Aydın'da Bir Söyleşi

AYDIN’DA BİR SÖYLEŞİ ve ŞİİR ETKİNLİĞİ

Geçen gün ( 6 Şubat 2020 )’de Aydın’da Ali Haydar Öztürk adına bir Söyleşi ve Şiir Etkinliği yapıldı. Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,  Aydın İl Halk Kütüphanesi ve Aydın Şairler- Yazarlar ile birlikte anılmaya,  Sanatımıza ve kültürümüze uzun bir ömür verip hizmet edenler anısına şair- araştırmacı yazar Ali Haydar Öztürk adına bir etkinlik düzenlediler. Geçmiş günlerde Aydın’da Halk Ozanı Süleyman İncedal adına da böyle bir etkinlik yapılmıştı. Bu ikinci Şöyleşi ve Şiir Etkinliği 06 Şubat 2020 perşembe günü saat 13.30 – 17.30 saatleri sularında gerçekleşti. Etkinlik Aydın Halk Kütüphanesi Kültür salonunda yapıldı.  Başta Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay,   İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Yılmaz,  Aydın İl Halk Kütüphanesi Müdür vekili Kani Bey, daire müdürleri, Aydın Şairler, Yazarlar Derneği ve Söke Şairler ve Yazarlar derneğinden bazı yönetici ve üyeler katıldı.  Salon bir hayli kalabalıktı. 

Programın sucusu Söke’den şair ve öykü yazarı Şennur Parıldar tarafından yapıldı. Şennur Parıldar’ın giriş konuşmasında son günlerde Elazığ’da meydana gelen deprem,  Van’da Çığ olayı ve İstanbul’ da meydana gelen uçak kazasında vefat tüm şehitlerimize rahmet, acılı ailelerine baş sağlığı ve yaralılara acil şifalar dileğinde bulundu. Milletimizin başı sağ olsun“ diyerek acılar paylaşıldı acılar paylaşınca acılar azalır.   

Şair ve Araştırmacı Yazar Ali Haydar Öztürk’ün hayatı ve onun şiirlerinden örnekler sundular. Tespit edebildiğim kadar Aydın’dan ve Söke’den katılanlar:  Şükrü Öksüz,  Tülay Sarayköylü, Nuriye Salum, Süleyman İncedal, Beyhan Erdoğan, Abdülkadir Güler, Mehmet Orhan, Ergül Gül, Mehmet Işılak, Sermet Apaydın,  Muhsin Yaralı,  Hasan Süer, Ayten Bozkır, Fuat Gürsoy, Memnune Şehitoğlu ve Saffet Mantar Ali Haydar ayrı ayrı Öztürk’ün şiirlerinden örnekler sundular. Unuttuklarım varsa beni bağışlasınlar. Bu arada Emekli öğretmen şair- yazar Beyhan Erdoğan, Ali Haydar Öztürk’ün hayat öyküsü hakkında bilgi verildi. Beyhan Erdoğan akıcı ve anlaşılır bir Türkçe ile Ali Haydar Öztürk’ün özgeçmişi hakkında özetle şunları söyledi:    

“ Ali Haydar Öztürk,1931 yılında Şanlıurfa’da doğdu.  İlköğretim ve Lise öğrenimden sonra İstanbul’da okumaya başladı. Lise tahsilinden sonra İki yıl Yüksek Tekniker Okulu’nu bitirmiş,1953 yılında devlet hesabına üç yıllığına Amerika’ya gitmiştir.  Amerika’dan geri döndüğünde 1957 yılına kadar devlet memurluğu yapmışsa da buradan ayrılmıştır. Bab-ı Ali’de uzun yıllar hayatını devam ettirmiştir. Burada muhabirlik, köşe yazarlığı ve gazetecilik hayatını sürdürmüş, o günlerden bu günlere kadar 65 yıldır bıkmadan, usanmadan sanat- kültür dünyamızda çeşitli fikir ve düşünceleriyle, kalemiyle hizmet etmiştir. Emekli öğretmen, yazar Beyhan Erdoğan bu konuşmasından sonra Ali Haydar Öztürk’ün Basın yaşamındaki çalışmalarından söz ederek şunları vurgulardı:

 A. Haydar Öztürk, çalışkan, üretken bir sanatçıdır. Vakit gazetesinde yazılar ve çalışmalar yaptı,1957‘e kadar Türk Ruhu Dergisinde,  1964 yılında Bugün gazetesinde, 1968  ‘de  “Bay İlerici isimli üç perdelik bir piyes yazdı, 1969 yılında Milli Eğitim Meselelerimiz,1985 yılında Türkiye Yazar Birliğinde ve Türk Talebe Birliğinde görev aldı, yazar, bilim adamlarımızdan İsmail Hamit Danişment’in kurucusu ve Başkanı olduğu İlim ve Sanat Derneğinde birçok kayda  değer çalışmalar da bulundu. 1988 yılından bu güne kadar Mehmet Akif Ersoy Vakfının kuruluşunda ve çalışmalarında katıldı. 1988  ‘de Dünden Bugüne Bab-ı Ali Kitabı, 2008 ‘de Ali Haydar Öztürk’ün kendi yaşamını anlattığı  “Yorgun Yıllar” ve en son eseri Aydın’ın eski Valilerimizden Mustafa Malay'ın ’ hayat öyküsünü kitaplaştırdı. ( Devletin Güler Yüzü Valisi Mustafa Malay). (Aydın Valiliği 2004- 2007) Tüm bu çalışmalarının yanı sıra birçok yerel televizyonlarda da hayat öyküsüyle çeşitli konuşmalar yaptı, Aydın Şairler ve Yazarlar derneğinin de kurucuları arasında yer aldı. Bu derneğin de fahri başkanıdır. Değerli yazarımız bu güne kadar, biriktirmiş olduğu 6.000 adet kitabını da Adnan Menderes Üniversitesi Kütüphanesi bağışladı.  

