- Kategori
- Deniz Mahsulleri
Biz Çinekop, Sarıkanat Yemezsek Ölmeyiz, Ama...
Balık mevsimi geldi gelmesine ama bilinçsiz avlanma, bilinçsiz tüketim bir çok balık türünün yok olmasına zemin hazırlıyor ve böyle devam ederse boğazın güzelleri birer birer tarihe karışacak.
“Denizden babam çıksa yerim” diye bir tabir vardır ya hani denizden ne çıksa yemeyelim okuyalım, araştıralım, soralım bilinçli tüketelim. Biz bilinçli tüketirsek bir çok türün yok olmasında payımız olmaz.
Boğazın gözdesi, en güzellerinden Lüfer de bilinçsiz avlanma ve tüketim nedeniyle nesli tükenmeye ramak kalanlardan.
Lüfercik, Defne Yaprağı (50 gr, 0-10 cm) olarak merhaba diyor hayata. Biraz büyüyünce Çinekop (55-65 gr, 11-15 cm) olarak devam ediyor yaşamaya. Biraz daha sepilince Kaba Çinekop (65-75 gr, 15-17 cm) oluveriyor. Sonrasında da Sarıkanat (75-110 gr, 17-20 cm) Şansı varsa iyice büyürse, avlanmazsa da Lüfer dönüyor aslına (125-333 gr, 21-30 cm). Gelişimi tamamlanınca da Kofana (500 gr, 30 cm).
Demem o ki tüketici Çinekop, Sarıkanat ( Lüfer’in yavrusu) yemese ölmez ama Lüfer’in nesli tükenebilir. Biz yemezsek balıkçı avlamaz bilinçsizce, daha küçücükten. Toptancı satamaz eline geçmeyen balığı. Balık yemeyin, avlamayın diyen yok yalnızca bilinçli avlanalım, tüketelim küçükken avlanmasın nesli devam etsin türlerin. Bizden sonrakiler de görsün, tanısın.
Diyeceksiniz e şimdi bunları niye anlattın? E hiiiiç hayat paylaşınca güzel de ondan. Hani küçüklere hiç kıyamıyor ya insan... Kıyamadım belki de...
Bir sonraki buluşmamıza dek sağlıcakla kalın.
SİBEL YILMAZ