Anayasalar, toplumun değişen ihtiyaçlarına yanıt vermelidir....

1982 ANAYASASI, TÜRKİYE TOPLUMUNUN İHTİYAÇLARINA YANIT VEREMEMEKTEDİR...

Yeni bir anayasa, değişen Türkiye'nin "olmazsa olmazıdır"...

x       x       x

Yasalar ile toplumsal değişme arasında sıkı bir bağlantı vardır. Çünkü yasalar, toplumsal şartların ürünüdür. Bu nedenle de yasalar, toplumun ihtiyaçlarını yansıtır, onları düzenler...Değişen ve gelişen toplum ihtiyaçlarını, ancak bu değişim ve gelişime uygun yasalarla karşılamak mümkündür.

Yasalar, aynı zamanda, toplumun değişmesinin, yenileşmesinin, iler götürülmesinin uygun ve isabetli bir aracı da olmaktadır...

Tarihi süreçte de hep böyle olmuştur...

Anayasal bir nitelik göstermese de 1839 Tanzimat Fermanı ve arkasından gelen 1856 Islahat Fermanı, 1876 Birinci Meşrutiyet Anayasası, 1921,1924,1961 anayasaları da, toplumun sürekli değişen ihtiyaçlarına yanıt vermek için hazırlanmıştır...

Konumuz olan 1982 Anayasası'nı aynı kategoriye koyabilir miyiz bilemem... Bu bir darbe anayasasıdır; ve toplumun ihtiyaçlarından çok, toplumu "zapturapt" altına almak için hazırlanmıştır...

Bu anayasa, bir  önceki 1961 Anayasası'nın topluma tanıdığı hak ve özgürlükleri tam olarak kaldırmamıştır; ancak bu "hak ve özgürlükler" ya anayasa içinde ya da anayasaya esas alınarak yapılan yasalarla bazı kısıtlamalara uğratılmıştır.

Bu anayasanın yürürlüğe girmesinden bu yana tam 33 yıl geçti ve 34'üncü yıla girdik..

Bu anayasayı kabul eden halkının büyük kısmı, dünyalarını değiştirdi... Bu anayasaya oy veren 20 ile 40 yaşlarında olanlar ise, bugün 53 ile 73 yaşlarında yaşlı ya da yaşlılığa adım atmış kişilerdir... O sıradaki siyasilerimiz için de aynı saptamayı yapabiliriz; onların da çoğu ya öbür tarafa göç etmişler ya da köşelerine çekilmiş, evlerinde televizyon kumandalarını ele geçirmek için torunları ile cebelleşmektedirler...

33 yıldan bu yana toplum herhalde yerinde saymadı... Siyasi, sosyal ve kültürel alanda pek çok değişime uğradı; demokrasiyi, 33 yıl öncesine göre biraz daha özümsedi... Demokratik hak ve özgürlüklerinin neler olduğu bilincine vardı...

Yani, 1982 Anayasası bugün sahipsiz gibidir...Bu nedenle, bu anayasanın, günümüz toplumumuzun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu söyleyebiliriz...

SONUÇ :

Hukukun üstünlüğünü esas alan, yargının "tarafsızlığını"(x) sağlayan, "demokratik hak ve özgürlükleri öne çıkaran" ve "güvence altına alan", vatandaşlık tanımında "etnik ve dini vurgular" yapılmayan(xx), "eşitlikçi bir adalet sistemini" öngören bir anayasaya, bu toplumun şiddetle ihtiyacı vardır...

Yeni bir anayasa Türkiye'nin olmazsa olmazıdır...

Son deyişim :

Ömrümün yarısı, neredeyse 1982 Anayasası ile geçti... Değişsin bu anayasa artık!

cdenizkent

________________  :

(x) Ben, yargının "bağımsızlığına" değil; "tarafsızlığını" yeğlerim...Çünkü, "bağımsızlık" kavramı "suiistimal" edilebilir..."Ben bağımsızım, istediğim tarafı seçerim" anlamı da yüklenebilir bu kavrama...Bu konuda da bir blog yazacağım.

(xx)  Bunun için 1921 Anayasası örnek alınabilir...