Bu konuşmadan sonra Aydın Valisi Yavuz Selim Koşger tarafından bu günün anısına Ali Haydar Öztürk’e bir plaket ve bir deste çiçek armağan edildi. Daha sonra Ali H. Öztürk Anılarından ve İstanbul Bab-/ı Ali basınından genişçe yer verdi,  Doç. Dr. Nurettin Topçu ve fikir ve düşünce adamı şair Necip Fazıl Kısakürek’le uzun yıllar dostluklarının olduğunu vurguladı. 

Yapılan etkinlik amacına ulaştı diyebilirim. Başta Aydın Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger ve Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay ve diğer daire müdürleri ve tüm etkinliğe katılanlarla birlikte sevgi ve saygı dolu şiir tadında bir gün yaşadılar. 

Bize bu fırsatı verenlere sanatçılarımıza kadir kıymet, değer verenlere sonsuz teşekkürler ediyorum. Sağ olsunlar var olsunlar.  Sayın Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger sanatçılarımıza değer veriyorlar. Tüm idarecilerimize bundan örnek almalıdır. Onun bu ulvi hizmetlere hiçbir zaman unutulmayacaktır. 

Sevgili ağabeyimiz ve aziz hemşerim Ali Haydar Öztürk için böyle güzide bir etkinlikten dolayı onun adına yapılmasında ben de şahsen onur duydum. Emeği geçenlere selam olsun. Darısı dostlar başına olsun.  Ali Haydar Ağabeyimize sağlık dolu yıllar diliyor diliyorum. Bu etkinlikte onun şiirlerinden payıma düşen “ GURBETTE”   adlı manidar şiirini okuyarak ona selam ve saygılarımı sundum. Ali Haydar Öztürk’ün bu has duygulu şiirinde ünlü şairlerimizden Şair Ahmet HAŞİMİ hatırlatan güçlü ve sılayı, gurbeti hatırlatan dizeler vardır. Ahmet Haşim de bir şiirinde “ Akşam,  yine akşam”  diyordu. ( Ahmet Haşim, 1884-  Bağdat,  4 Haziran 1933 –İstanbul ).Buraya kadar gelmişken Ahmet Haşim’i de saygıyla anmadan geçmek istemiyorum. Şair Ahmet Haşim’in adı geçen şiirinde şöyle diyordu:                                                                        

“ Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Akşam, yine akşam, yine akşam”  

                               Ahmet HAŞİM

Ahmet Haşim’den başka edebiyatımızda “Gurbet”   temasını işleyen başka şairlerimiz de vardır. Kemalettin Kamu,  Orhan Şaik Gökyay, Necip Fazıl Kısakürek,  Ozan Arif, Süreyya Berfe, Pir Sultan Abdal, Erzurumlu Emrah, Âşık Kerem ve Fethi Giray gibi şairlerimiz de vardır. Aslında bu ayrı bir yazma ve inceleme konusudur. Şair Kemalettin Kamu’ nun şu şiiri çoğumuzun ezberindedir. Bundan da iki dörtlük çalıp şairini saygıyla ve rahmetle analım:         

Gurbet o kadar acı
Ki, ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı
Hepsi başka biçimde

Ne arzum ne emelim
Yaralanmış bir El’im
Ben gurbette değilim
Gurbet benim içimde

                    Ahmet  Haşim ( D.1901- Ö:1948 )

Şair Ali Haydar Öztürk, yaklaşık yarım asırdan daha fazla Şanlıurfa’dan ayrıdır. Dostlarından, arkadaşlarından ve  akrabalarından ayrı düşmüştür.  Gönlünde bir sıla,  gurbet özlemi vardır. Bunu El Yurduna düşenler bilir. Ali Haydar Öztürk , bu acı  gurbet günleri    bir bir  yaşamıştır. Lise-den sonra İstanbul’a ve oradan Amerika’ya göçmüştür. Yüreği memleket hasretiyle yanmaktadır.  İşte “Gurbette”  adlı şiiri bize bu duyguları vermektedir. Bir yerde Ahmet Haşim’i hatırlatan duygular vardı0r.İşte  şiiri:    
İşte “Gurbette “  adlı şiiri:

GURBETTE

Bahtım gibi her şey yine küskün

Düşmüş suların göğsüne akşam

Aheste adımlarla batan gün

Karadı adımlarla ne yana baksam

Çamlarda gariplik, kayalar mor

Gözler gibi mahmur kara sular

Yalnızlığı gurbette duyuyor

Ruhumda karardıkça ufuklar.

                    Ali Haydar ÖZTÜRK

--------------------------------------------------------------------------------------

GURBET: İs. Ar. Gurbet / Doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer. “ Ben gurbette değilim  /  Gurbet benim içimde. K. Kamu.  Gurbet acısı: doğup yaşanılan yerden uzak olmanın verdiği üzüntü, sıkıntı. Gurbet kelimesinden ( sözcüklerden) , başka kelimeler de vardır.  Örneğin gurbet eli,  gurbetçi, Gurbetçilik, -ği, gurbetlik, gurbetzede gibi… TDK. Sözlüğü Sayfa: 898. (1)

1-   Söke Ekspres 10-11 Şubat 2020 / 4

              Abdülkadir GÜLER 

               18.02.2020-  SÖKE