Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bu da başka kirlilik

Bu da başka kirlilik
 

Bu gün kirliliğe karşı insan oğlu devamlı mücadele vermiştir. O; onun için her zaman bir tehlike teşkil etmiştir. İster bu evimizin içinde olsun, isterse sokaklarda, doğa da, her yerde . Bir çok araç ve gereçlerle onunla mücadele etmişizdir. Bu gün karşımızda hijyen kirliliğin yani sıra ses, ı şık aldığımız nefesin bile kirliliği çıkmıştır. İnsan oğlu devamlı olarak verdiği mücadelesi ile bir yerde onunla baş edebilmektedir. Cünkü onunla mücadele edebilecek mükemmel bir makinaya sahiptir. Bu üretken makinaya "Beyin "diyoruz. Onun üretimi ise düsüncelerdir.Peki hiç bunun da kirliliği olabilirmi ? Karşımıza en tehlikeli şekilde çıkmaya kalkarsa ne olur. Bu kirliliği üretebilecek, manipüle edilecek mekanizmalar, yapay olarak ortaya çıkarsa sonuçları nasıl olur. Nerelere varabilir, bu durum soğuk harp yıllarında çok daha net olarak gözler önüne serilmişti.

Bu gün o mükemmel makinenin içi bir çok amaçlara hizmet verebilmesi için ayarlanabiliyor. Belki çok güzel üretim yapabilecek bu harika makina, kirli düsünceler üretebilecek bir şekilde değişime uğraya biliyor. Buna halk değimi ile Beyin yıkama deniyor. Yıkama temizliği simgelerken, burada ise kirliliğe yol açılmasını simgeliyor. İşte bizleri bekliyen en büyük tehlike de bu. Cünkü bu yıkanan beyinler yerleştirilecek her düsünceyi uygulamaya hazır duruma sokuluyor. Bizler bu eylemlere sebep olan kişileri bir zaman dilimi icin de tecrit etsek dahi. O kirlenmiş düsüncelerin yok olmasını sağlamış sayılmayız. Bu ancak aynı yöntemle giderilmesi gerekir.

Bu kirliliği önleye bilmemiz için düsünce ve fikirlerin içinde yaşadığımız toplumun anlayış kapasitesine uygun bir şekilde üretilmesi gerekir. Tabii bunu yasaklarla değilde düzeyin fikir değerlerinin birilerinin tekeli altına girmemesi için mücadele verilmelidir.

Geçmiş günlerde yaşanmış olan olaylar bunları göz önüne sermektedir. Bu gün toplumun fikir ve düşüncelere daha hazır olmadığımızın göstergesinin birer emsalleridir.

Bu gün değiştirilmesi istenen bazı kanunlar veya getirilicek yeni yasalar toplumun bir kesimi için değil tümünü kapsıyacak şekilde olması bir çok kirliliği önleyebilir veya asgari düzeye düşürebilir. Size aşağıda bir örnek vermek istiyorum.
" Ogün Samast'ı azmettirdiği iddia edilen Yasin Hayal adliye girişinde "O**** ****** akıllı olsun" diye bağırdı." İşte yeni düsünceler üretemiyen. Bunu artık fikir düsünce yönteminden çıkartıp cözümü kaosa bırakan eylemdir. Bu gün bir çok düsünce ve fikirler benim anlama kappasitemi aşmış olabilir. Bu durum karşısında bana düşen iki eylem kalmıştır. Ya bu düsünceler karşısında daha olumlu fikirler üretmek. Veya bu üretilen fikirleri saygıyla karşılamak. Eğer bu gün yazılan yazılar düsünceler toplumun bütün bir bölümünü ilgilendirmiyor, kapsamıyor ise ufacık bir bölümde sıkışıp bir zaman sonra ya benimsenir veya da yok olup gider.
Bu gün toplumlar içinde Tarih boyu gördügümüz. Düsünce ve fikirler o zamanın dilimi içersinde kabul edilmemiş olmasına rağmen. Bu gün onlardan faydalandığımız, iyiki varmışlar denebilmektedir.

Her ne şartlar altında olursa olsun bir düsüncenin karşısında ancak bir düsünce ile durula bilinir. Bu onunla savaşılabilecek en büyük silahtir. Eğer korkak bir toplum olarak kalmak istemiyorsak. İçimizde veya dışımızda menfaatleri uğruna birileri, birilerinin Beyinlerini yıkamalarına fırsat vermiyelim.
Saygılarla.

 
Toplam blog
: 271
: 1289
Kayıt tarihi
: 20.02.07
 
 

Bütün canlıları seven, kendi penceresinden yaşamı anlamaya çalışan, onlardan bir şeyler öğrenmek ist..