Boşluklara bakma

Bakma öyle boşluklara korkuyorum. Boşluklar çok derin kayboluruz içinde. Ner sor ne cevap ara. Bırak olduğu gibi, gün gecenin, gece karanlığın içinde işte. Sana ne yorma gözlerini kapat artık, dinlensinler bir süre. Her gecenin mutlaka bir aydınlığı olmuyor mu söylesene?

Süre dediğin zaten akışkan bir kayganlık. Yapışkan olan sorular ve cevaplar. Yaşamda matematik arama varsa bile kurcalama ne olur. Bazı resimler hep gülümsetir ya bizi, biz hep o resimlere bakalım olur mu?

Duyuyorsun biliyorum, bütün korkularını paylaş benimle ben omzunun yanındayım. Paylaşınca azalırmış korkular. Boşluklar karanlıkları getiriyor beraberinde ve de buz gibi soğukları. Benim korkularım yüksek sesli söylenen şarkıların içlerinde avaz avaz bağırıyorlar.

O uzun yürümelerde azaltamıyorum derinlikleri. Sıraya koymaya çabalama, hayatın kendine göredir düzeni. Hangi kartı çektiğin değil, kartı çektiğindeki bakışların ele verir seni. Zarlar senden yana olmazsa vazgeçişlerin belirler nelerden geçtiğini.

Boşluklara o yüzden bakma. Boşluklarda boşluklar var, uzaklaş ayakların kayar. Ayaklarında demirden ayakkabılar, ateş kızgınlığında demirler daha da yakar.

İncitme, incitilmiş olsan bile kendini. Bırak ıskalansın yaşamının fiyaskoları. Avucunun içine değil yüreğinin içine bir bak. Yüreğindekiler kadar insansın, gözünün gördükleri kadar yer tuttuğun gibi.

Bırak boşlukları biz doğan güneşi birlikte seyredelim. Gördüm insanın kendi kendini yeniden doğurduğunu. O yüzden kalemim hep yeşil yazar. Yeşilde can bulur hayat bu yüzden yeşil ister kelimeler. Bütün renkleri yeşlle yaz, boşluklara bile gülümseyerek bakarsın o zaman. Zamanın içinde noktacık kadar varlığımız. Gidenlere ağlama, gidenlerin noktaları silindiği için gittiler. Gittikleri yerde beklerler bizi.

Bu yüzden kimseden kalmasını isteyemem. Ama istersen günaha aldırmadan şarabımı paylaşırım seninle. Yetek ki boşluklara bakma bomboş gözlerle. Bak avuçlarıma sana ne göstereceğim. Küçücük DURU bir kalp. Ben yeniden şekillendim bu minicik yürekle. Sarı-kırmızı kış yapraklarında yüreğim fırın gibi.

Boşluklara bakma bomboş gözlerle, ver ellerini ısıtsın yüreğim sımsıcak.