Amaaan yağmur çok yağınca sel basıyor buraları!

Televizyon ekranlarından başımıza gelenleri pek çoğunuz izledi sanırım...

Telefon eden arkadaşlar oldu, mesajla hal hatır soranlar oldu.

Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim...

İyiyiz çok şükür!

Hayatını kaybedenlere Allah kabir rahatlığı, geride kalanlara sabır versin!

Yağmur yağınca böyle oluyor buralar!

Avrupa’ya burası!

Her şeyimiz, yolumuz, suyumuz, gazımız alt yapımımız tamam ya!

Trakya’daki iller, ilçeler Türkiye’de yaşanacak şehirlerin üst sıralarında yer alıyor ya!

Biz de gaza gelip ara ara “ Avrupalı olmanın hali başka” diyoruz ya!

Başka buraların hali gerçekten!

Çok değil iki yıl önce nerdeyse bu zamanlar, kasım ayında benzer bir olay gelmişti başımıza, yine insanlar evlerin çatılarında, balkonlarında mahsur kalmıştı, yine elektrik direkleri canını kurtarmaya çalışan insanlarla dolmuştu yine iş makineleri devreye girmişti... Yine can pazarları kurulmuştu!

Hani yazmıştım, Değirmenköy barajı yıkılmıştı da E5 trafiğe kapanmıştı, geri dönüp Seymen köyü ile Marmaraereğlisi arasındaki yolu kullanmıştım... Yolun bir yerinde arabama sel sularına kapılan inek ölüsü çarpmıştı!

O günlerden bu günlere ne değişti derseniz?

Hiç...

İki yıl önce giden biri varsa, şimdiler de geri döndüyse, bıraktığı gibiyiz çok şükür!

Şarkı “asmalar üzüm oldu” diyor ya!

Yalan!

Asma aynı asma...

Bağ aynı bağ...

Bahçe aynı bahçe...

Kafa aynı kafa!

Amaaan yağmur çok yağınca sel basıyor buraları düşüncesine alıştırdık kendimizi...

2007 yılının kasım ayında sel bastı...

Aynı yılın aralık ayında bütün cehaletimiz ve iyimserliğimizle unuttuk biz olanı biteni.

&&&

İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş sel felaketinin ardından televizyona çıkıp “ Olan bitenin sorumlusu CHP’dir” dedi...

Sofradaydık tam, kaşık elimden düştü!

Beni biraz tanıyanlar bilir, siyasetle politikayla işim olmaz...

Ama bu boyutlarda yaşanan bir felaketi politik malzeme olarak kullanmak, kullanmaya çalışmak, anlaşılmaz geldi bana!

2007 yılında Silivri Belediye Başkanı hangi partidendi?

O zaman metrekareye 120 kg yağmur düşmüştü!

Bu defa 185 kg düştü...

Zamanın Belediye Başkanı; Altyapısı yapılan bölgelerde sıkıntı olmadığını, altyapı çalışmaları yapılmayan bölgelerde sel felaketi yaşandığını, 1991 yılında metrekareye 80 kg. yağış düştüğünde Boğluca Deresi çevresindeki evler ve işyerleri selden zarar görürken, bu yağışlarda metrekareye 120 kg. yağış düşmesine rağmen sel baskını oluşmadığını. Bazı işyerlerine su girdiğini ama ciddi bir tehdit oluşmadığını! Sel baskınının altyapısı olmayan bölgelerde yaşandığını! Söylemişti!

&&&

O dönem Silivri’nin alt yapısında kullanılan boruların içinden araba geçeceği rivayet ediliyordu.

Doğruymuş! Keşke mazgalları bu kadar büyük yapmasaydık da arabalar denize sürükleneceğine boruların içinde kalsaydı!

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76694