Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '07

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Bisiklet zevkim

Bisiklet zevkim
 

On bir yıldan beri iki tekerlekli aracıma biniyorum. Üstünde yalnız ben varım. Hem sürücü hem de yolcu olarak. Bazen dağlara tırmandım, bazen de yorulduğumda benzin istasyonlarında çay molası verdim. Tıpkı şehirlerarası yollarda otobüslerin verdiği çay molaları gibi! Eskiden beri otobüs yolculuklarını severim. Bana ayrı bir zevk verir.

Hayatım boyunca babamın arabası olması sebebiyle, ailemle birlikte kendi özel arabamızla yolculuklar yaptık. İlerde sürücü belgesine sahip olduktan sonra otomobili de kullanma şerefine bile eriştim. Ama ne var ki; bisikletten daha fazla zevk alamadım o yolculuklarda.

İlkokuldan mezun olduktan sonra babamın bana hediye etmiş olduğu bisiklete, o da okul bahçesinin çevresinde üç, dört sene kadar bindim. Ondan sonra da uzun süre bisiklete binmedim. Evlendikten sonra çalıştığım fabrikaya gidiş gelişlerde uzun süre dolmuş beklemek, dolmuş durağından evime olan uzaklığı nedeniyle yürümek zorunda kalmam, beni ister istemez bisiklet almamı zorladı ve böylece herhangi bir dükkandan taksitle bir bisiklet satın aldım. Bununla birlikte dolmuş parası da vermeyip aileme maddi yönden katkıda bulundum.

Benim tam teşekküllü bisiklete binmem, daha önce de belirttiğim gibi, bundan tamı tamına on bir yıl önceye dayanır. O zamanlar yalnız evden işe, işten de eve gidip gelirken bisiklete binmeyi öylesine sevdim ki o bisikletee pazar günlerinde de biner oldum. Zaman ilerliyor ve ben İzmir’de bisiklete binen insanların varolduğunu gördükçe bisiklete binmeye cesaretim artıyordu. Bisiklete binmek bende öyle bir tutku haline gelmişti ki; bir hayat felsefesi olmuştu benim için.

İlk iş olarak bisikletimi yenilemek oldu. Artık profesyonel bisikletçiler gibi binmeye başladım. Çünkü bisiklete bindikçe ve bundan da zevk aldıkça bisikletin üstündeki parçaları da ister istemez değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Tabii maddi durumunuz elverdikçe, sizin daha hafif ve kullanım yönünden daha rahat sürüş tekniğine kavuşmanız mümkün olmaktadır. Bu da sizi kesinlikle yormaz, hatta dağlara tırmanışlarda kolaylık sağlar. O günlerden bu yana arkama bakıp gittiğim yerleri düşünüyorum da, bunun için kaç zincir, ruble vb gibi malzemeler değiştirmiş oldum, saymakla bittiremem.

Bununla kalmadım, İzmir’de, bisiklete binen insanları da tanıma fırsatı buldum. Onu tanıdığım zamanlar yetmiş yaşlarında olan şimdi seksen yaşlarına merdiven dayanan Oktay dedemiz… her yarışlara katılır birinci gelemezse bile büyüğümüz gereği hep madalya ile ödüllendirilir. Kendisi bundan çok hoşnut olur. Bununla birlikte daha tanıdığım benden yaşça biraz büyük ağabeylerimle birlikte, yaşça da küçük olan insanlarla diyaloglarım oldu. Bunlar Müfit bey, ilkokul öğretmenlikten emekli olan Ali bey ve kendisini hiçbir zaman yalnız bırakmayan sevgili eşi Arzu hanım, Sait bey ve burada sayamadığım daha niceleri. Ama içlerinden öyle birisi daha var ki; günde en az elli kilometre yol gitmeden kendisinde rahatsızlık duyan ve yolların fatihi olan Kemal ağabeyimiz, esasında emekli astsubayı olup benim kalbimde taht kurmuştur.

Şimdi gel de bu güzel yüzlü insanları tanıyıp da bisiklete binme! Keşke herkes onlar gibi olabilse. Ben onlarla birlikte kendimi çok şanslı sayıyorum ve onlarla bisiklete binmekle mutlu oluyorum.

Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..