Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '14

 
Kategori
Siyaset
 

Bu başbakanla zor günler bekliyor ülkemizi, üzgünüm

Bu başbakanla zor günler bekliyor ülkemizi, üzgünüm
 

DENİZ BEY:)


“İnsani gelişim önce özeleştiriden geçer.”

...

Özeleştiri...

Yani kendini eleştirmek...

Zor bir iş gerçekten!

Bunun için epey uğraşmış olmak gerekir.

Bunca “kendini beğenmişlik” karşısında “özeleştiri” önermek, zor aslında ancak...

Ancak, deyip kalıyorum işte!

Her şeye karşın güzel insan olaya çalışmak gerekiyor.

Güzel insan olmak için de değişmek gerekiyor.

Değişmek için de kendini eleştiriye tutmak gerekiyor.

İyi insan olmanın birinci koşulu bu işte!

“Başkasına bir laf söylemeden önce, o konuda kendine bir bak bakalım” denir ya...

Çok güzel bir öğüt bu...

Bakarsın ki başkasına söyleyecek yüzün olmaz!

Bu konuda çok güzel bir atasözümüz de var:

Başkasına çuvaldızı batırmadan önce iğneyi kendine batır” diye...

Ne kadar güzel bir öğüt değil mi?

...

Bugünler başbakanı dinliyorum...

Sıkılıyorum daha açıkçası usanıyorum...

Benim ülkemin başbakanı böyle olmamalı diyorum ve üzülüyorum.

Başbakan!

Nedir bunun anlamı?

Anlamı şu:

Her şeye o bakar.

Her şeyin güzel, çok güzel olması onun elindedir.

O doğru işler yaparsa her şey düzelir.

O doğru işler yapmayı beceremezse her şey tepetaklak olur!

Bugün olduğu gibi...

Başbakanın kimseyi suçlamaya bağırıp çağırmaya hakkı yoktur!

Başbakan güzeli destekleyecek çirkini yok edecek!

Bunun için başbakan; “etkin dinleyici" olacak!

İşi yapanların geliştirme önerilerini destek verecek!

O işi daha güzel yapılır hale getirecek!

Her şeyi ben bilirim demeyecek başbakan!

O sadece işi ehline verecek ve onu destekleyecek!

Ve ikinci olarak başbakan “müşfik” olacak!

Müşfik insan astlarının daha özverili çalışmalarını farkında olmadan en üst seviyeye çıkarır!

Bir de başbakan “doğru sözlü olup verdiği sözde duracak”!

Bu söylediklerim Robin Sharma’nın “Liderlik Bilgeliği” adlı eserinde aynen var.

Ben söylenenleri Germencik Lisesi’nde müdürlük yaparken uyguladım ve başardım.

1996 yılından itibaren beş yıl üst, üste ÖSS’de Türkiye birincisi oldu okulumuz.

İsteyenler ÖSYM’nin okullara gönderdiği senelik yayınlarına bakarak bunu görebilir.

Kendimi övme gibi bir niyetim yok!

Zaten hiçbir şahsi emeli olmayan birisiyim bunu bilenler bilir.

Ben sadece insanı seviyor ve insanın daha mutlu yaşam sürmesine (yapabilirsem) katkı yapmak istiyorum, o kadar!

Başbakandan yaşça büyüğüm, birçok değişik mesleklerde öğrencilerim var profesörler var.

Ona sadece gittiğin yol yanlış diyorum.

Ve ona “Bilimsel yöntemi” kullan diyorum.

Bilimsel yöntem “doğa, toplum ve bilinç olaylarını” en hızlı ve en doğru şekilde çözer!

Bilimsel yönteme göre sorunun önce tanınması, sonra çözülmesi gelir.

Tam olarak tanınmayan sorunu doğru çözmek mümkün değildir!

Nitekim çözülmüyor da!

Çünkü başbakan sorunu en küçük parçalarını ayırıp onları tanıyıp ondan sonra tamamını tanımaya geçmiyor!

Ve sonra sorunun tüm bağlantılarını da ortaya dökemedi başbakan!

Çelişkileri saptayamadı, çelişkilerden doğan yeni gelişmeleri belirleyemedi!

Doğal olarak değişimleri de izleyemiyor ve dönüşümlerin akıbetini sezemiyor!

Başbakan havanda su dövüyor ha bire...

Sorunu tanıyamadığı için de bilimsel yöntemin çözüm tekniklerini hiç kullanamıyor tabii!

...

Başbakan işi yokuşa sürüyor haberi yok!

Bu başbakanla zor günler bekliyor ülkemizi, üzgünüm:(

Saygı ve sevgilerimle... 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..