Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '14

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Bandırma yazıları (4) : Bandırma… Bandırma…

Bandırma yazıları (4) : Bandırma… Bandırma…
 

bandırmasehirrehberi.com


 Bandırma’nın yerlisi bir insan , örneğin bir emekli ne yapabilir?

Diyelim, Pazartesi…

Oturduğum yer Paşakent mahallesi… Eskiden Paşabayırı, derlerdi. Şimdi giderek büyüdü… yeni caddeler, sokaklar derken Paşabayırı bölük bölük bölündü, yeni mahallelere ayrıldı…

Bandırma büyüdükçe, yeni mahalleler, yeni caddeler ortaya çıktı. Sözgelimi, Paşabayırı Mahallesi öylesine büyüdü ki, bu mahalleyi üçe ayırdılar alt taraf Paşabayırı, Eski Gross ve Eğitimciler Kooperatifin olduğu yer Paşakent; onun ötesi, Ordu caddesine inen cadde ve civarı da Paşakonağı oldu.

Ben Paşakent’te hemen Muhtarlık binasının üzerinde oturuyorum. Sokağa çıkınca (Nilüfer Sok.) hemen Mehmetçik Cad.sine çıkıyorum. Bu Caddenin adı eskiden Ahmet Hamdi Kışlalı caddesi idi; sonra Belediye el değiştirdi Mehmetçik Cad. yaptılar. Şimdi haritalarda A.H.Kışlalı C. diye görülüyor; levhalarda Mehmetçik Cad. diyey yazıyor.. Adını niye değiştirdiler hala anlamış değilim. Galiba benim gibi bir çok Bandırma’lı da bu işten bir şey anlamamıştır.

Evden çıkınca, Mehmetçik Caddesi çok yakın, buraya çıkınca, Öğretmenlerin önünde Dolmuş beklemek zor değil. Ama buradan, Dolmuş’a binmek zor.. Genellikle arka sıralar kalıyor. Oraya da benim gibi heybetli bir adamın sığması akla seza…! Genellikle burası insanların bekleme yaptıkları yer.

Bazen burada dikilip çeşitli Servis araçlarını beklemek gerekiyor. Bakıyorum, benim gibi bir sürü görmüş geçirmiş insan burada dikilip duruyor… Oturacak ne bir bank var, ne de kahvemsi bir yer .. İnsan arıyor. Oysa , Belediye buraya iki üç tane Bank koysa eminim, yaşlılar çok hoşnut olacaklardır. Aslında Belediye bol bol bu banklardan her yere koydu. Ama bu semt unutuluyor.

Dolmuş geldi (Burada Belediye otobüsü yok..) Domuş’a biniyorsun, 10 dakikalık yol için ödenen ücret 1.75 TL , eğer araç değiştirip, Kurtuluş Mah. gitmek istiyorsan, bir 1.75 TL.sı da orası için ödeyeceksin… Oldu mu sana 3.50 TL.sı İki km yol için 3.50 TL.

Oysa , bu parayla İstanbul’da toplu taşıma araçlarıyla bütün İstanbul’u gezebilirsin. Bandırma’da toplu taşıma araçları oldukça pahalı. Bir de ring yapan araçlar olmayınca, halk durmadan iki ücret ödeme durumunda kalıyor. Belediyelerin bunları halkın lehine düşünüp yeniden düzenlemesi gerekir.

Dolmuş’a bindin, Çarşı’da ilk durak’ta indin. Bugün pazartesi günü olduğuna göre, Pazartesi Pazarı’na gidebilirsin; Saim’in kahve’sinde oturup bir iki çay içebilirsin. Aslında Pazartesi Pazarı’nın bulunduğu mevki çok güzel bir Kapalı Çarşı olmaya elverişli bir bölge… neden yapmazlar bilemiyorum.

Bandırma’nın Pazar’ları çok zengin ve çok da ucuzdur. Eskiden hep sokak aralarında kurulurdu . Şimdi yavaş yavaş belirli yerlerde kurulan Yeni Pazar Yerleri eski pazarların yerini almaya başladı.

Bandırma’yı adım adım gezerken beni en rahatsız eden konulardan biri, Bandırma’nın içinde bulunan ve terk edilen dev fabrika binaları ve diğer binalar. Bunlar yıllarca bomboş bekletildi. Kim, ne yapacağını bilemedi. Şimdi bile, ne yapılacağı konusunda  epey ciddi tereddütler olduğunu sanıyorum,

1, Birinci bina, Paşabayırı’nın alt yanında, istasyona bakan büyük RECİ fabrika binasıydı.
Bilindiği gibi Tekel Tütün İşletmeleri özelleştirildikten sonra ve fabrikaların hemen hemen hepsinde üretim durdurulduktan sonra, Türkiye’nin her tarafında bu Tekel binaları boşaltıldı; işçiler emekli edildi veya işten çıkartıldı. Ve bunların binaları farelere terk edildi.

Bu güzel bina, uzun süren bir belirsizlikten sonra bir İşletme ile anlaşılmış, dendi; fakat işletme burasını çarşı olarak yeniden yapmak için, arsayı boş teslim almak istemiş… ve sonra efendim, Belediye burasını yıktı, dümdüz etti. Ondan beri de, ne kadar oldu, bir yıl mı, iki yıl mı…öyle sahibini bekler durur. Galiba yine anlaşamadılar. O binanın yerinde yeller esiyor ama, ne oluyor o kıymetli arsaya kimse bilmiyor? Öyle bekliyor.

2.İkinci Reci Binası. Ordu Caddesinde, demiryolunu geçince, üçyüz metre ilerde, yolun üzerinde Dev bir Fabrika binası daha durup durur… Kapılarında koca kilitler. Camları , pencereleri kırılmış, indirilmiş … Pislik, toz duman içinde, tam bir fare yuvası yer… Kimin zilyetliğindedir. Belediyenin ilgisi nedir? O nokta biraz flu. Ama o dev bina da her gelip, geçenin gözünün içine bakar. Sanki kendi varlığından utanır. “Beni ne yapacaksınız, yapınız” demeye getirir… Ama kimsenin sesi çıkmaz. Başka kentlerde olsaydı, öyle bir binayı bir ay bile boş bırakmazlardı. Hemen yerine bir AVM filan dikerlerdi.

3.Üç. Eski Hastahane Binası. Cin Çukurunun üstünde kalan binayı söylemek istiyorum. O bina Hastahane olarak yıllarca Bandırma’lılara hizmet etti. Yeni Hastahane yapılınca, o da terk edildi.

Kaderine bırakıldı. Sonra yavaş yavaş geceleri kapıları, pencereleri kaybolmaya başladı.

Şimdi yıkıyorlarmış. Belli ki bir şeyler yapacaklar. Nedir bilemiyorum? Yıkmadan , biraz onarımla adam etselerdi olamaz mıydı? Bilemiyorum.

4. Dördüncü Bina. Bursa ana yoluna çıkınca, üst geçiti geçince , Dörtyol ağzının hemen sol tarafında, Eti-Bor fabrikalarının karşısında Dev gibi bir bina iskeleti yıllarca burada bekletildi. Belli ki özel sektörün malıymış. Ama yıllarca böyle yarı yapılmış, yarı viran halde  mahkemenin bitmesinin beklenilmesi herkesin içini acıtıyordu. Nihayet mahkeme bitmiş ve tanınmış bir İnşaat Şirketi’ne  bir AVM daha yapılması için verilmiş, anlaşılan… Ondan sonra inşaat yeniden durdu. Şirket AVM’den vazgeçmiş.  Şimdi yeniden faaliyet var ama ne yapacaklar bilemiyorum. Aman bitirsinler de memlekete yararlı bir şey olsun. Orada öyle bomboş durması insanın moralini bozuyordu.

Daha başka binalar da var da şimdilik sizin moralinizi bu kadar  bozduğumuz yeter.

Oysa, Bandırma’ya bir Yaşlılar Rehabilitasyon Merkezi gerekir. Yaşlıların gideceği pis kahvelerden başka hiçbir yer yok.

Bu binalardan biri alınır; güzelce temizlenir, düzenlenir. İçine çeşitli sağlık araçları konur. Masa Tenisi; satranç, dama.. vb gibi çeşitli oyun araçlarıyla donatılır. Böyle bir veya iki tane güzel Yaşlılar Toplumsallaşma Merkezi yaratılır. Yaşlılar orada resim yaparlar; müzikle uğraşırlar. Çağdaş ülkelerde böyle yerler vardır. Bandırma’da göremiyorum.

Ayrıca Bandırma’nın  Güzel Sanatlar Merkezi niye yok. Genç yaşlı insanları toparlayacak; onlara güzel sanatların çeşitli dallarında beceriler kazandıracak Merkezler. Her şeyi halktan mı beklemek gerekir. Biraz da bu konularda Belediye’nin öncülük etmesi gerekir. Deniz Kıyısında bir Galeri var ya…denecektir. O yetmez. O sadece sergilemek için iyi bir yer oldu ama çalışmak için değil.

Neyse, yine devam ederiz. Bir takım gevezelikler yapıyoruz ama biz konuşup, biz mi dinliyoruz… Ben öyle düşünmem, Artık medyada bir yere bir fare düşse, onu dünyada herkes duyar. Niye duyulmasın ki? Önemli olan sahip çıkmak. İş yaratmak. Göreceğiz.

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..