Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '09

 
Kategori
Özel Günler
 

Bence de anlamlıdır 4 Ağustos'lar...

Bence de anlamlıdır 4 Ağustos'lar...
 

Bugün Ağustos'un dördü.Her gün bir tarih elbette. Her günün içinden anlamı, önemi, özelliği olan bir tarih çıkabilir. Savaşlar, yenilgiler, yengiler, utkular günlerin içinde saklı değil mi?

Büyük aşklar, tutkular, sevdalar da gene günlerle özdeşleşmez mi?

Ölümler, doğumlar, yaşananlar, acılar, hüzünler, kederler, mutluluklar, ayrılıklar, kavuşmalar, özlemler...Ne kadar duygu yoğunluğu varsa, hep gün içinden bakar bize. Anılar kalır sonra ardımızda. Anılarla avunanlar, anılarla yaşayanlar, anılara bağlı kalanlar da az değildir. Dün geçer, bugün yaşanır, gelecek bilimezlerle doludur ve yaşanacaktır mutlaka. Ama yaşanan hep an vardır.Alacağımız, vereceğimiz, satacağımız, yaşayacağımız hep bir andır sadece. Bir anda gerçekleşir olaylar; göz açıp kapayıncaya dek belki de.

Bugün, yani 4 ağustos günü hepimiz için de anlamı olan bir gün olamaz mı? Benim için de özelliği olan bir gün belki de... Azıcık tarihe göz atarsak, 4 Ağustos günü neler olmuş bakalım?

Şampanya kutlamaların önemli bir içkisi. Şişesini sallayıp mantar tapa fırladıktan sonra, ardından sökün eden köpükler nasıl bir sevinci, coşkuyu, alkışı koparır değil mi? İşte şampanya da bugün ilk kez Dom Perignon tarafından 4 Ağustos 1683'de kullanılmış.Ben google arama motorundaki bilgilerden öğrendim. Yanlış biliyorsam düzeltin.ıÜüDom Perignon, bir Benediktin rahibidir ve ünlü Dom Perignon şampanyalarının isim babasıdır. Perignon şarabın büyüsüne, gaz kabarcıklarının büyüsünü eklemeyi başarmış, günümüz şampanyasına ulaşılmasında büyük bir adım atmış.

ıÜü İngiliz yazınının ve Romantik Dönemi'nin en önemli şairlerinden biri olan şair Percy Bysshe Shelley, 4 ağustos 1792'de yaşama merhaba demiş.Ancak sonu hiç de güzel bitmemiş. ıÜü1822'de boğularak ölmüş ve İtalya'da sahile vurduğu yerde yakılarak kendisi için bir cenaze töreni düzenlenmiş.
4 ağustos 1914'te İngiltere Almanya'ya savaş ilan etmiş. Birinci Dünya Savaşı sosyalistleri de etkilemiş ve savaştan yana tavır alan sosyalist partilerin yarattığı bunalım sonucu II. Enternasyonal dağılma sürecine girmiş.

İlk kez bugün 1993 yılında şiirli pul çıkarılmış. Pulda şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın portresi ve Otuz Beş Yaş şiirine yer verilmiş.

Biliyorsunuz Safa Önal Türk sinemasına en çok senaryo yazan bir kişidir. Çocuk yaşlarımızdan beri adını bildiğimiz, ünlü senarist, filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na 2005 yılı 4 Ağustos'unda kabul edilmiş.

Norveçli romancı, oyun yazarı, şair ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Knut Hamsun da 1859'da bugün doğmuş.

ABD'li ünlü caz trompetçisi Louis Daniel Armstrong'un 1901 yılındaki doğum tarihi de 4 Ağustos gününe rastlamış.

Amerikanın ilk siyahi başkanı Barack Obama da 1961 yılında bugün doğanlardan. Kuşkusuz bugün doğan, yaşama ağıdıyla merhaba diyen, ailesini mutluluklara boğan çok insan var.

