Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Bambu kesme bayramı!

Bambu kesme bayramı!
 

Quila Bambusu
Gülemeyen dikey yaprakların arasında
saklıyorsun saklı mızraklardan kolonini.
Unutmadın sen. Yaprakların arasından yürürken
fısıldıyor sessizlik ve yaralayan sözcükler
uyanıyor, dikeni besleyen heceler.
Unutmuyorsun. Kanla ıpıslak
duvar kireciydin sen, evin ve savaşın sütunuydun,
bayraktın sen, Araukan annem için çatıydın,
orman savaşçısı için kılıçtın, Araukan çamı,
yaralanmış ve öldürülmüş çiçeklerle dimdik bakardın.
Erişilmezce saklıyorsun kendi yaptığın mızraklarını
ve yabanıl bölgenin rüzgârının bildiği gibi,
yağmur, kavrulmuş ormanların kartalı
ve yenilerde her şeyi soyulmuş ürkek kiracı.
Belki, belki: söyleme kimseye gizlerini.
Bir orman mızrağı sakla benim için ya da sakla ağacı
bir ok için. Ben de unutmadım seni.

Pablo Neruda'nın "Evrensel Şarkı"sından İsmail Aksoy'un çevirdiği bu şiir, tüm Neruda şirleri gibi lirik ve özgündür. Bir dönem Şili'nin Çin büyükelçiliğini de yapan Neruda, epeyce bambu ağacı da görmüştür.

Bambu, (Bambusoideae), buğdaygiller (Poaceae) familyasına ait ve 1.200 adet, bazen birbirlerinden çok farklı görünen türlerden oluşan bir alt familyanın ismidir aslında. Bambu insanların en çok işine yarayan bitkilerden birisidir.

Bambu türleri Asya'da, Güney ve Kuzey Amerika'da ve Afrika'da bulunurlar. En büyük bambu türleri 80 cm kalınlığa ve 38 metre uzunluğa kadar varabilir. Bazı bambu türleri çok seyrek çiçek verir, bazen her 100 yılda bir, ya da hatta daha da seyrek. Bunu görmek, sanırım yalnızca Japonlra'a özgü törenlerde gerçekleştirilir.
Bambular ilk önce ikiye ayrılabilirler:

"Bambuseae": Ağaç gibi büyüyen, tahtalaşan bir kabuğa sahib olan, kibar ve ince yapraklar ama çok büyük çiçekler geliştiren bambular.
"Olyreae": Ot gibi büyüyen, tahtalaşmayan ve boyları bir metreyi geçmeyen bambu türleri.

Bambu, hammaddeden silaha, müzik enstrümanlarından ev eşyalarına, kumaştan inşaat malzemesine kadar çok çeşitli alanlarda kullanılır.
Betül Yazıcı'nın "Tatil" adlı şiirinde çağrıştırdıkları ise farklıdır:
vazoda unutulmuş iki bambu kamış: bir mutluluk eder
onları besleyen suyun
beş parmak kadar eksilmesi: yedi gün
bu demek oluyor ki
yokluğum
eskiyle yeni arasında kalan
on santimlik boşlukta durmakta

bembeyaz bir ıslaklıktım
kimsenin ruhu duymadı
kırılgan birer suskunluktur her kuruma
alışkanlıkları geri çağırır suyun buharlaşması
ve küçük bıkkınlıklar bırakır yerinde

Bambunun farklı kültürlerde farklı sembolik anlamları vardır. Çinlilerde bambu uzun bir ömürün sembolüyken, Hindistan'da dostluğun sembolüdür. Filipinler'de çiftçiler bambu sırıklarını şans getirsinler diye tarlalarının etrafına dikerler.
Ahmet Necdet ise "yürek bir mermi gibi sürülür yalnzılığa" dediği "Sana Bunca Yangından" şiirine diker bambuyu:
geceler kör ve sağır/ses vermeyen bir kuyu
haklı kılar uykuyu ve uyuşturucuyu

ağzındır çiçek açan erguvan gökte
yeşertir bir aşkı ve küçücük bambuyu

Bambu, yemyeşil yaprakları ve çok dümdüz bir şeklide dik büyümesi ile, Japonya'da dürüstlüğün ve temizliğin sembolüdür. Japonlar ayrıca yılbaşında giriş kapılarının iki yanına birbirine bağlanmış bambular ("kodamatsu") koyarlar ve bunun şans getirdiğine inanırlar.

