Ayrılıkçı Kürtler başarabilecekler mi, ne dersiniz?

“Ey sen  

Ey ben  

Ey o  

Çaresizim, çaresiz  

Bana benden de yakın olan  

Ey O  

Esirgeyensin  

Esirge beni  

Bağışlayansın  

Bağışla beni  

Gören göz  

Duyan kulak  

Söyleyen dil olayım  

Bir yüreğim  

Bir yürek olayım  

Saf iyilikle dolu  

İyilik yapayım  

İyilik yapayım, yapayım  

Unutayım  

Karşılık nedir bilmeyeyim  

Göreyim  

Duyayım  

Söyleyeyim  

Sevgiye uzanayım  

Kinden  

Nefretten  

Düşmanlıktan  

Kıskançlıktan  

Uzak, uzak çok uzak olayım  

Saf iyilikle dolu olsun yüreğim  

Bencillik bilmeyeyim  

Paylaşayım  

Paylaşayım, paylaşayım  

En azımı  

En çok ihtiyacı olanla paylaşayım  

Dönüp  

Arkama bakmadan çekip gideyim  

Üzerime düşmesin gölgesi  

Minnet duygularının  

Sözüm olsun  

Yumuşak  

Tatlı  

Can alıcı  

En alçak perdeden  

Kaçınayım  

Yüksek sesle bağırmaktan çağırmaktan  

Bilgim olsun  

Bilgi mütevazılık ister  

Mütevazı olayım  

Kibirden  

Kuruntudan  

Kötülükten  

Kötülük yapmaktan  

Uzak durayım  

Sabırlar ihsan eylenen olayım  

Sabredeyim  

Ne övüneyim  

Ne övüleyim  

Ne yerineyim  

Ne de O’ndan başkasını öven olayım  

Hesap vereyim  

O büyük günde  

Hesap verebilen olayım  

Aklım olsun  

Düşüneyim, düşüneyim  

Sorunları  

Düşüne, düşüne çözeyim  

Düşünce  

Sorunun keşfine yarar  

Keşfedilen sorun  

Mutlaka çözülür  

Öğüt alayım  

Öğüt vereyim  

Budur  

Toplum olmanın biricik yolu”  

***  

İşte böyle…  

İçinde bulunduğumuz günler beni çok sıkıyor.  

Hem sıkıyor hem çok üzüyor.  

Her gün toprağa düşen “Koç yiğitler”…  

Ne desem bilmem ki…  

Üzülüyorum işte…  

Bir şeyler yapmak lazım diyorum.  

Ve bunun için de düşünmek lazım diyorum.  

Ve…  

“Ne yapıp edip aklın egemenliğine girmeli,  

Sorunlarımızı algılamalı,  

Onları yine akıl yoluyla çözebilmeliyiz.  

Böylece,  

Birey toplum inanç üçlüsünün,  

Barış ve kardeşliğini sağlayıp,  

Türk değil Türklük,  

Müslüman değil Müslümanlık,  

İnsan değil insanlık mutlu olsun!”u gerçekleştirelim.  

Tanrı “Yunus Suresi”nde:  

“Ben insana zulmetmem, insan kendine zulmeder” diyor.  

Öyleyse,  

Gelin canlar bir olalım.  

Saf iyilikle dolu yürek olalım.  

Bu zulümden hem kendimizi hem toplumumuzu kurtaralım!  

Düşünelim, düşünelim…  

Düşünen ve düşündüren olalım…  

Tanrı zulmetmez… O sevendir…  

Seven olalım…  

Ayrılıkçı Kürtlere son sözüm:  

Ben Kürtleri seviyorum.  

Birçok Kürt öğrencim var sevdiğim…  

“Sizin yaptığınız ne Kürtlüğe ne Müslümanlığa ne de insanlığa sığar!”  

İnanıyorum ki sizin sorununuz aslında düşünmemek!  

Düşünseniz biraz…  

Göreceksiniz çözüm nerede…  

Düşünsenize biraz!  

Şeytanın yenemediği tek güç:  

“Saf iyilikle dolu yürektir!”  

İşte biz buna öykünmeliyiz…  

Bu ayrılıkçılık belasını böyle yeneriz, diyorum ben!  

Ne dersiniz bu ayrılıkçı Kürtler başarılı olacaklar mı?  

Türkiyeyi Ortadoğu'nun yeni Filistin'i yapmayı başarabilecekler mi?  

Bu namus ve hayadan uzak emperyalist güçler ve onun yerli işbirlikçileri...  

Ayrılmayı istemeyen Kürtler ne yapacaklar o zaman onu merak ediyorum doğrusu?  

Bir de her iki yana tebessüm eden Kürtler var... Ben en çok onları merak ediyorum...  

Bu rahat ve huzurlarını sonsuza değin sürdürebilecekler mi?  

En çok onlar bu işten yararlanıyorlar biliyor musunuz?  

Beni görüyorlar, "namussuz bunlar hocam" diyorlar.  

Onları görüyorlar, "kalbim sizinle" diyorlar.