Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben size harbiden ayar oluyorum

Ben size harbiden ayar oluyorum
 

Kimi insanlarla yıldızımız uyuşmaz, hani öyle derler ya “yıldızımız uyuşmadı”, neyse bu yıldız uyuşmasını fazla anlamam ama gerçekten bazı insanlarla karşılaştığım zaman ya da sanal ortamda muhatap olduğum zaman, iç  güdüsel midir nedir, diyorum ki bu insandan uzak dur, mesafeyi koru.

Bugüne kadar bir defa yanıldım, Allahtan zarar görebileceğim bir durum oluşmadı. Bunun dışında hiç yanılmadım, insan tanımlamalarım beni hiç yanıltmadı.

Övünç olsun diye söylemiyorum, ben insanı güzünden, sözünden anlarım havasında da değilim. Öyle bir an geliyor ki bir davranış ya da bir söz beni haklı çıkarıyor.

Ya da illaki benle olan muhataplığı değil, diğer insanlarla olan ilişkilerini ve onlara sergilemiş olduğu davranışlarını gördükçe de yanılmadın yine diyorum.  

Bir an düşünüyorum, acaba ön yargı mı bu, yıldızım uyuşmadı diye hiçliğe ışınlamadan önce bir dur, bir bak bakalım…hayır hayır, kesinlikle ön yargı değil bu. Zaman beni hep haklı çıkardı.

Bazı tipleri sevemiyorum, daha doğrusu bu tiplerden son derece irite oluyorum, hatta bazen tilt oluyorum. Eğer hayatımda yer etmesi gerekmiyorsa, doğruca boşluğa gidiyor. Eğer ki bir şekilde hayatımın içinde olacaksa da olması gerektiği kadar oluyor.

Nedir bu tiplemeler diye soracak olursanız, aslında öyle çok da değil, genelde insanları seven bir karakterim var. Ama gel gör ki ayar olduğuma da tam ayar oluyorum.

Kendini olduğundan farklı gösterenler, dillerinden sevgi  saygı düşmeyip içi kıskançlık, haset ve fesatlıkla dolu olanlar. Bir insan devamlı pembe tablolar çiziyorsa emin olun içi kapkaradır. Zira bazıları kendinde hiç var olmayanı varmış gibi göstermeye azami gayret ederler. Neyin eksikliğini hissediyorsa hep onu ön plana çıkartır, sanırsın ki en dürüst, en sevgili, en saygılı o dur.

Kadının dedikoducuğunu gevezeliğine veriyorum, ya erkeğin dedikoducusu ! görme yüzünü.
 
Kendine güvensiz, ezikler…en tehlikelisi bunlar, nerden vuracağı hiç belli olmaz. Lafını saklar, yeri geldiğinde vurmak için kullanır. Özü sözü uymaz. Yüze laf söylemeye cesareti yoktur, arkadan arkadan kuyunu kazar.

Kifayetsiz muhterisler, ben size ne diyeyim. Hani hem kel hem fodul. İş yaşamında mebzul miktarda bulunurlar. Yetersizliğini bilmez ama hırs yapar. Ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemez, habire vasıflarını abartır. Bir de üstüne kafa tutar. Bizim ofiste var bir tane böyle, acaip ayarım.

İnsanları eğitimi, şekli şemali, parası pulu ile kategorize edenlere de ayarım. Ya bir bak kendine, sen nesin, ne kadar insansın, senin ederin aldığın nefes kadarken bir başkasını neden, nasıl ölçümlendirirsin.

Bir de pişkinler var, yüzüne tükürsen yağmur sanan cins. Rahmetli babam bu tiplere “gudümsüz” derdi :) Öyle pişmiş öyle pişmiştir ki midene oturur, bir şey de diyemezsin çünkü anlamaz.

Part time arıza tipler, ah ah ömrünü tüketirler. Bir anda karşına çıkarlar ve o güzelim modunu, havanı alaşağı ederler, beynine blink, blink öyle bir arıza sinyal gönderirler ki, “çattık yine nezleye” dersin. Sürekli olumsuzluk, sürekli şikayet, sürekli mutsuzluk halini bünyelerinde depolamışlardır. Bir rastgeldin mi yandın, öyle bir laf ederler ki, bulaşmayım diye yanıt da vermezsin, bütün enerjini alır, kemirir bitirirlerler.

Ayar olduklarım çok değil dedim, ama liste uzuyor yav :) Yoksa ben de arızaya mı geçtim?

Bana da ayar olan birileri mutlaka vardır, çünkü ben de karşımdakini ayar etme konusunda bir potansiyelim olduğunu hissediyorum. Ayar oluyorsanız siz de bana söyleyin, ne yapayım. En azından ben gayet açık ve net olarak söylüyorum işte, bu tipleri sevmiyorum diyorum. Siz de deyin.

Kim kime ayar olursa olsun, her şeye rağmen “insan”, önce insan sonra da insan…fazlaca kafaya takmamak en iyisi.
 

 

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..