Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '07

 
Kategori
Anılar
 

Bu yagmur var ya.. bu yagmur??..

Bu yagmur var ya.. bu yagmur??..
 

Yagmur nasıl da yagıyor.. -indirmelik- derler ya.. işte oradayım. Ahşap bir masanın, ahşap sandalyesinde oturuyorum.. Gök nasıl da gürlüyor öfkesini kusmak istercesine..içini boşaltmak istercesine. Aglamak üzere olan sıkıntılı bir insan gibi.. Boguk, boguk sesler çıkartıyor sanki bogazından..

yagmur ilk damlalarını bırakıyor geniş bahçedeki henüz tomurcuk yapmış, ve henüz rengini bile gösterememiş güllerin üzerine.. ve bir süre sonra merdiven boyuna sarmalanmış sarmaşıkların yapraklarını egmeye başlıyor birdenbire yagmur..

-İşte gök aglıyor..

diyor, yanımda oturan arkadaşım.. -ne güzel degil mi?... diye soruyor gökyüzüne bakarak yüzünde mutlu bir gülümsemeyle. Başımla evet'liyorum ben de. Ve sonra.. birden rüzgar çıkıyor yagmurla birlikte. üzerimdeki beyaz cekete kendimi sarmalıyorum. Yagmuru.. ve yagmurun damlalarını bıraktıgı heryeri inceliyorum şimdi gözlerimle.. arkadaşımla hiç konuşmuyorum.. o da konuşmuyor zaten.. sadece, -ne kadar güzel degil mi!!- deyip duruyoruz birbirimize.

ve sonra.. karşımdaki bahçe duvarının, üst tarafındaki tek katlı ev dikkatimi çekiyor.. geniş camları var evin, ve krem rengi badanası.. ve eski tül perdeleri asılı penceresinde.. Sanki benim dogup büyüdüğüm ev.. hani derrler ya, tıpkısının aynısı.

Ve.. birden kendimi görüyorum o pencerede..-
-Bak.. dedim arkadaşıma.. o pencerede ben varım.. yazık, şaşkın şaşkın bana bakıyor o da..
Pencerenin geniş pervazına Annem minder koymuş oturuyorum.. Camın dış tarafından akan yagmur damlalarını takip ediyorum gözlerimle.. tek tek indiriyorum sırayla hepsini yere.. içerisi sımsıcak.. babaannem, annemin önüne koydugu bir torba birbirine dolanmış ipi, birbirinden ayırmaya çalışıyor tek tek.. sonra da küçük, küçük yumaklar yapıyor onlardan.. hiç sıkılmıyor böylelikle.-Eve gidecegim diye de tutturmuyor ikide bir.

Camın önündeyim hala.. oturdugum yerden arkadaşımın evini görüyorum.. Yagmurda o da eve hapsolmuş benim gibi camın önünde oturuyor.. canım sıkılıyor ya.. elimle -gel.. diye işaret ediyorum.. Burnunu ve agzını cama yapıştırıyor birden.. çok komik oluyor böyle. Haline gülüyorum.

Babaannem ise kendi halinde, dolanmış ipleri elinde.. içerinin sıcagından mayışmış bir halde, göz kapakları bir iniyor bir kalkıyor..
Annem ise hala ortada yok.. galiba mutfakta yemek yapıyor..

Ve sonra.. ben babaannemin bana ögrettiği tekerlemeyi söylemeye başlıyorum camın içinde kendi kendime..

Yagmur yagıyoor/ seller akıyoor/ aaraap kızı/ camdan bakıyoor..
her yagmur yagışta söylerdim ben bunu. Babannem de hep bana anlamsızca gülerdi. Gülmesine kızardım..

Rüzgarın kesilmesiyle yagmurun hızı azaldı.. sakinleşti.. ben de sakinleştim.. karşı evin camındaki küçük kız da pencerenin pervazından aşagıya indi.. babaannesinin sarkmış kırışık yanaklarına gömüldü.. babaannesinin gözleri güleç bir maviydi.. dudakları ise hep gülümsermiş gibi kıvrıktı. Beyaz namaz başörtüsü aşagıya sıyrılırdı sarıldıkları zaman.. işte o zaman kızardı sadece..

Annem nişasta helvası yapmış mutfakta.. ben ve babaannem çok seviyoruz annemin bu helvasını.. yumuşak yumuşak yiyiyoruz. Arada kıtırlar da var.. bayılıyorum ben onlara da..

-Tamam.. bu kadar yeter kızım ya diyor arkadaşım.. çay doldurayım mı.. yagmuru agız tadında bi seyrettirmedin haa.. diye çıkışıyor bana..

yagmur bendeki adı; hüzün.. mutluluk.. derin çocukluk anılarım. Annem.. babannem.. anneannemin yokuştaki evinin, yagmurda parlayan taşlı yolu.. Dedemin o parlak yokuşun başından, isimsiz bir kahraman gibi, ilk önce takkeli başının görünmesi.. yanları yırtık ayakkabılarımdan içeri giren, yerdeki birikintiler ve daha neler??



Bu yagmur var ya.. bu yagmur..
Yagdıkça içimi acıtıyor sanıyorum.
Camlara vurup süzülen her damla..
Düştükçe içimi kanatıyor sanıyorum..

Çakan her şimşek duygularım..
Gökgürültülerinin ise öfkem oldugunu sanıyorum..
Ve.. yagmura uzanıp ıslandıgımda..
Ve.. yüzüme düşen her damlada,
Aslında..
Sana duydugum özlemden aglıyorum..

Y.Z


Saçaklara çarpıp düşen yagmurlar pantolunumun paçalarını ıslatmış bu arada, hiç farkında bile degilim..






Resim: Foto kritik

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..