- Kategori
- Şiir
Cariyeler ve cellatlar
Bir sultan ölür
Hareme cellattan önce korkusu girer
Bekleşir güzeller kuşkulu gözlerle
Karnı burnunda körpecik kızlar
Kapıdan ha girdi ha girecek
O gün birkaç yüz güzel ölecek
Açılınca kapılar gıcırtıyla
Başta haremağası
Ardında beklenen şürekâsı
Yay kirişleri yağlı kementler ve çuvallarıyla
Koptu haremde inceden bir vaveyla
Yok kaçacak yer
İnce narin kollarda
Karşı koyacak güç yok
Zorluk çıkarmayın diye bağırdı
Patlak gözlü kara yüzlü haremağası ince sesiyle
Kapıları tuttular
Kimi kaderine razı
Uzattı boynunu yağlı ilmeğe
Kimi çığlık çığlığa
Lakin çırpınmak nafile
Kimi kapandı bebeğine
Bir aylık erkek
-Bebelere kıymayın efendiler
Masum bu bebeler
Hoyrat eller ayırdı bir çırpıda
Kolay avdı
Önce bebeleri boğdular
-Etmeyin ağalar ben gebeyim dedi biri
-O yüzden geldik ya biz de buraya
-Yeni geldim ben beş ay olmadı daha
-Öyleyse ne zaman gebe kaldın be kadın
Cellat özenle geçirdi ipi boynuna
İp acıtmasın diye topladı saçlarını
Yere yatırdılar
Biri üstüne abandı tuttu kollarını
Biri sıktı yağlı urganı
Çırpındı kadın
Vurdu yere süt beyaz bacaklarını
Cellat ipi sıktı sıktı
ta ki hareketsiz kalınca bıraktı
Üç kıtaya hükmeden Sultanın gözdesiydiler
Bir gün öncesine kadar
Ve güç ve iktidar
el değiştirebiliyordu
Artık değerleri yoktu kasaptaki et kadar
Yakalanıp umarsız
Can verdiler birer birer
Cesetleri yan yana dizdiler
Yoklama yaptı Haremağası
Akşama doğru
Taşa bağlı içi dolu çuvallar
Sarayburnu’ndan savruldu denize
Boğaza bir düğüm
Saraya akşam
Geceye ölüm
Hareme sessizlik çöktü
Yeni Harem hazırdı
Yeni Sultanın zevki ve hanedanın devamı için
yeni cariyelere
Kim bilir böyle ne kadar sürecek
Bir gün yine kapıdan cellatlar girecek
29.Ocak.2016
http://liberteryen.org/2013/02/280-cariyenin-toplu-katliami/