Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Bir yoga günü ve düşündürdükleri

Bir yoga günü ve düşündürdükleri
 

Bugün her zaman yaptığım spor aktivitelerinin yanına yeni bir halka olan yogayı ekledim ve bunu sizlerle paylaşmak için bilgisayarımın başına geçtim. Yogayı kesinlikle çok iyi tanıyan bir kişi olduğumdan değil sadece yeni adım atmış biri olarak benim 2 saate yakın olarak zamanımı verdiğim seansta yaşadıklarımı sizlere anlatmak istiyorum, en azından yoga yapın yada yapmayın ilk başlayan biri ne hisseder belki bu soruya bir yanıt bulabiliriz.

Uzun zamandır sürekli spor yapan birisiyim, çok şükür şartlarım ve zamanım bana her türlü olanağı sağlıyor. Futbol ve jogging çok sevdiğim sporlar olmasına rağmen yüzmeye başlamamla birlikte diğer ikisi artık hayatımda çok az yer ediyor. Yüzmenin zaten yararları iki sporunkinden de fazla. Keşke ülkemizde imkanımız olsa da bir çok insanımızın böyle imkanları olsa, bende Ankara’da öğrenciyken imkansızlıktan, sporun ancak bedava olan jogging kısmını yapabiliyordum. Havuzların yetersiz oluşu, bütçemin kısıtlılığı ve Türkiye’de ki yaşamın kendimizi bize unutturan durumu yüzünden havuzlara gidemiyordum. Yinede ben şanslıydım kendimce de olsa bir şekilde spor yapabiliyordum.

Türkiye’de ki eğitim hayatım bitip şimdi master yaptığım yer olan Tayvan’a gelince hem daha güzel şartlara hem de daha kaliteli bir çevreye girdim. İnsanların gelirlerinin iyi olduğu okulların imkanlarının bizim ülkemize göre kat kat fazla olduğu bu yerde şimdi geçmişe baktığım zaman ülkemin neden gelişemediğini neden gelişmesine izin verilmediğini aramızda yaşayan ne kadar kan emici olduğu daha iyi görüyorum. Aslında konum bunlar değil ama içimizdeki dertlerimizi dışa vurmak, yalan ağızlardan kalkınan modern Türkiye masallarının anlatıldığı bir ülkede benim kadar şanslı olamayanlara da fikirlerimi ulaştırmak istiyorum. Hiç kimsenin bizleri kullanmasını yıllardır halkımızın yurdumuzun bozuk siyasi çıkarlarına alet edilmesini kaldıramıyorum. Bu güzel ülkede Cumhuriyetimizin güzelliklerini yaşamamız gerektiğini, uçlara kaçmadan herkesin birinci amacının insan gibi yaşamak olduğu bir Türkiye istiyorum. Ne din sömürüsü, ne içimizdeki hain bölücülerin oyunları, ne de ülkemizin temellerine yapılan her türlü saldırılar ile uğraşan bir halk istemiyorum. Yoga derken bile aklıma olumsuzluklar geldi, benim kadar şanslı olamayan kah maddi yönden kah başka yönlerden bunları yaşayamayan ve dile getiremeyen vatandaşlarımızı aklıma getirip bir Türk genci olarak daima başarıya koşan bir ülkenin hayalini kurduğumu ve bu hayalde tüm vatandaşlarımızın insan gibi yaşadığı bir ülkenin var olduğunu söylemek istiyorum. Konumdan çok saptım ama bir şeyleri anlatabildiğimi ümit ediyorum. Yoga ben yapsam ne olur yapmasam ne olur, Türkiye’den her gün acı haber geldikçe benim buradaki hayatta bir nevi ben rahatta memleket cefada durumuna benziyor. Bu haberleri okuyan ve Türkiye’yi takip eden bir genç olarak yoga bile bana olumsuzlarımızı hatırlattı.

Yoga konusuna dönelim, evet spor yapıyorum her şey güzel çok şükür ve arkadaşımın bir teklifi ile kendimi bugün salonda oramı buramı esnetirken buldum. Aslında esnetemezken desek daha mantıklı olur. Yogaya başlamadan bildiklerim çok sınırlıydı, yani ne görmüşlüğüm ne denemişliğim vardı. Sadece reklamlarda yada resimlerde gördüğüm oturmuş garip hareketler yapan insanlar geliyordu aklıma. Yoganın bir felsefe bir rahatlama metodu olduğunu az çok biliyordum ama uygulaması hakkında sıfır bir bilgiye sahip olarak salona gittim. Genç yaştaki hocamız daha önce bu işin eğitimini merkezinde yani Hindistan’da almış. Salonda 10 kişi şiltelerin üzerine yayıldık ve hocanın direktifleri ile başladık oramızı buramızı çekiştirmeye, hele birde esnek değilseniz vay halinize, hiçbir yerinizin oynamadığını esnemediğini göreceksiniz. Yogaya başlamadan evvel bu esnada hiç terleyeceğim aklıma gelmemişti bazı haraketlerde zorlanmama rağmen ilk dersi kıvırdım diyebilirim. Hocanın gösterdiği birkaç denge hareketinde tökezlediğimi saymasak tabiki.

Yoga esnasında her yerimizi gerdik ve nefes alışımızı daha dikkatli şekilde ayarlamaya çalıştık. Seans boyunca bir sağa bir sola kah yatarak kah sonuna kadar gererek vücudumuzu esnettik. Seansın sonunda ise hocamız ışıkları kapatarak bize Hintçe(Kendisine sordum Sanskritçe dedi) bir hafif müzik ile yerde 10 dakika bayılmış gibi yattık bana göre işin en güzel kısmı da bu sanırım alışmamış vücut bu tarz garip hareketlere neyse daha sonra ışıklar açıldı ve seansın sonuna geldiğimizde inanmayacaksınız ama bazı arkadaşların üzerinden sanki şişe ile su dökmüşlercesine ter çıktığını gördüm. Hatta birde takıldım çocuklara “Işıklar kapalıyken dışarı çıkıp koştunuz mu? bu ne hal” diye, Yoganın bu kadar etkili bir araç olduğunu bilmiyordum. Bana çok değişik geldi ama kesinlikle devam edeceğim alıştıkça seveceğim sanırım, hem benim öyle derinlemesine yoga ustası olmaya niyetim yok yeterki stresim azalsın, vücudum esnesin hemde dersler ingilizce olunca birazda pratik aypmış oluyorum İngilizce açısından.Yani bir yoga ile bir kaç taş vurma hesabı. Ayrıca uzun vadede ruhsal dengemizde, kalp ve sindirim sitemimizde bir çok olumlu etkisi olduğununuda işin içine katarsak akıllıca bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Kalori kaybedip kaybetmediğimiz gibi işin teknik kısımlarını bilemiyorum(elbette o kadar gerindik vardır bir şeyler) ama biz yaklaşık iki saatte sanırım epey bir şey yaptık ben hala vücudumun katı oluşuna yanıyorum yılların futbolumu desek yada yurdumun tipik insanı misali bende ne açma ne germede çok başarılı sayılmam. Yoga bitti herkes ile haftaya görüşmek üzere vedalaştık. Aklımda kalan ilk günün farklılığı ve vücudumun daha alışması gerektiği oldu. Dilerim önümüzdeki haftalarda yoganın vücuduma sağlıklı etkilerini göreceğim. Saygılarımla. Kendinize iyi bakın.

 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..