Böyle bir Türkiye, böyle bir demokrasi hayal etmemiştim

Yıl 1984. Ağustos'un 15'i...

Saat 21.30 suları...

Kavurucu sıcaklık, ayaza dönmüş... Gecenin karanlığı örtmeye başlamış ortalığı, sesiz, sessiz...

Korku dolu vuruşlar yırtıyor geceyi aniden, art arda...

Kalleş "Keleş" kalleş “PKK” sesi duyuyor memleket, tarihinde ilk kez.
Eruh basılıyor... İlk gözyaşının Türk bayrağına sarılı tabuta düştüğü an. Bu ilk olmayacaktı, sonda olmayacaktı. Sözüm ona Türkiye cumhuriyetinin uyguladığı baskıları uluslar arası arenada dile getirmek, kendi hak ve özgürlüklerini almak adına yapılan eylemler. Vahşice genç askerlerimize sıkılan kurşunlar. İşte bu günün Türkiye’sin de meyve verdi. Damak zevkinize göre bu meyveyi ısırabilirsiz. Kiminize göre şeftali, kiminize göre elma, kiminize göre muz.. Kiminize göre ise ARMUT.. yararlı bir meyvedir ancak manası çok yüklüdür. Soruyorum size… Cevap verin…

Hasan Önal. Cahit Yıldırım. Selçuk Can. Hasan Aygör. Egemen Yıldız.Ozan Onur İlgen. Rasim Eser. İlhan Küçüksolak. Halil İbrahim Aralık.Muhammet Aydemir. Davut İlbaş. Ramazan Yeşil. Oktay Karakelle. Hakkı Aran. Çağlar Mengü

İçiniz de bu isimleri hatırlayan var mı? Bu isimler size ne ifade ediyor? Elazığ yönünden gelen zırhlı araç eşliğindeki askeri konvoya Tunceli kent merkezine 2 kilometre uzaklıktaki Dinar Deresi mevkiinde ateş açıldı, PKK’lı teröristlerin açtığı ilk ateş sırasında 5 asker yaralandı. Yaralılar Tunceli Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına altındı. Güvenlik kuvvetlerinin karşılık vermesi üzerine çıkan çatışma bölgesine çok sayıda özel harekât timi sevk edildi. İçinizde bu saldırıyı hatırlayan var mı?

Peki; PKK’nın 19 Ekimin 2009 da Habur sınır kapısında elini kolunu sallaya, sallaya Türkiye topraklarına girdiğini, demokratik açılımını, gelecekteki manasını ve acılarını ve insan hakları ve evrensel düşünelim görüşünü bir 5 yıl sonra hangi biriniz hatırlayacaksınız? Ben size söyleyeyim; ne Laz’ı, ne Çerkez’i, ne Tatarı, ne Boşnak’ı, ne Alevi’si, ne Sünni’si, ne kürdü, ne Türk’ü hiçbiriniz hatırlamayacaksınız. Bu acıyı ve demokratik açılımı yıllarca içlerinde büyük bir acıyla taşıyacak olanlar Şehit aileleridir… Yıllarca kabirlerinde kemikleri sızlayacak olanlarda şehitlerimizidir. Asıl şimdi şehitlerim öldü. Vatan sağlam. Yarın ne olur bilinmez. Bölünmez bütünlüğünü savunduğumuz topraklarımız da demokratik açılım çerçevesinde bölünebilir. Bu işler sloganla olmuyor ülke sevdalıları. Bayrağı sevmekle de olmuyor. İşte ben ülkemde ne böyle bir Kürt açılımı, nede böyle bir demokratik açılımı hiç hayal etmemiştim. Hayallerine kavuşanlara, hayallerini gerçekleştirenlere, demokratik açılım paketine olumlu oy verenlere. Bu günden sonra haburdan gelecek PKK’lı misafirleri en iyi şekilde ağırlamak düşüyor.