Beşiktaş yönetimi iflas etmiştir..

Bu hafta oynanacak maç Beşiktaş tarihinde yeni bir sayfa açacaktır. Hiç kimse zannetmesin ki; taraftar sırt çevirecek futbol takımına.. Asla bunu beklemiyorum ben. Çünkü taraftarın ortak önceliği yönetimin gitmesinden yana tavır koymaktır, bu ayrıntıyı asla unutmayalım.

Yönetim beceriksizliğinin faturasını çok ağır ödemeye bu hafta sonu oynanacak maç ile başlayacaktır. Şimdiye kadar ufak tefek aleyhte tezahüratların dışında etkili komplike bir tavır ile karşı karşıya kalmadılar. Ama ben eminim ki, şuan ki yönetim, yıllar önce Süleyman Seba’ya haksızlık edilerek yapılan ağır eleştirilerin çok daha fazlası ile karşı karşıya kalacaktır. Bu eleştiri oklarının özellikle Çarşı gurubunun önderliğinde geleceğini düşünmekteyim.

Yönetim kurulu üyeleri ve başkan da dahil olmak üzere şampiyonluğun Sayın Denizli’ye mal edilmesinden hoşnut değiller. Sinan Engin okları üzerine çekecek, gündem yaratacak açıklamayı yapmıştır. Sayın Demirören’in talimatı ile yaptığı da hepimiz tarafından tahmin edilmektedir. Daha doğrusu; başkanın dışarıdan bir adamı olarak hocaya gönderme yapma girişiminde bulunmuştur. “Beşiktaş’ı ben şampiyon yaptım” cümlesinin arkasında yatan gerçek aslında budur.

Transfere para veriyorlar ama gündem olamıyorlar, bu olacak şey değil tabii.. Onların baktığı pencereden en ön saflarda olmalılar. Seyirciye oynayacak ortam bulamamaları, meşhur olma gayelerinin Mustafa Denizli’nin kabiliyeti sonucu engellenmiş olması, Ümraniye’ye eskisi kadar sık gidemiyor olmaları basın tarafından aranan malzeme olmaktan çıkmaları onları çıldırtıyor olmalı ki; Mustafa Hocanın kuyusunu kazmaya başlamışlar.

Büyük Beşiktaş taraftarı bu oyuna da gelmeyecektir. Hoca elindeki mevcut kadrodan antrenman ve performans durumuna göre bir kadro ile sahaya çıkmaktadır. Düşünebiliyor musunuz bir hocanın Rüştü’ye vermiş olduğu desteği.. Bu ülkede bu cesareti gösterecek kaç kişi tanıyoruz? Onun içindir ki; taraftar yine üzerine düşen görevi yerine getirerek takıma ve hocasına sahip çıkmalı, menfaatleri doğrultusunda kulübü oyuncağı olarak görenlere gereken tepkisini belirtmelidir. Kimsenin elinde sihirli değnek olmadığına göre, kim gelirse gelsin hoca olarak yönetim biçimi ve yaklaşımı değişmediği sürece takım yol alamayacaktır. 40 yıllık futbol bilgisine ve tecrübesine nasıl olur da güvenmeyiz Mustafa Denizli’nin.. Bu gerçekten şaşırtıcı bir durum. “Basının ve yönetimin hoca ilgili yaklaşımına sakın aldanmayın” uyarısını yapmayı kendime görev edindiğimi bildiririm.

Saygılarımla,