Belinde silah olanın elinde gül olmaz!

Herkesi barış içinde yaşatamıyorsak barış içinde yaşamak isteyenler için ayrı bir dünya kuralım

Biliriz ki bu ütopyadır, böyle şey olmaz. Ama görünen o ki artık işimiz ütopyalara kaldı. İstek doğru mu, doğru. Barış içinde yaşamak isteyenler çoğunluk mu, çoğunluk. Ama olmuyor. Neden? Cevap yok!

Bütün insanların isteği nasıl olmaz ya! Dünyada 7 milyar insan barış içinde yaşamak istiyor ama bu istek yerine gelmiyor. Kim engel oluyor? Kim karşı çıkıyor? Tanrılar mı istemiyor? Dağlar taşlar mı itiraz ediyor? Hayvanlar mı karşı geliyor?

Cevap hiç biri değil. Cevap E şıkkı; barış içinde yaşamak isteyen 7 milyar insan! Çünkü katil de tutmuş diyor ki “barış içinde yaşamak istiyorum” Yuh artık! 

İyiyi kötüyü (yanlışı doğruyu) birbirinden ayıramıyoruz. Türkiye’de IŞİD’i destekleyen %5 varmış. 3.5 milyon. Dünyada belki 100 milyon. 100 milyon insan IŞİD haklı diyor. Amerika’yı tutan, İsrail’i destekleyen ülkeler var. Uludere’de 37 kişiyi bombalayanlara iyi yapmış diyen var. Madımak katillerini haklı bulanlar, kardeşini boğduran Fatih’e Hazreti Fatih diyenler var. Daha dün 10 Kasımda birisi Atatürk’ü anmayanların kafasına sıkacağız diyor.

Kürtlerden nefret ettiğini söyleyen sözde vatanseverler, Türkiye’yi yakan Kürtler, ellerinde sopayla bekleyen müminler,  dağlarında PKK’lı kovalayıp sonra da 50 bin kişinin katiliyle görüşen AKP iktidarına %71 oy veren sözde milliyetçiler…

İyi görünenler  o kadar fazla ki…

Etiketi ne olursa olsun benim için yanlış yanlıştır… Tek bir amaç dışında yukarıda saydığımız davranışları ve benzerlerini sergilerseniz yanlışsınız! Sadece öldürmek için boğazınızı bir el sıkmışsa… Milliyetçiliğiniz de, Atatürkçülüğünüz de, dindarlığınız da, Kürt davası savunuculuğunuz da umurumda değil!

PKK’dan daha ileri Kürt haklarını savunuyorum (barış şartıyla) ama PKK’ya karşıyım…

Tanrı dağlarında ölmek istiyorum,  yüreğimin üzerinde bozkurt taşıyorum; ama MHP’ye karşıyım…

Anıtkabir’de yatıp kalkmak istiyorum ama Atatürkçülere karşıyım…

Gerçek bir demokrasi savunucusu, gerçek bir devrimciyim; ama CHP ve sola karşıyım…

Türban yasağının kalkması için Beyazıt’ta imza verdim; ama AKP’ye karşıyım…

Gay’leri, travestileri ve lezbiyenleri savunuyorum ama özgürlüğü hayvanlık haline getirenlere karşıyım…

Alevileri çok seviyorum ama eleştiriye tahammülleri yok; bu nedenle Aleviliğe karşıyım…

“ İslam bu topraklarda altın çağını yaşayacak” diyorum ama bu haliyle cemaat ve tarikatlara karşıyım…

Ve benim gibi düşünmeyen insanlarla da konuşmak istemiyorum… Yanlış  olmanın gerekçesi (bu böyle de onun için böyleyim) iyi olmanın bedeli olmaz…

Dünyayı düzeltmek, en azından kendi ülkemin düzelmesi konusunda umutsuzum! Artık anladım ki belinde silah olan elinde gül olmaz!