Bir Ruh iki Beden üç Aşk (Yedinci Bölüm)

Zavallı kızcağız mosmor oldu. Neyse ki en son kalan kıza insaflı davranmaya karar verdim. Onu bir doktorla evlendirince ortalık karıştı zaten.

Doktorun müstakbel karısı sevinç çığlıkları atarken hepsi birbirine girdi.

“Başlarım lan ruhunuzu da size de”

 Onlar itişirken sehpa devrildi.

“Doktor ha! Diyordu birisi, kızım doktor seni napsın ya kara böcük”

“Ne bana mı dedin”

“Yok anana”

“Anana da sana da lan. Gel buraya saçını başını yolarım kız senin”

Sehpa devrilince içinde bulunduğum fincan kırıldı. Kavga daha devam edeceğe benziyordu ama kızlardan biri “Durun kızım ya” dedi “Siz ne yapıyorsunuz şu ruhu gönderelim. Sonra evde kalırmış gitmezmiş, rahatsız edermiş.”

“Ay çok korktum ya, gönderelim”

“Belki gitmiştir kız”

“Yok, kendi kendine gitmez”

“Gönderelim o zaman”

“He valla”

Ve gönderdiler. Aslında sanırım ruh çağırma dairesi geri almıştı beni. Hah! Yaptıkları hatanın farkına varmış olacaklar diye düşündüm. Ama yanılgının ruhlara ait bir gerçek olduğunu anlayacaktım az sonra.

Çünkü dünyada değildim. Peki neredeydim? Ara bölgede… Yani dünyayla ruh çağırma dairesinin olduğu bir bölgede. Neyse benim dünyaya geçmemin zor olduğunu söylediler. Çünkü onlar geçemiyormuş, Bir nevi hapis hayatı yaşıyorlarmış burada. Lanet olsun. Ne yapacağım şimdi ben bedenime nasıl kavuşacağım?

Neyse ki ben böyle böyle düşünürken bir ruh habercisi geldi. Bizzat ruh çağırma daire başkanı beni emretmiş. Aman efendim bu ne şeref. Çıktım başkanın karşısına. Başkan, bir özürler diliyor, bir özürler diliyor, arkadaşlar bir hata yapmışmış telafi edeceklermiş falan fıstık.

“Tamam, başkan dedim bi daha olmasın bak”

Ben öyle deyince biraz kem küm etti, ama sözü bir daha olmaması için çalışacağız diye bağladı. Ben de azda olsa rahatlamışken aklıma takılan bir soruyu soruvereyim dedim.

“Sayın Başkan bir ruh bir bedene nasıl girer?”