Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '12

 
Kategori
Deneme
 

Çarşamba da geçti...

Çarşamba da geçti...
 

Ama boşuna geçti…
Hani bir gün önceden plan, program yapardık ertesi gün için… Şunu şunu yapacağım; şuralara gideceğim.. Ama bazen bütün bu planlar boşuna çıkıyor…

Geceden kurdum: yarın Telekom’a gideceğim, telefonun hala kurulmamış olmasını şikayet edeceğim, İnternetim  bir türlü çalışmıyor dilekçe vereceğim. Telefonla arızadan bir türlü anlatamıyorsun ki… Bir robot telefon çıkıyor karşına; ondan sonra, lütfen üçü çeviriniz, lütfen beşi çeviriniz… Olmadı, baştan çeviriniz… Yani, atalarımız ne güzel söylemiş ,” Medeniyet dediğin, tek dişi kalmış canavar…” para almaya gelince tıkır tıkır alıyorlar. Karşılığını almaya gelince, makinalara, robotlara devrediyorlar… Kimseye dert anlatamıyorsun; elini verdin mi, kolunu kaptırıyorsun… Vay benim köse sakalım…

Ne planlar, ne programlar… Ama boşuna. Sabah bir ayağa kalkayım dedim, benim aksayan sağ bacak, yine kazık olmuş… Onun da havası var, bazı günler çalışıyor, bazı günler yürümem de yürümem diyor…Dün öyle bir gündü. Ancak evin içinde topal karga gibi sektim durdum… Bir balkona bir TV’ye, bir yatağa… Yatağa gittikçe hanımdan fırçayı yedim…”Kalk, tembel adam…” diyerek beni kovalayacak yer aradı…

Galiba en iyisi balkon. Geçen yıl ne güzel oturur, size çevremizdeki envai türlü kedilerin dedikodularını yazardım. Sanki  o kediler yer yarıldı yerin dibine girdiler. Bir tek, komşu balkondaki güzeller güzeli  “Gatti” ;  yine envai türlü nazlar, niyazlar içinde, o incecik balkon demirlerinin üzerinde envai türlü numaralar çekerek  eski  sedaretini yürütüyor. Bu yıl daha betermiş, yiyecek seçiyormuş, zaman zaman bağırma krizlerine giriyormuş… İşte komşulardan tevatürler böyle.

Akşama doğru alt kattan Hikmet Bey, aşağıya doğru seslendi… “Hey, dostum yağmur geliyor… dikkat et postu ıslatma..” Almancı arkadaşımız Lokman Bey’e sesleniyor. Lokman Bey’de : “Sen merak etme ben haberleri izliyorum. Yağmur Çanakkale’ye yağacakmış..” diye yanıt veriyor.

İşte dün, yani Çarşamba günü, evin içinde böyle seke seke geçti. Bir ön balkona, bir arka balkona…Öyle balkonda, ya da  “Arka Pencere”de geçen filmler vardır. İnsan neler görür, nelere şahit olur. Bazen de görürsün de görmezden gelirsin. Bazı şeyleri anlatsan inanılmaz. O öyküler ancak romanlara, hikayelere yakışır. Ama şunu söyleyebilirim. Günler geçiyor ve yıllar.. Manzaralar da değişiyor, insanlar da… Falanı soruyorsun. O gelemedi, diyorlar; ya fişmekan o …. Neyse… Neyse dünya bu: “Her gelen bir baktı geçti…”

Bugün Perşembe, ilaçlar, merhemler filan, biraz daha rahatladım. Şimdi uçmayı öğrenen kuşlar gibiyim. Kendi kendime cesaret veriyorum. Evet, ayağa kalkabilirsin, ayakta durabilirsin, adım atabilirsin, balkona gidebilirsin… Evet, evet dışarı çıkabilirsin… Hoop.. O noktada duruyorum.

Balkondayım. Tam evin karşısına bir TELEKOM aracı geliyor. Ulan, diyorum, ne kibar adamlar.. kendi kendime söylenmemi bile duyuyorlar. Geliyorlar… Öyle değilmiş. Telekomcu Amca geldi, bana balkondan Gülseren ablayı sordu… Ben de tarif ettim. Biraz da bozuldum. Ondan sonra, onarımcı amcaya bütün derdimi anlattım, ayın 18’inde telefon ve internetimin açılması için başvurduğumu, bugüne kadar doğru dürüst çalıştıramadığımı…Falan, filan… “Olur olur..” dedi adam. Telefon numarasını sordu. “Telefonunuzu açacaklar Amca..” dedi. Mutluyum. “Dede ..”demedi ya…He..he ..he..:))

Bir saat sonra, bir şeyler oldu, benim telefonumdan ses geldi, internetim çalışmaya başladı. 18.Haziran’da başvurmuşum (Pazartesi idi..) Bugün ayın kaçı… Hay Allah buna da şükür… Hangi ülkede yaşıyoruz. Çok şükür, bugün de Savaş yok ? Yok, öyle mi? Peki kaç şehit var… Rezalet… Sürüp gidiyor.

Perşembe Sabahı yine bulutsuz, güzel bir gün başlıyor. Lokman Bey, Hikmet Bey’le dalga geçiyor:  “Hani yağmur yağacaktı…Paltonu giydin mi?”

Yaz günü bu. Yağsa ne olacak, yağmasa ne olacak…


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..