4 Ağus'tos tarihinde yitirdiğimiz ünlü insanlara baktım, fazla kimse göremedim. Bir kaçını anımsayalım mı ne dersiniz?

Çocuk masalları deyince, hepimizin mutlaka okuduğu Danimarkalı masal yazarı Hans Christian Andersen gelir. Masalın bu önemli yazarı 4 Ağustos 1875'te veda etmiş dünyaya ve çocuklara.

Ünlü ressamlarımızdan Sabri Berkel de 4 Ağustos 1993'te yaşama veda edenlerden.

ıÜü Şevket Süreyya Aydemir, Enver Paşa’yı 1908-1914 arası döneme bakarak “1908’in Hürriyet Kahramanı Binbaşı Enver Bey, işte bu kısa devrede Enver Paşa, daha doğrusu imparatorluğun tek söz sahibi olan, genç, inançlı, muhteris, daha doğrusu hem kaderci hem de kaderini yaratan adam.” tanımlar. Enver Paşa Sarıkamış'ta 90 bin askerin telef edilmesiyle de kahırla anılır. 4 ağustos 1922'deıÜü acı son onu Orta Asya’nın Pamir eteklerinde Çegan tepesinde yakalar. Vurulup öldürüldüğünde 42 yaşında yenik ve yalnız bir adamdır.

Yukarda ilk tarihi olayı seçtiğimde şampanyadan söz ettim ya. Gerçekten şu an o işlevi yerine getirmesem de sanal olarak bir şampanya bardağını aldım elime, köpük köpük kendi doğum günümü kutluyorum.

Rahmetli anacığım azgın sıcakların olduğu böyle bir günde dünyaya getirmiş beni. Doğduğum yer daha yeni ilçe olmuş 1946'da. Gaziantep'e bağlanan bu ilçeye Oğuzeli adını vermişler. Benden dolayı değil elbette.Gaziantep'in ünlü göz doktorlarından amcam Sami Gözonar, babama oğlu olursa, Oğuz adının verilmesini önermiş. Her nasılsa babam da bu öneriyi kabul etmiş. İyi de olmuş. Adımı hep sevdim.Önemsedim. Çok uzun, söylenmesi zor, anlamı gülüşmlere neden olacak bir ad seçmemiş. Gönül, Yaşar, Oğuz...Üç kardeşin bu sıcak, kısa, özgün adlarıyla buluşmak, yaşamak ne güzel.Hepsi var olsunlar.

Her 4 Ağustos bana yeni bir yaş bindiriyor! Hele 60'lı yaşlara girince, daha bir düşünüyor insan. Ama en önemlisi her yaştan zevk almak, yaşamayı anlamlı kılmak, her yaşta yapacak işleri olduğunu kavramak...Yazımın sonunda İNCE ODA kitabımdan bugüne özel yazılmış "Eski Bir Ağustos Islığı" adlı şiirimi paylaşmak istiyorum sizlerle:

güneşi yorgun zamanın

şarkısı hüzün kadar eski.

teri sırılsıklam bir uzaklığı

taşır tenime gri kırlangıç,

saklı ağustos salıncağıyla.

kır sularında sınanmış ince ıslığım,

özlemin kışkırtılmış coşkusuyla

öper gün görmüş dudaklarımı;

iki kumru sevişir duygu saçaklarımda.

annesinin eteğini çekiştiren

yaramaz çocuklar gibi iki elim,

kırçıl sakalıma da dokunur;

onur…yakasına karanfil takmış

bir yürüyüşçü…

geçer sokakları.. alanları.. karanlıkları.

ne kadar ertelersem umudu;

yüreğim atak ve kahraman…

üretir yeniden aşkları ve aydınlıkları.

(...)

ah!.. o çığlığımın dönencesindeki

uyumlu kelebek,

yumuşatır altmış numaralı

sokağa taşınan öfkemi;

çayırlara dost olurum,

kırlara utangaç çalgıcı.

her ağustos,

yeni bir doğuşu biriktirir gözlerime!

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..