Ben neden blog yazıyorum!

Dün 13.00 ana haberlerden sonra TRT Radyo 1’de yayına katılan Mehmet Sağlam, Nilgün Akat, Ömer Sabahattin Çelik, Gülgün Kara oğlu, Ali Gülcü ve Sabiha Rana ki bu isimler hiç para karşılığı gözetmeksizin Milliyet Blog sitesinde kendi düşüncelerini, fikirlerini milletle paylaşmak amacıyla yazmaktalar ve bu nedenle sunucu Sayın Dalan’ın programına konuk olmuşlar.

Konu neden blog yazıyoruz?

Tabi herkes kendi düşüncelerini, fikirlerini burada söylemişler. Hatta bazı arkadaşlar da radyodan arkadaşlarını izlediğini izlemeyenlere de programdan haberdar ederek kendileri birer blog yazdıklarını gördük. Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Bana kalırsa herkes neden blog yazdığını blog kategorisinde bir açıklama yapsalar kendilerini daha yakından izlemiş oluruz. Tıpkı benim burada yaptığım gibi.

Ben de açıklamak istiyorum neden blog yazdığımı?

Çünkü benim konum daha farklı. Yazdığım bloglarla çoğu kişi tarafından tasvip etmeseler de hatırı sayılacak kadar az miktar da kişilerce beğeniliyorum. Yapmak istediklerimi hayata geçirmesem bile takdir görüyorum.

Türkçem ileri düzeyde olmasa bile elbette her insan gibi ben de kafamda ki düşüncelerimi kimi zaman kendi kendime ifade ettim. Bazen bunları günlüklerim de ifade edip yazdım. Bazen de karşımda tanıdığım insanlarla paylaştım bunları. Bazen oldu yalnız kaldığımda duvarlar dinledi beni. Ta ki karşıma Milliyet Blog çıkıncaya kadar ve MB çıkınca benim yerimin Milliyet Blog olduğunu anlayınca yazmaya başladım. Ve ben şimdi blog yazıyorum.

Yazıyorum ama ne yazıyorum. Çok sevdiğim ve üzerinden inmediğim bisikletimi yazıyorum ve halen de yazmaktan da büyük zevk alıyorum. Neden bisikleti yazıyorum. Bisikletin kullanımında kendime hürlüğümü hissettiğim için. Sağlığımı kazandığım için. Bisiklete binip uzun yoldan geldiğim an yorgunluktan değil de o gün yaptığım eylemden dolayı mutlu olduğum için yazıyorum. Dolayısıyla memnuniyetimi belirtmek istiyorum.

İstiyorum ki dışarıdan aldığımız benzini çarçur etmeyelim. Paralar cebimizde kalsın. Avrupa bu konu da kendini aşmış arabaya önem vermiyor. Bisiklete biniyor. Neden bizler de onlar gibi olmayalım. İnsanların daha duyarlı daha dikkatli daha sevecenli ve saygılı olmalarını sağlıyorum. Mesela araba kullanan şoför bu kadar duyarsız olmayabilir. Kırmızı ışıkta durmayabilir. Ama bir bisiklet kullanıcısı çevreye karşı daha duyarlı olduğu için insanlara da duyarlı olacağından kırmızı ışıkta durabiliyor ve insanlara saygıyı gösterebiliyor.

Ben bunları yazıp sizin gibi çok değerli insanlarla paylaşımımı sürdürmek için yazıyorum. Yalnızca Almanya’dan mine-münire ertürk destek verdi. Kendilerine teşekkür ederim. Bir de Sabiha Rana benim için blog yazısı yazıp onurlandırmıştı. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=65235 Necip Köni ağabeyimizde Adana’dan destek verenlerden.

Halen bisiklet sporunu sevdirmek için bir atılım yapmak gerekiyor. Birileri bu spora başlamalı ki diğerleri de onlardan destek bulup bu spora başlasın. Öyle değil mi?

Sevgi ve saygılarımla.