Bambu Kesme Bayramı!da yalnızca Japonlarda olan bir gelenek!
Oldukça değer verilen bu tören, rahiplerce değil, köylüler tarafından yapılır. Bunlara "Buda Rahipleri" denir. Hazırlık olarak bir gün önce dişi ve erkek bambuların her birinden dörder tanesi, büyük avlunun sağına soluna konulmuş kütüklerin üzerine konur. Erkek bambuların kökleri kesilip yaprakları olduğu gibi bırakılır. Dişilerin köklerine ise dokunulmaz.

Bunların yapıldığı büyük avlunun soluna "Tamba" yerine, sağına ise "Omi" yeri denir.

Gerisini Yasunari Kavabata'nın "Kiyoto" adlı kitabından okuyalım:
"Hizmet için ayrılmış insanlar kaba ipekliden geleneksel elbiselerini, samandan örülmüş sandallarını, omuzdan atkılı önlüklerini giymi ve iki tane kılıç kuşanmışlardır. Başlarına da beş çeşit kumaştan yapılma budist eşarplarını Benkay uslü sarmışlar, kalçalarına Nandin yaprakları dolamışlardır. Bambuların kesileceği bıçak, sırmalı bir torbada muhafaza edilmektedir. Bir önderin yönetiminde giriş kapısına varılır.

Bu törene aşağı yukarı öğleyin saat bire doğru başlanır.
Tören elbiseli bir rahibin boru öttürmesinden sonra bambu kesimi başlar.
Tören için seçilmiş iki erkek çocuk koro halinde baş rahibe seslenir: 'Yaşasın bambu kesimi bayramı!'

Sağ ve sol taraftaki yerlerden ikişer çocuk ortaya çıkıp övgülerini yaparlar:

'Ne güzeldir Omi'in bambuları!'
'Ne güzeldir Tamba'nın bambuları!'

Bambu kesicileri önce kütüklerin üstüne bağlanmış erkek kamışları kesip üst üste koyarlar. İnce yapılı dişi bambular oldukları yerde bırakılırlar. O zaman tören çocukları başrahibe haber verirler:

'Bambu kesicileri işlerini bitirdiler!'

Rahipler mihraba geçip dualar okurlar. Lotus çiçeklerinin yerine bir çelenk yaz kasımpatısı etrafa saçılır. Başrahip mihraptan aşağıya iner, servi ağacından yapılmış yelpazesini açar, üç defa yukarı kaldırıp indirir.

İki rahip, Omi ve Tamba yerlerinin kamışlarını üçe bölerken, herkes 'Hoooo!' diye bağırarak eşlik ederler."

Japonların bambuları kesmelerini, bir ağaç katliamı olarak görebilirsiniz başta. Ancak benim gibi şu an Japonya'da olan bir sevgiliniz varsa, bambuların çok hızlı yayıldığını öğrenirsiniz ve Temmuz'da bir gün beraber bambu avına çıkmak için sözleşirsiniz!

Peki Samuel Beckett, nerede, kimlerle sözleşmiştir? Yanıtı "Alba" adlı şiirinde:

sabahtan önce olacaksın burada
ve Dante ve Logos ve bütün katmanlar ve gizemler
ve yanık ay
sabah öncesi burada yaratacağın
müziğin beyaz yüzeyi arkasında

adamakıllı yumuşak şarkılı ipek
eğil hurma ağacının kubbesine
yağ dumandan bambu çiçeklerine söğüt geçidi

merhametli parmaklarla eğilsen bile
yazmak için toza
çoğaltmayacak zengin armağanlarını
ki güzellikleri önümde beyaz bir örtü olacak
kendi ifadesi kapanmış simgelerin fırtınasına
bu yüzden hiç bir güneş ve açılım yok
ne de ordu kalabalığı
yalnız ben ve o örtü
ve ölü yığın

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..