Birkaç ırgat bir araya gelince...

Koalisyonun vatana ihanet olduğunu söyleyebilecek kadar, hatta koalisyonu destekleyenlere “vatan haini” yaftasını yapıştıracak kadar algılama yeteneğini kaybedenler aslında “demokrasi asla iyi bir rejim değildir.”Demek istiyorlar.

Çünkü bu kafalar “Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile Türkiye'yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı” diyen sözde bir fetvacı yazarın kafasından olanlardır.

Bu kafaya göre “bu ülkeyi hep demokrasiye saygı ve gereğini yerine getirmek batırmıştır. Bunlara göre, demokrasi bu halka bırakılmayacak kadar önemlidir. En iyi demokrasi ise ırgatın oyu ile “fetvacı” yazarın oyunu eşit tutmayandır.

Seçimlerde büyük oy kaybına uğrayan ve tek başına iktidar şansını yitiren AKP’ye yakın isimler seçmenlere adeta hakaret yağmaya devam ediyorlar.

Seçimlerin hemen ardından seçmeni “ülkeyi uçuruma attılar, kaosu seçtiler” sözleriyle suçlayan Burhan Kuzu’yu Erdoğan’ın yakın dostu Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman izlemişti. Karaman köşesinden “Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile Türkiye'yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı” demiş, yüzde 60 oy alan partileri proje olmakla itham etmişti.

Sayın profesörlerin demek istediklerinin meali şudur  “benim oyumla dağdaki çobanın, bağdaki ırgatın oyu eşit değildir.Sandık da bir yere kadar!

Herkesin oyunun eşit olduğu sistem kaos doğuruyor!

Muktedirler tarafından onaylanmış kişilere karne verilmeli ve sadece onlar oy kullanmalı!

Bunu böyle yapmazsak gördüğünüz gibi, ırgatların bir araya gelerek iktidarı nasıl devirdiklerini görüyorsunuz.

Bu ırgatlar, havuzları doldurmayı bilmezler, cari açık kapatmayı bilmezler, milletin orasına burasına koymayı bilmezler. Bundan dolayı da bunların oylarının kesinlikle muktedirlerin oyu ile eşit sayılmamsı gerekmektedir.”

Düşünüyorum da, kibrin damakta bıraktığı bal, Karaman’ın ve Kuzu’nun gözlerini perdelemiş. Kibrin bir kısmının küfür olduğunu unutmuşlar ya da bilmiyorlar.

Tıpkı bazı müşriklerin kibri gibi.

“Aslını inkâr eden haramzadedir”diye bir deyimimiz vardır.

Ama ne var ki insanoğlu aslını çabuk unutuyor. Köyden gelip şehirde birkaç yıl yaşadı mı, bir iki tanede kelli felli adamlar tanıdılar mı, kendinden sonra gelene köylü demek, kendisi gibi düşünmeyenlere “ırgat” demek için özel çaba harcıyorlar. 

Karaman ve Kuzu köylü olmayabilirler.

Irgatlığın ne demek olduğunu bilmeyebilirler.

 Ama yine de ben ırgat’ın ne olduğunu kısaca anlatayım.

“Irgat köylük yerde, alın teri ile rızkını topraktan çıkaran, kavun, karpuz, mısır, buğday, fasulye, maydanoz ve hıyar gibi ürünleri yetiştirip şehirlilere gönderen emekçi insandır.

Ürettiği ürünlere aslında değer biçilmez.

Bundan dolayı da ırgatımın ürettiği hıyar bile bazı ürünlerden daha değerlidir.

Bilmeyenler için bir daha söylüyorum; Ey! Bu milleti “ırgat” diyerek küçümseyenler, unutmayın ki “ırgatlık” bu ülke de helal kazancın adıdır. Evine helal ekmek götüren insanın adıdır.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…