Bugün günlerden alinazik ve yıldızlı gecelerden etli gelebilirim dolması

Açılamazların büyük anahtarlarla aralanmaya çalışıldığı büyülü bir gün bugün… Arkamızda deniz var, önümüzde ılık rüzgârlar, haberlerle idam edilenler, karalamaktan çekinen sanatsal akıllar, köle olmaktan kaynaklanan entelektüel bağımlılıklar. Sofralar, sofralar, bugün günlerden hamsi buğulama, gecelerden puf böreği ve su biraz. Acılı Arnavut ciğeri, ardından fasulye piyaz…

Bugün günlerden Adana kebabı, gecelerden imambayıldı; ahşap kapıların gıcırtılarla açıldığı, gürültüyle kapandığı mekânlarda insana rağmen sessizliğin, düşüncesine rağmen suskunluğun tercih edildiği bir gün bugün. Arkamızda kalanlara bakamadığımız gözsüzlük, önümüzdekilerle sürüklenip gittiğimiz sözsüzlük, özgürlüğü, elle yakalanabilir sandığımız günsüzlük, ya ararken yakalandığımız demokrasisizlik! Bugün günlerden çiğ köfte, gecelerden un çorbası… Ardından şalgam biraz…

Bugün günlerden alinazik ve yıldızlı gecelerden etli gelebilirim dolması. Dil yarası bugün, konuştukça batan, devindikçe yaralayan, kovalayan, kaçan, saçan, aşk yarası bugün, açıldıkça kanayan, kanırtan. Bugün günlerden Hitler ve 3. Reich, gecelerden Wagner, bir tutam “Tristan ve İsolde” ve kaotik notaların ardında üstün insan biraz.