Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '10

 
Kategori
Futbol
 

Birileri Telekom Arena Açılışında Olmayacak

Birileri Telekom Arena Açılışında Olmayacak
 

Tepkiler başladı bakalım nasıl duracak!


Galatasaray 10. haftada havluyu atar görünen köy kılavuz istemez. Bunda en büyük etmen çok şey bildiğini sandığım ama futboldan anladıklarından şüphe duymaya başladığım yönetim.

Galatasaray yönetimi futbolun sokak arasında iki taşın kale olduğu zamanlardaki oynandığı zamanda takılmış kalmışlar. Mahalle arasında yapılan maçlarda en hantal ve işe yaramaz çocuk kaleye geçirilirdi. Güya diğer oyuncular çok iyi oynayacaklar kaleye top gelmeyecek.

Taffarel’den sonra kaleye geçirilen tüm kalecilerin özelliği hava hakimiyeti olmayan kaleciler olmasıdır. Mondragon bu açığını refleksleriyle kapatıyordu. Oysa diğer kalecilerin bu özelliği de zayıftı. Galatasaray’ın bu dönemdeki kalecilerinin en kötüleri ise Leo Franco ve Aykut Erçetin’dir.

Aykut Erçetin hava hâkimiyeti olmayan, ceza sahasını kontrol etmeyen çıkıp çıkmayacağını kavrayamayan bir kalecidir. Böyle bir kalecinin normal şartlarda 2.-3. ligde oynaması gerekirken Galatasaray’ın kalesinde olması yönetim başarısıdır. İnadına inadına oynatılması da teknik heyet başarısıdır. Yönetimin ısrarla kaleci eksikliği olmadığını söylemelerinin yorumu yoktur. Demek ki futbol bilgileri bu kadar. Yönetimden başka tüm Galatasaray camiası ise ısrarla kaleci eksiği olduğunu görmüş durumda. Bu durum ilerde Aykut ile yönetimin başını ağrıtacak. Sezon başı olmasına rağmen ıslıklamalar başladı.

Kalede Aykut olduğu sürece rahat bir maç seyretmek bize haram. Ceza sahasında rakip oyuncu topla buluşursa üç ihtimal var. Gol, aut ve direkten dönme. Maalesef kalecinin kurtarması seçeneği bende yok. Sivasspor maçında yanına gelen topa sade bir uzanmayla önleyebilecekken artistik şekilde yana çekilip atlaması bu sırada kendi terk ettiği yerden topun geçip gol olması beni şaşırtmadı. Sayın başkanımızın ise icraat yaparken görülmese de ağzından çıkanlar çok iddialı. Fenerbahçe’nin kendi talip olduğu oyuncuyu alması üzerine söylediği intikam sözcüklerinin üstünden 2 ay geçti. Bu süre zarfında nasıl bir intikam alındığına şahit olduk.

Galatasaray transfer harekâtına devam ediyor. Benim gözümde bu transfer değil akşam pazarına çıkmaktır. Akşam pazarında elde kalan mallar düşük fiyattan satılır tabi gündüzün sıcağında sebze, meyve bozulmadıysa. Bu saatten sonra alınan oyuncudan umudum yok. Zaten alınacağına da inanmıyorum. Bu harekât sadece taraftarı oyalamaktır. Sivasspor maçından sonra yönetimin dikkat dağıtmak için transfer dedikodusu çıkaracağını tahmin ettim. Üstelik hafta sonu olmasına rağmen Adnan Sezgin derhal yurtdışına çıktı. Bu hamleler basit hamlelerdir.

Bu senenin asıl kaybedeni yine taraftar olacak anlaşılan. Çin’de 3–5 kuruşa mal edilip ülkede 90 TL’ye satılan formaların alınması isteniyor. Ülkenin en sorunlu bankasından taraftar kartı çıkarılıp alınması isteniyor. 110.000 Galatasaray taraftarı (ben dâhil) almış durumda. Kombinelerin alınması isteniyor. Bunun karşılığında Aykut bize kaleci diye sunuluyor. Bir taraftarın yöneticinin birine dediği “Biz kombineleri Ayhan’la Mustafa Sarp’ı izlemek için mi alıyoruz?” sözüne katılıyorum. Bu isyan giderek büyüyecek. Taraftar sahada oynamadığı halde oynuyormuş gibi yapan Ayhan, Sabri’yi, genç yaşta gelip oyunlarının üstüne taş koymaları gerekirken gerileyen Hakan Balta, Barış’ı bu genç yaşta aldığı tüm topları kaleye savuran Emre’yi biliyor. Bu çığ giderek büyüyecek. Çığın önünde duran önce teknik heyet sonra yönetim hepsi gidecek.

Daha sezon başı diyerek yapıcı olmaya çalışan taraftar ise gözünü açmalı artık. Taraftara sadece para gözüyle bakan yönetim anlayışı son bulmalı. Eğer üç beş kuruşa üretilen mallar fahiş fiyata taraftara pazarlanıyorsa bunun karşılığı taraftara Aykut, Ayhan olarak sunulmamalı.

 
Toplam blog
: 150
: 2951
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

1975 Aydın doğumluğum, bir Ege sevdalısıyım. Dostluğa, arkadaşlığa önem veririm...