Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '09

 
Kategori
Bilim
 

Bilim insanları mı, emre itaat eden bürokratlar mı?

Bilim insanları mı, emre itaat eden bürokratlar mı?
 

Memur kafası işte, ne olacak!
Bizde böyle.
Adının önünde türlü ünvanlar olur, türlüsünden seç beğen al mivalinde ünvanlar ile süslenir ve adına “bilim adamı” denir, ama akşam saat 16.00 saatlerini gösterdiğinde çalışma alanını terk eylemenin fırsatını kollar.
Kim?
Kim olacak, adının önünde türlü ünvanlara bezenmiş “bilim adamı!”.

Bizim üniversitelerde görev yapan ve isminin önünde akademik ünvanlar taşıyan taife bilim insanı bilincinde değildir. Memur bilincindedir. Çünkü bu paye ve akademik ünvanlar, bilimsel yeterlilikle ilgili değildir, aksine, bu tip akademik ünvanların hepsi birer “bürokratik rütbedir”. Aynen efendim, memur, şef, müdür yardımcısı ve müdür gibi ünvanlardır. Ve dikkat ediniz, bu akademik ünvanlar içerisinde de aynen ast ve üst ilişkisi mevcuttur.

Bu tarz bir bürokratik ünvanlar silsilesi içerisinde yeni ve orijinal olan bir düşünce gelişip yeşerebilir mi?
Siz düşünün, yanıtını verin.
Çünkü; Bürokratik yapılar içerisinde yeni ve orijinal olan hiçbir şeye yer yoktur. Bürokrasinin her çeşidi, soru sormaya, cevap aramaya ve sıra dışı olana, alışılmışın dışında yeni fikirleri tartışmaya açık değildir.

O halde akademik ünvanları alan bu muhteremler ki kendileri aydın taifesidir, bu bürokratik yapı içerisinde nasıl ve ne şekilde yeni ve orijinal fikirler geliştirip, toplumun önünü açacaklar?

Hadi buyurun.
Oysa biliyoruzki, gerçek bilim adamı, verili olanı alıp, yeniden üretene denmez. Aksine, onu sorgulayan ve aşılmasını sağlayan kişidir bilim adamı. Yeni ve orijinal fikirler üretendir bilim adamı.

Sartre demiş ya “Aydın, üzerine iş olmayanı vazife edinendir” diye.
Gerçek Bilim Adamı ise “Üzerine vazife olmayana burnunu sokandır”.

Daha açık bir şekilde ifade edece olursak;
Gerçek Bilim Adamı, hiçbir resmi ideolojiye gönülden bağlı olmaz.
Gerçek Bilim Adamı, resmi doğruların hepsine kulağını tıkar ve doğruya resmi olmayan kaynaklardan ulaşmanın yollarını arar.
Şayet bir ülkede, doğrular, devlet ya da belirli güç odaklarınca önceden belirlenmişse, işte o güç odaklarının istediği bilim adamı, emre itaat etmek durumunda kalacak olan memurlar haline getirilir.

Yani efendim, demek istediğim o ki, bizim üniversiteleremizde bilim insanları diye türlü payeler ve ünvanlar verdiğimiz muhteremler “biz şuyuz, buyuz” diye sevinmesinler, çünkü her biri tipik memur özellikleri taşımaktadır.

İstisnai adamları bu işin dışında tutuyorum.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..