Büyük şeytan ABD kirli emellerine ulaşmak istiyor

Görünen köy için kılavuz gerekmez, bacalardan çıkan duman dahi bir belirtidir.

Irak ve Suriye topraklarını terörist bataklığına çeviren büyük şeytan ABD yalan ve hilelerle çirkin emellerine ulaşmak istiyor.

İkiyüzlülükle dünya insanlarını kandırıyor. Özü, sözü bir olmayan devlet müttefik ya da dost ülke olur mu?

Bir haftadan beri bazı basın sayfalarında yazılanları okudunuz mu?

Büyük şeytan ABD, Suriye’deki kampta PKK’lı teröristlere askeri eğitim veriyor.

Afrin kampında ABD’li askerlerin eğittiği hainlerden kurulu polis gücünün fotoğrafları ortaya çıktı. Bunun bir belgesi de yandaki görselde görülüyor.

Mehmetçik, Suriye ve Irak’ta bölücü örgüt PKK 'ya ve DEAŞ unsurlarına üst üste darbeler indirmeye devam ediyor.

Ne çare ki Türkiye'nin müttefiki olduklarını her fırsatta dile getiren ülkeler hainleri ayakta tutabilmek için elinden geleni ardına koymuyor. 

Büyük şeytan ABD in yardımı ve göz ile kaş arasındaki işareti olmadan hiçbir terör örgütü ayakta kalamaz.

“ABD tarafından PKK'ya silah desteği veriliyor” açıklamasının ardından, bu ülkenin örgüte önemli ölçüde mühimmat, eğitimi ve üniforma desteği verdiği de net bir biçimde ortaya çıktı.

Yıllardan beri bunlara boşuna büyük şeytan ABD demedik. 

Hatay ve Kilis’insınır komşusu olan Suriye'nin Afrin bölgesinde bölücü örgüt PKK adına ‘terör akademisi' kurulduğu, birçok ülkeden gelen teröristlerin bu kampta eğitildiği güvenlik güçleri tarafından belirlendi.

PKK'ya verilen silahlarla ‘modern bir Ordu' kurulabileceği bilgisi de yer alıyor.

PKK'nın, sözde kantonlara inen hafif ve ağır silahlarla birlikte, önemli miktarda cephaneyi Münbiç- El Bab-Afrin hattına naklettiği verilen bilgiler arasında. 

Silah eğitiminin de ABD'liler tarafından “hızlandırılmış kısa dönem kurslar” verildiği ve PKK'ya verilen silahlar arasında uçaksavarlar, Dockalar, Kalaşnikof, Dragunov ve G- 3 otomatik piyade tüfeklerin yer aldığı bildirildi.

Bizim ise fidan evlatlarımız şehit oluyor. Ülke insanları olarak çam kozalağı yüreklerimiz yanmaya devam ediyor. Bunca acıları, hüzünleri şeytan ABD gibi bir ülkenin yalan hilele ve ikiyüzlülüğünden çekiyoruz.  

Öte yandan İzmir Adliyesini kana bulamak isteyen teröristlere fırsat vermeyen polis memuru şehit Fethi Sekin’in gösterdiği kahramanlık hiçbir zaman unutulmayacak.

Adliye mübaşiri Şehit Musa Can da gönüllerde yerini aldı.

Devletimizin ve toplumun şehitlerine gösterdiği ilgi ve sevgi seli takdirle karşılanmaktadır.

Ülkesi için canlarını feda edenlere düzenlenen törenlerdeki bu ilgi ve sevgi seli birlik ve beraberliğin nişaneleridir. Ülkemizin gücünü, birlik ve beraberliğini göstermektedir.

Ülkemizin düşmanları nasipsiz ve kansız iki teröristin cesetleri cadde ortasında kimsesiz halleri de gözlere görsel, kulaklara sesli küpe olmalıdır.

Adliye çalışanı Şehit Musa Can’ın tabutunun kenarında “ İ.B.B. MEZARLIKLAR DAİRE BŞK” yazısı reklam amacı taşımaktaydı. Acıya acı kattı, hüzne hüzün verdi.

Şehit cenazelerinde böyle reklamlar hoş karşılanmamakta.

Elbette tabutun hangi camiye, hangi mezarlığa ait olduğu bilinmeli ancak öyle gözle görülür, reklam kokusu taşıyan bir yazı ile olmamalı.

Belediyeler bu konuya daha dikkat ve özen göstermeliler. Özellikle böyle acı günlerde, cenaze merasiminde reklam amacına yönelik yazılardan, görsellerden kaçınmak gerekir.

Bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Yüce Allah onları cennetiyle sevindirsin.

Büyük şeytan ABD gibi ikiyüzlülerin artık ülkemizin dostu ya da müttefiki olmadığını kesin olarak bilinlesini diliyorum

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum,

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN