Bayramınız kutlu olsun!

En sevdiğiniz dostunuz bu bayramda da sizi aramadı mı? Boşver… Bak ben arıyorum… Ellerinizden öpüyorum. Bayramınız kutlu olsun…

Bu bayramda da baklava alıp çocuklarınızın önüne koyamadınız mı? Boşver… Bak ben size tatlı diller döküyorum, şekerden tatlı… Daha ne istersiniz…

Bayramda tatile çıkıp deniz kıyısına gidecek gücünüz mü yok ? Boşverin… Bak kalbimi size açıyorum. Buyurun, birlikte gezelim… Size anlatacak çok şeylerim var…

Ayaklarınız artık, komşulara gidecek gücü bulamıyor mu? Boşverin… Bak ben size geliyorum… Ellerinizden öpüyorum. Bayramınızı kutluyorum…

Cephede oğlunuz mu var; haber alamıyor musunuz? Boşverin… Bir oğlunuz da benim…Üzmeyin kendinizi… Yarın mutlaka bir telefon alırsınız…

Kimseniz mi yok. “Kimsesiz kimse olmaz, herkesin vardır kimsesi, kimsesiz kaldım medet ey kimsesizler kimsesi...” deyin… O imdada gelir…

Çok mu garip hissediyorsunuz kendinizi; sevdiğiniz sizi terk mi etti? Boşverin… Ben gerçek bir arkadaşınızım… Arayın beni … Size güzel sözler edeyim…

Moraliniz mi bozuk? Moral nedir ki? Çıkın dışarı; dertlerinizi sahildeki kumların üzerine yazın… Deniz gelip hepsini silsin, süpürsün götürsün… Siz sağ ben selamet…

Tokalaşacak candan bir el mi arıyorsunuz. Bak buradayım… Elimi uzatıyorum… Sıkın elimi, gelin tokalaşalım… Gelin bayramlaşalım…

Küçükken bayram günü babanızın getirdiği küçük güzel, kırmızı ayakkabılarınızı mı özlüyorsunuz…Şimdiki ayakkabılarınıza ne olmuş? Onlar da mavi… Hadi kalkın bir güzel tozunu alın…

Ahh Ah… Bu bayramlar, o eski bayramlara hiç benzemiyor… Nerde o akrabalarımız? Nerede dedem, anneannem… Onları mı arıyorsunuz? Çıkın balkona, bakın gökyüzüne işte onlar orada… Seni gözlüyorlar… Gözlerinden öperek bayramını kutluyorlar… Hiç üzülme…

Küçükken bayram yerine her renkten elvan elvan bonbon şekeri satan, yaşlı ihtiyarın şekerlerini mi arıyorsun? Boşver… Bir kırmızı elma soy kendine… Hem karaciğerini, hem kalbini temizler… Ne yapacaksın renkli menkli şekerleri? 

Günler yalnız geçmiyor mu? Geçmez tabii... Sen dostlarını aramıyorsun ki, onlar da seni arasın… Bak telefonun yanı başında… Dostlarını ara, , bir bir hatırlarını sor… Çünkü artık onlar da yalnızlar…

Oğulların, kızların senden uzaklar mı, ıraklar mı, kırıklar mı? Seni arayıp sormuyorlar mı? Boşver … Bak bir melek onların omuzlarına konuyor… Onları da bir melek yapıyor. Onlar da gelip senin omuzlarına konuyorlar… Sessiz sessiz : “Babacığım bayramın kutlu olsun... Artık seni hiç yalnız bırakmıyacağız…” diyorlar… Ne güzel… Daha ne istersin?

Yalnız mısın? Gurbet diyarlarda özlem mi çekiyorsun? Yurdundan, yuvandan uzak mısın!
Hayal kur! Bak herkes yanında. Kahvaltı sofrasında ekmeğini seninle paylaşıyorlar… Birlikte çay içiyorsunuz… Gerçek değil mi? Gerçek olduğunu farzet… Biraz sonra baba , bayram namazından gelecek… Ev neşeyle dolacak… O günler geçti mi? Geçti ama… Unutma güzel geçti… Geçti ama… Orada hep sen vardın… O güzel günleri hep sen yaşadın… Allahtan başka ne istersin?


Ne o gözlerinizdeki boncuk boncuk yaşlar... ”Yoksa ağlıyor musunuz bükülen dudaklarla; oysa ben sana bir buket dermek isterdim; saçımdan kopardığım demet demet aklarla… ” Bu size armağan olsun… Yüzünüz biraz gülsün…

Demek eşiniz gitti… Yalnız kaldınız… Boşverin… Biliyorsunuz ki oğullarınız, kızlarınız var… Torunlarınız var… Uzak bile olsalar, biraz sonra sizi mutlaka ararlar… Hiç merak etmeyin…

Değerli arkadaşım hiçbir şey yapamıyorsan, elin ayağın gitmiyorsa; MB’luğunu aç… Bir iki Blog oku… Neşen yerine gelir… Bir iki mesaj gönder… Mutlaka bir ikisi sana cevap verir... Üzülme…

Bayramın kutlu olsun canım kardeşin. Unutma, ben buradayım. Yalnız değilsin…

Erdal Ceyhan