebal altında değil miyiz. Baraj kapağı göz göre göre patladı.Denetim mekanızmasını çalıştırması gerekenler neden çalıştırmadı diye kimse ayaklanmadı.

Allah(c.c) ın ilk emri  ” İkra”.  “Rahman ve Rahim olan olan Allah(c.c) ın adıyla oku.”  Okuyormuyuz. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum. “O-K-U-M-U-Y-O-R-U-Z”  Daha yaradan gücün ilk emrini bile yapmaktan aciziz. Nasıl oluyor da Allah(c.c) sevgisi ve korkusundan bahsedeceğiz. Allah(c.c) nimeti ekmek çöplerde geziyor.  Kur’an-ı kerim de ” ne kadar az şükrediyorsunuz”  der. Nefes alışımız şükrü getirir, görmemiz, duymamız, işitmemiz , yememiz, içmemiz, uyumamız, yürememiz ama her şey şükrü gerektirir.  Bizler şükrediyor muyuz.

Bir söz vardır. “EN ÇOK NEYİ SEVİYORSANIZ İLAHINIZ ODUR”  Burada anlatılan Allah(c.c) sevgisinin üzerinde sevgi olabilir mi. Bakın etrafınıza insanlar en çok neyi seviyor. Göreceksiniz en çok “PARA” denen kağıt parçasını seviyor. Lüks için yapmıyacağımız yok. Para insanlığı adeta yok etmiş. Şimdi soruyorum. ilahımız  ALLAH(c.c) mı yoksa “Para mı” (sümme haşa). Paran yoksa öl durumu hakim.Şimdi cevap zamanı ” Biz Müslüman mıyız ve Alah(c.c) korkusu ve sevgisi var mı. Vicdanlar cevap verecek.

Yazılacak ve söylenecekler o denli çok ki. Kitaplar yetmez.Hz. Ali(r.a) nın bir sözüyle yazımı bitireyim.  ” EY NEFİS TAŞIYAN İNSANLAR. DİKKAT EDİN ! DÜNYA ARKASINI DÖNMÜŞ GİDİYOR; AHİRET YÜZÜNÜ ÇEVİRMİŞ BİZE DOĞRU GELİYOR. İKİSİNİNDE TALİPLİLERİVAR. SİZ AHİRET İNSANI OLMAYA BAKIN; UNUTMAYIN; BUGÜN AMEL VAR , HESAP YOK; YARIN DA  HESAP VAR, AMEL YOK.  Bu sözü söyleten gücün sahibi ALLAH(c.c) hamd-ü senalar ve sonsuz şükürler olsun. Bu sözü söyleyen kulundanda Allah(c.c) binlerce kez razı olsun. Allah(c.c)a emanet olun. Selam ve dua ile…

www.selcukefendi.com sayfasında yayınlanmıştır