Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (18)

Alo orda mısın (18)
 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--17-/Blog/?BlogNo=112907

 

Murat sabaha kadar uyuyamamıştı. Çıkış yolları arıyor bir türlü bulamıyordu.

Nazan, sabahın ilk ışıklarıyla uyandı. Kendini yorgun hissediyordu. Hazırlanıp okula gitmesi gerekiyordu. Bugün sınavı vardı ve hiç ders çalışmamıştı. Derslerinin kötü olması durumunda ailesiyle nasıl arasının açılacağını düşündü. Birden içi sıkıldı.

Ders notları bir süredir düşmüştü ve evdekiler onu başarılı bir öğrenci olarak tanıyordu. Kendini toplaması gerekiyordu. Önce duşa girdi sonrasında sağlam bir kahvaltı yaparak evden çıktı. Okula gittiğinde Murat’ın onu kapıda beklediğini gördü. Artık kendini çok daha iyi hissediyordu.

Murat Nazan’a güçlü olmasını ve asla ümidini kaybetmemesi gerektiğini söylüyordu. Defalarca onu ne kadar çok sevdiğini söyledi. Nazan bu sevgi karşısında çok daha güçlenmişti. Murat’a ve aşkına olan inancı da katlanarak artmıştı.

Zil çaldı ve Nazan, “gitmem gerek derse yetişmeliyim” dedi. Murat, “sınava çalışabildin mi?” diye sordu. Nazan, “bildiğim konular ama yine de gözden geçirsem fena olmazdı. Sınav son ders, teneffüslerde biraz çalışırım” diyerek Murat’ın yanağına bir öpücük kondurarak okula girdi.

Murat Nazan’ın gitmesiyle birlikte evlilikleri hakkında artık neler yapılması gerektiğini gözden geçirmenin zamanı geldiğine karar verdi.

Evet Nazan’ı çok seviyordu, Nazan’da onu çok seviyordu ama Nazan’ın yaşı evlilik için müsait değildi. Ailelerde evliliği şimdilik onaylamıyordu.

Evlilik için ailelerin karar verdiği gibi Nazan’ın üniversiteyi bitirmesini beklemekten, ne kendisi ne de Nazan hoşnut kalmayacaktı.

Nazan’ın yaşının onsekiz olmasını bekleyip aileler kabul etmese de gizlice nikah masasına oturacaklardı.

Nazan’ı kaçırabilirdi. Aile istemese de böyle bir durumda şikayetçi olmaz ve düğün için acele ederlerdi.

Çözüm için acele etmeyecekti, en azından Nazan’ın okulu bitirip üniversite sınavına girmesini bekleyecekti. En kötü ihtimal sınav sonrasında Nazan’ı kaçıracaktı. Yine de bu süre içinde her şeye rağmen olayı zamana yayarak halletmeye çalışacaktı

Ailelerle konuşarak onları ikna etmeye çalışabilirdi

Ya da Nazan gerçekten bebek bekleyecekti

Seçenekler bunlardı ama Murat daha önce olayı hiç böyle ciddiyetle düşünmemişti. Nazan’a, hamileyim masalını uydurdu diye başlarda çok kızmıştı ama bu güne gelindiğinde Nazan’ın hamile olmaması sorun yaratmış ve düğünlerinin suya düşmesine yol açmıştı.

Aklı karıştı ve “en doğru seçeneği belirlemeliyim asla hata yapmamalıyım” diye düşündü.

Sonra Nazan’ın hayatına birden girip hayatını nasıl karıştırdığını düşünerek gülümsedi.

“Seni seviyorum Nazan, iyi ki hayatımda varsın” diyerek gülümsedi.

Nazan Murat’ın yanından moral depolamış halde ayrılarak sınıfın yolunu tuttu. Derslerini dikkatle dinliyor ve derslere katılıyordu. Teneffüslerde son ders yapılacak sınav için kitap ve defterine göz gezdiriyordu...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..