Atatürk'ü unutturmak

Atatürk'ü unutturmanın bir yolu var mıdır?
Evet, vardır:
"Biz kendimize göre görüyoruz... Biliyoruz... Yapıyoruz, da neden unutturamıyoruz?"
"Çünkü, siz 'kendinize göre ve kendiniz için' yapıyorsunuz... Atatürk hepimiz için gördü ve yaptı!.." diyor Feyzullah Aktan.
*
Norveç'te yaygın bir söz vardır:
"Zorda kalırsan, içinden çıkılamaz bir durumdaysan ATATÜRK gibi düşün."
Bu söz ne anlatmak ister?
Bizim anlayabileceğimiz; "ATATÜRK gibi düşünmek" ne demektir?
Sadece şu örneğini çok özet olarak yazıp, "Atatürk gibi düşünmek" ne demek anlayalım ve anlamlandıralım istiyorum:
"Ben onun kafasının çalışma biçimi için 'entegre' ve 'interkonnekte' deyimlerini kullanıyorum: Her ayrıntıyı gören, önemseyen, ama makro yapıyı hiçbir zaman gözden kaçırmayan, plancı ve projeci, yaratıcı bir kafa!" (Emre Kongar)
*
Pekiyi, günümüzde böyle bir örnek var mı?
Var, nerede; Eskişehir'de:
Orada senfoni orkestrası kuruyorlar, opera binası yapıyorlar, bunlarla yetinmiyorlar, raylı sistemi de operayı içerecek biçimde planlıyor ve uyguluyorlar.
Şimdi 17 kilometrelik raylı sisteme bir 17 kilometre daha eklemenin çalışması içindeler.
Kenti, uzay evi, bilim deney merkezi, müzeler, galeriler ve heykellerle donatmışlar…
"Hem insan ve kadro, hem inşaat ve bina, hem de çağdaş kent yaşamına uygun bir ulaşım!"
Kültür etkinlikleri, biri çocuk tiyatrosu olmak üzere yedi kent tiyatrosu, haftada iki konser veren 60 kişilik kent senfoni orkestrası, opera binası ve en önemlisi bütün bu etkinlikleri günlük yaşamla bütünleştiren bir raylı sistem.
*
Şimdi yeniden soralım, onu unutturmak isteyenler var mı?
Var, nerede!
ESKİŞEHİR'de...
Bu ne güzel bir "unutturma" çabasıdır böyle!