Atatürk ve cumhuriyet

Abdülkadir Güler*

Türk Milleti “

Kurtuluş Savaşına başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu, en büyük bayramıdır. Kutlu olsun.

Bu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

Yurttaşlarım!

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk Kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir.

……………

Türk Milleti!

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

Ne Mutlu Türküm Diyene !...

M. Kemal ATATÜRK

( 29 Ekim 1933 ).

Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana tam 85 yıl geçti. Bir asra yakın bir zaman dilimi içindeyiz. Bunca zaman zarfında büyük köprüler altında nice sular akıp, geçti.. Keşke bu köprülerin dili olsa da bir konuşabilse… Cumhuriyetin kurulması ve de bu günlere değin ulaşması elbette ki öylesine kolay olmadı. Başta Atatürk’ün önderliğinde Samsun’dan başlayıp ( 19 Mayıs 1919) ve en son İzmir’e düşmanı denize dökmesiyle son bulunan Milli Mücadele savaşından sonra Cumhuriyetimiz kuruldu. ( 29 Ekim 1923 ). Bu yolda birçok engeller de aşıldı. Yokluklar ve zorluklar sonucu bu günlere ulaşıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir sözünde: “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet biçimi demektir. Demokrasi nin en modern, en mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet, yüksek ahlak, değerlerine ve niteliklerine dayanan bir yönetim biçimidir. Cumhuriyet erdemdir, Cumhuriyet yönetimi erdemli ve namuslu insanları yetiştirir.

Türkiye Cumhuriyetinin bağımsız olması amacı ile Çanakkale’ de, Anafartalar’da ve de İstiklal Savaşının bütün cephelerinde binlerce vatan evladı şehit ve gazi oldu, ” Ya İstiklal, Ya ölüm” parolasıyla bu savaşlar kazanıldı. Koca Türk milleti kadını ile, erkeğiyle top yekun Atatürk’ün yanında yer aldı.

Atatürk’ün güzel sözlerinden birkaçını sizlerle de burada paylaşmak istiyorum: Cumhuriyet Fazilettir. Ey Türk Gençliği, birinci vazifen, Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve müdafaa etmektir.. Muhtaç olduğun kudret asil kanda mevcuttur. Türk ulusunun yaratılış ve alışkanlıklarına en uygun olan yönetim şekli cumhuriyettir. Çağdaş bir Cumhuriyeti kurmak demek, ulusun insanca yaşamasını bilmesi , insan yaşamının neye bağlı olduğunu bilmesi demektir..Cumhuriyet düşünce özgürlüğünden yanadır. İçten geldikçe ve doğru yolda bulundukça her düşünceye saygı duyarız. Bütün düşünce ve inançlar bizce saygıdeğerdir. Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki onun karşısında zincirler, tahtlar ve taçlar yanar; yok olur. Ulusun eşitliği üzerine kurulmamış kuru mlar her yerde mahkûm olurlar. Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir, Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.

“Yurtta barış, dünya’da barış. Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür… Bu sözü açıkça buraya açıklamaya lüzum görmüyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin okullarında birçok sebeplerle eser halinde tespit edilmiştir. Kültür, okumak, anlam, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak düşünmek, zekâyı eğitmek, demektir.

Ulu Önder Atatürk’ün Yurtta barış ve dünya’ da barış sözünün ne derece geçerli olduğunu ve ne derece yaşadığımızı biliyor muyuz? Öteden beri Türkiye’de kan dökülüyor, kardeşi kardeşe düşman edenler Türkiye’yi bölmeye çalışanların ekmeğine yağ sürüyorlar. Bölücü ve yıkıcı mihraklara fırsat veriliyor. Burada biraz düşünmek ve durmak gerekmez mi? Özellikle medyamıza, yazılı ve görsel yayın organlarına, söz sahibi dinamik aydınlarımıza, devleti yönetenlere bu bağlamda büyük görevler düşüyor. Cumhuriyeti korumak ve kollamak hepimizin görevidir, bunu iyice bilmek zorundayız.

İşte bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizi birçok zorluklarla kuran ve bizlere emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, onun saygıdeğer silah arkadaşlarını, bu uğurda can veren şehit ve gazilerimizi, aramızdan ayrılan değerli devlet adamlarımızı emeği geçenlerinin hepsini Cumhuriyetimizin 85. yılında rahmetle, şükranla saygıyla anıyor, mekânları cennet olsun diyorum. Yüce Türk ulusunun bu büyük bayramlarını en iyi dileklerimle kutluyor ve sözlerimi bir şiirimle bağlamak istiyorum:

( 1923 – 2008 )

Bir bayrak dalgalandı

Yıldızında ak devrimler

19 Mayıs 1919’ da Samsun’da

Anadolu’m bölük bölük

Anadolu’m tabur tabur

Mustafa Kemal’in yanında

Özgürlüğe,

Bağımsızlığa her savaş

Tam yedi düvele karşı erler

Kongreler yapıldı, Erzurum’da, Sivas’ta

Haksızlığa bayrak açtı bu vatan

27 Aralık 1919’da

Kemal Paşam Ankara’da

Ve bir tarih yüce mi yüce

Tüm tarihlerden özge

23 Nisan 1920 diye

Ve yakın çağa bir imza

Yepyeni bir TÜRKİYE…

Edirne’den, Erzurum’a, Sivas’a

Halka hamla, dalga dalga

Genç, ihtiyar, kadın, erkek, top yekûn

Ele ele, omuz omuza, bir koca tufan

Milli misak ve devrimler bir bütün

Anadolu’m diri, Anadolu’m zinde

Ey Ulu Önder Atatürk’üm

Bugün 72 milyon izinde

Bu vatanda, al bayrak altında

Bizi bize bağladı aydınlık yarınlara

Günışığı ak devrimlere

Yokluğun çok acı geldi

Oy Atam Oyyy !

Bir vatan kalbidir Anıt Kabir’de..

Kanın bayrağımızda

Emeğin aşımızda, toprağımızda

Eserlerin dudaklarımızda

Ve de emanet ettiğin çocuk

Bugün tam 85 yaşında..

Büyü de büyü çağ çağ Ey koca Türk

Bize güven, bize inan ATATÜRK

Bizdik hakla öğünen, Hakkı seven

Ve bir sözdür dudaklarımızda, her zaman:

İnançla “ TÜRK, ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN”…( 3 )

Abdülkadir GÜLER

KAYNAK:

1- Atatürk’ü Tanımak ve Anlamak, Behzat Şaşal

Anayurt Gazetesi yayınları. Ankara / 2004.

2- Yaza yaza Yaşamak, Murat Özmen. Kültür Bakanlığı

Yayınları, Ankara 2001.

3- Harran’da Atatürk Çiçeği / Şiirler, Abdülkadir Güler

İzmir 1986.

( * ) Emekli Milli Eğitim Müdürü, araştırmacı yazar-Söke.