Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '14

 
Kategori
Blog
 

Bloglardaki Sevgilime "Gayet Özel "

Bloglardaki Sevgilime "Gayet Özel "
 

Bilirsin ki güzelim, önem vermem paraya  / Mutlu olsun yuvamız, ne lüzum var saraya / Sen hem blogdaşım, hem de sevgilimsin / Sitelerde yoğrulduk, müstakbel eşimsin / Milliyet komtere dedik,  9 yıl saya saya  / İki fakülte bitirirdik o zamandan bu yana /  Kaderimiz buymuş, sap olamadık baltaya / Kıblemizi şaşırdık,  bir oraya, bir buraya...
"Editör de olamadık, dünyada doya doya /  Bu dünya sanal dünya, gel kaçalım biz Ay’a


İstettiğimde seni, annen dedi: "Sende editörlük var mıdır?" / Ablan sordu: “ Kitabın, plaketin var mıdır?”  /  Baban dedi:  “Milliyet komtere’de  ücretin var mıdır?/  Dayın dedi:  “Maaşın bol mu, yoksa dar mıdır?/  Ninen sordu “Sende biraz akıl var mıdır?” / Evdeki velet sırıttı: “ Tık - tık’ların fazla mıdır?”
                      İstettiğim gün seni, kalıverdim ben yaya,
                      Dünyayı anladın ya, gel kaçalım biz Ay’a

Düşünme Ay’da, var mı yok mu diye hayatı, /  Blog’cuların, hiç de kalmadı rahatı / Dokuz binlere dayandık, rahatımız da kaçtı
                    Dış kapı mandallarında, ne ar kaldı ne  haya
                    Çat kapı dikilirler, arsızca kapımıza
                    Blogların tadı kaçtı, gel kaçalım biz Ay’a

Doğru yorum yaparsın, bit yeniği ararlar  / Hem suyunu ısıtırlar, seni keşkek yaparlar / Punduna getirince, belden aşağı da vururlar
                    İkna edelim Temiztaş'ı da,  alalım aramıza
                    Ömür gelip geçiyor, blog dostu araya araya
                    Bloglar bozuldu artık, gel kaçalım biz Ay’a


Ay’da ne klavye var, ne silme tuşu, ne de Caps Lock /  Ne  kopya var, ne yapıştırma, ne de Netlog / Ne  twitter  var,  ne de çıtkırıldım facebook / Nasıl olsa dünyada, olamadık  zaten bir  b . k /  Ne makyaj derdin var, ne terzi, ne de boya / Ne editörler var, ne de anlı şanlı editorya / Bu dünya sanal dünya, gel kaçalım biz Ay’a

Ay’ın adı Ay amma, ay başı ay sonu yok. / Kadromuz yok, maaşımız yok, mangırımız yok Kıdem yok,/ Tazminat yok, izin derdi yok.
                    Artık  kimse çıkmaz bizi, tık’larla  kandırmaya
                    Dünya yalan dünyası, gel kaçalım biz Ay’a

Sen Ay’da ilkel  güzel, parmağında yok ojen /   Bizse Ay’da yaşayan, klavyesiz  Diyojen / Ay’da ne belden aşağı vurma var, ne de geren,
                    Ay benziyor göklerde, yüzen mutlu ada’ya
                    Bilgisayarlar çöktü, gel kaçalım biz Ay’a

Ben Ay’ın Ademi’yim, sense  Ay’ın Havva’sı /  Emin ol yarayacak, sana Ay’ın havası, /  Her gün yap Ay dolması, bir de feza tatlısı
                    Yaşayalım göklerde, hep güle oynaya
                    Bloglar onların olsun, gel gidelim biz Ay’a

Blog kategorisi mi, ne ararsan içinde var /  İğneden ipliğe, taraktan mendile kadar / Mısır Çarşısında yoksa, burada var / Men dakka, men dukka, benzin fitil yay var ./ En iyi "aktar dükkanı", bizim aktar

Ah Lili-Lili’can’lar, canı canı, Cansın’larım  / Uzer’ler, Culduz’lar, Alkanlar, Pirmeteler / Balcı’lar, Rana’lar, Serhat’lar, Bayramlar, / Meisel’ler, Öğütçü’ler,Tüfekçiler, Kılıçlar’ım, / Ay Şen’ler, Işıklar, Ayda’lar, Portakal Çiçeğimiz, nazenimiz / Hayvar'lar, Selek'ler, Tuğba'cıklar, İnam'lar / Balcı'nın Fahriye Ablası / Üney'ler / Dirierler, Daha sayamadıklarım / Deyven bakay,  şimdi, ne hallerdesiyiz?

Ey Blogcu Blogcu / Eselim biz burcu burcu / Taşlar yerinden oynasın / Bu fasulye iki buçuk lira / Hem kaynasın, hem oynasın /  Hadi var mısınız? / Eller havaya havaya /   “Çaaak” yapaciz./ Düşman çatlataciz / Dedik eller havaya, havaya. / Hadi  çaklat./ Sesi Bağdat’tan gelsin / Hey, Kandıralı, sen de çaklat /  A be sen ne güzelsin /  Ağzından öpülesin /  Hamsi gözlüm, yeşil gözlümsün /  Hamsinin gözleri gibi / Bi yanayi, bi söneyisin!


“Kadifedendir kesesi /  Tık- tık kokar nefesi /  Dudağında busesi /  O bir aşk heveslisi / Yesin onu ninesi.  / Enine nanay / Dikine nanay /  Şinanay yavrum, şinanay / Bu blog’larda  ,/ Sen sen ol, aşık olma / Geriye kalıp basılma / İleriye çıkıp asılma / Baltayı da taşa vurma / Aşık olacaksan, rol yapma / Sonracığıma / Saçını başını yolma

Kahvesi Yemen’den gelir / Köşelerden köşe beğenir / Ah ciğerimin köşesi / Ah iki gözümün, hiç birisi / Ah seni seni / Ah seni gidi / Arabası dört teker / Klavyesiz seni kim çeker / Köşesiz hayat, beterden beter /

 

Kimimiz;  blog aşkına şiirler döktürdük, kimimiz lokma, kimimiz kızamık döktük, kimimiz koca koca gözlü kurşunlar döktürdük. Kimimiz blog toplantılarında  sahnelerde döktürdük.. “Islama köfte” tarifi gibi, malzemesini çok koyduğumuzdan, toparlayamadık..


Ama, her şeyden evvel, blogculuk iyidir. Sıhhat saçar. Nefes açar. Diri tutar. Her gün kendini görürsün. Bir ayna gibidir. Birbirinizi görür, iyi ki varız, deyip kuvvetli bir “çaaak!” işi halleder..Unutma, küllük’te, gül de biter!”


Bunca yıl sitedeyiz, sürç-ü lisansa affola deriz  Adresimizdir, lütfen not ediniz  “Ay yolu, et, mavilik nokta, kom nokta tere adresimiz
Sizleri  her vesileyle, aramızda bekleriz”

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..