Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '18

 
Kategori
Kitap
 

Bir Kitap Analizi; Hayvan Çiftliği

Bir Kitap Analizi; Hayvan Çiftliği
 

"Dört ayak iyi, iki ayak kötü"


Düşünceleri, sözleri uzun süre koruyabilmek, saklıya bilmek amacı ile sesin gidemediği uzaklıklarla haberleşebilmek için, sözden başka anlamları ifade edebilecek, bir yol gerekliydi. Şekiller ilk akla gelendi belki. İşte yazı böyle doğdu. Tarih, ancak yazının bulunuşundan sonra izlenebildi. Yazıdan bin yıllar öncesi hakkında pek bilgimiz yoktu. Yazılı belgelerden sonra tarih değer ve anlam taşıdı. Yazı yardımı ile ulaşılan gelişme, belge saklayabilme gerekçesi “kitap” düşüncesini doğurdu. Kitap düşüncesinin gelişmesi uygarlığı geliştirdi. İlk kitaplar din kitapları idi. Tanrı emirleri, peygamber sözleri bir araya getiriliyordu. Belki de kitabın ilk kişileri Âdem ve Havva idi. Daha sonraları ise yönetici güçlerin kanunlarını, bildirgelerini içine aldı. Kitaplar, nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağını insanlara bildiriyordu.

Kitaplar; Anılardan, inanca, bilime, denemelerden felsefeye, gençlikten geziye, biyografiden incelemeye, romandan şiire, sağlıktan tarihe, öyküden sanata onlarca türü içermektedir.

Bu blog yazısında; yakın zamanlarda okuduğumdan dolayı utandığım Hayvan Çiftliği kitabının analizini yapmak istiyorum. İngiliz yazar George Orwell’ın siyasi hiciv tarzındaki kısa öyküsü Hayvan Çiftliği 1945 yılında yayımlanmış, eser, alegorik (İnsan yaşamına ve davranışlarına yönelik anlatımlarda sembolik karakterler ve ifadeler kullanılması) açıdan zengin bir eser, Sovyetler Birliği, Nazi Almanyası gibi totaliter rejimleri mizahî bir dille eleştiriyor. Hayvan Çiftliği, özet olarak Stalinizmi yerden yere vururken Sovyetler’in kuruluşundan bu yana gerçekleşen olayları hicvediyor.

Hayvan Çiftliği’nin başkişileri hayvanlardır, eserde adı geçen karakterlerin büyük bir kısmı domuz, kuzgun, köpek gibi hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin’i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.

Kitap Oluş’a göre; gerçekçi (somut) izleme, deneye dayanmasa dahi, düşsel (soyut) yakıştırmalı, uydurma fictiondur.

Konusuna göre; Din, Öğretim (okul), Bilim kitabı (teknik v.b., Edebi (roman, masal, deneme v.b) değil, düşsel, hayali, yakıştırmalı içerik taşımaktadır.

Öğrenim Durumuna göre; Az okuma yazma bilenler için, bilim, teknik (üniversite) kitabı değil, Okuma yazma bilenlerin okuyabileceği bir kitaptır.

Yaş Gruplarına Göre; Çocuk kitabı değil, gençlik ve erişkin kitabıdır.

Siyasal Tutuma göre; Yönetime uyan, (pro), lehte değil, tarafsız da değil, yönetime karşı (anti) , muhalif aleyhtedir.

İdeolojiler göre; Aşırı sağ, ortacı, tarafsız değil, aşırı sol, anarşist sayılabilir.

Alım satıma göre ticaridir.

Dil Yabancı dil ile yazılmış çeviri kitaptır.

Değerlerine göre hem çokluk-nicelik, hem de değerlik-nitelik taşımaktadır.

Yarım asrı geçkin yaşta biri olarak keyifle okuduğum bu kitabı sizin de aynı hislerle okuyacağınızı ümit ediyorum. Okuma çabanızın eğlence tadında olmasını diliyorum.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..