Çay deyip geçmeyin...

Çayı, sade mi tatlandırılmış mı seversiniz ?

Sıcacık bir bardak çayı “sade” içmek farklı bir hazdır.
Biraz buruk, biraz koyu ya da açık, tortusuz, hatta kaygan.
Aroması neyse, nasılsa odur.
Damağınızdaki lezzet, çayın yalın katıksız tadıdır.
Lezzeti, sıcaklığında, deminde, rengindedir.
Tavşan kanı çayı, hiç tatlandırmadan
İnce belli bir bardaktan yudumlamak,
Ayrı bir lezzettir.

Ya, tatlandırılmış çayı yudumlamaya ne dersiniz?
Çay tadı yine vardır ve içine karışmış tatlandırıcının farklı lezzetini de,
Çayın içinde erimiş olarak fark edersiniz,
Dudaklarınızda dilinizde ve damağınızda hissedersiniz.
Yudumladığınız bu sıcak içecek,
Karışımı oluşturan her iki maddenin de temel özelliklerini içinde barındırır.
Çay ve Şeker !
Ama, birbiriyle kaynaşmış, bütünleşmiş ve homojendir.
Her sıcak yudumda bunu hissedersiniz.

Bence sıcak demli bir bardak çayı, “sade” yudumlamak
İki dost olmakla eşdeğer.
Bir yudumda sevincin mutluluğun kaygan tadını,
Bir diğerinde kızgınlığın, hırçınlığın, karamsarlığın demini,
Bir başka yudumda, hüznün özlemin buruk lezzetini
Samimiyetin, içtenliğin, paylaşımın, anlayışın, tartışmanın, uzlaşmanın aroması içinde,
Ve sevginin saygının sıcaklığında
Duyumsamak.

İki sevgili olmak derseniz;
Aşk, heyecan, coşku, tutku ile tatlandırılmış çayı tercih edenlerdensiniz.
Dost ve sevgili lezzeti birbirinin içinde erimiş bütünleşmiş,
Üzerinde delilik ve macera dumanları tüten
Tatlı ve sıcak bir içecek.
Her yudumda şekerin verdiği enerjinin kanınıza karıştığını,
Ve tüm bedeninize yayılanın
O tatlı-sıcak tavşan kanı olduğunu hissedersiniz.
Kullandığınız tatlandırıcı
İster glikoz ister aspertan olsun farketmez.
Bileşiminde var olan temel hammaddeler;
Aşk, heyecan, coşku, tutku, delilik ve maceradır.
Ve sıcak çayın içine ergimesiyle yarattığı kimyasal etki,
İçine girdiği ortamı yapaylaştırmadan tatlandırmaktır.

Dost olmak ile sevgili olmak arasında gidip gelmeler ise,
Çayı soğutur !...
İçine atılan birkaç şeker eriyemeden dibe çökmüş,
Ilık-soğuk bir içeceğe dönüştürür...
Yudumladıkça çayımsı bir tat alırsınız
Ama sıcak demli ve taze bir çay lezzeti değil !
Şeker tadına erişmek istediğiniz her seferinde
Tekrar karıştırmanız gerekecektir...
Çünkü yarı ılık – yarı soğuk bir çayın içinde şeker
Tamamen eriyip ergiyemeyecektir...
Ya da bir çay kaşığı ile
Dibe çökmüş şekerden bir lokma alıp,
Ağzınızı tatlandırmak isteyebilirsiniz ama,
Tek bir yudumda her iki lezzeti de birlikte hissedemezsiniz..
O ne bir çaydır, ne de şeker
Ne homojen bir birleşimdir, ne de heterojen.
Şeker yerine tatlandırıcı da kullansanız,
Yarı ılık yarı soğuk bir çayın içinde yaratacağı kimyasal etki farklıdır.
Ağzınızda yapay bir tat bırakır...
Bence böyle bir sıvıyı içmek istemezsiniz.

Bana soracak olursanız
Eğer çay içeceksem,
Ya tatlandırılmış ya da sade tercihini yapmış olarak
Ve de SICAK seviyorum.
Şekeri dibe çökmüş, bulanık,
Yarı ılık - yarı soğuk, yarı sade - yarı şekerli çaydan hoşlanmıyorum.
Ve gri tonlardan da
Ve kısmenlerden de
Ve kesik kesik noktalı çizgili Mors alfabesinden de.
Görüntü dediğin bir fotoğraftaki siyah ya da beyaz netliğinde,
Tercih dediğin sandıktaki evet ya da hayır niteliğinde,
İletişim dediğin standart bir çizginin sürdürülebilirliğinde olmalı
Diye düşünüyorum.

Siz çayı nasıl seversiniz ve nasıl içmek istersiniz?
Sıcak demli ve sade mi?
Tatlandırılmış ve dumanı üstünde mi?
Yarı ılık, yarı sıcak, yarı soğuk, yarı sade, yarı şekerli mi?
Ya da, - adı pek de çay olmayan – soğuk buzlu ve limonlu..
Belki de hiç almayayım dersiniz,
Çay içmeyi hiç istemezsiniz ?

Yeşim Esemen