Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '21

 
Kategori
Hukuk
 

Çocuksuz Eşin Mirasçılığı

“Kahve falında miras gördüm” diyen ablaları heyecanla takip eden ve “ayyy acaba kimden miras kalacak” diye sevinen insanlar gördüm. Ne acı, paranın heyecanına kapılıp, o kazancın bir ölümün ardından olacağını düşünemeyecek kadar zavallı insanlar. Neredeyse 10 yıl olacak Turkiye'ye gelmeyeli. Ailemle son yaptığım görüşmelerde bana durmadan “senden sonra mirasın yeğenlerine kalacak” diyen anneme hem kızmış, hem de içerlemiştim. Çünkü ben Fransa'da hiç çalışmadım. Üstelik belki kendime ait olmasa da, 2 yaşından beri annelik yaptığım cici oğlumun mirasımdan pay alamayacağını düşünmek beni çok sinirlendirmişti. Hele ki, eşimin onca çabası, uğraşıyla üç-beş kuruş kenara koyduğu birkiminin, sırf çocuk yapmadık diye, tanımadığı insanlara gitme olasılığı beni adeta delirtti!

 

Nihayet soluğu noterde aldık ve daha 40'li yaşlarımda, henüz ölecek kadar veya ölümü düşünecek kadar ihtiyar olmayan bir yaşta, Turkiye'de uygulanan ve oldukça haksız olduğunu düşündüğüm bu miras hukukundan eşimin zarar görmemesi için özel bir belge hazırlattık. Bu belge bize 500 Euro'ya patlasa da, en azından eşimin benim ardımdan sorun yaşamayacağını bilmek beni rahatlatmıştı. Hazırlanan bu belgeyle artık vefatım durumunda ailemden kimse hak iddia edemeyecek.

 

Ancak, Türkiye'de yaşayıp, çocuk sahibi olmayan insanları düşündükçe çok üzülüyorum. İnsanların sırf mallarını garantiye almak için çocuk yapmak zorunda kalmalarını ise çok yadırgıyorum. İşin başında, Turk hukukunu araştırırken, avukatlara online yazılmış bir hayli mesaj gördüm. Mesela birisinden çok etkilendim. Bir adamın amcası vefat ediyor. Bu danışan kişi merhumun yeğeni ve avukata diyor ki “Amcamın 200 bin lira değerinde arabası ve 500 bin lira değerinde evi var, ben bunun ne kadarına hak sahibiyim!” Yazık değil mi o karısına? Zavallı kadının düştüğü duruma bakın! Arabasına ve evine çoktan göz koymuşlar bile. Düşünebiliyor musunuz, senelerce aynı yastığa baş koyduğunuz, beraber dişinizden tırnağınızdan eksiltip, bir kenara biriktirdiğiniz para ve yatırımlarınızın yarısı bir gecede pat diye gidiveriyor. Niye? Çünkü çocuğunuz yok! Ceza mı bu?

 

Çok şükürler olsun, bir Amerikan vatandaşı ve 14 yıldır Fransa'da yaşayan biri olarak eşime bunları yaşatmamak için tedbirimi önden aldım. Eğer siz de benim gibi çocuk sahibi değilseniz, en kısa süre içinde bir avukata başvurun. Sanırım Türkiye'de de buna benzer noterden vasiyetname çıkartabilirsiniz. Türkiye'de bazen çıkartılan vasiyete karşı dava açılabiliyor. Mesela, hatırlarsanız Huysuz Virjin vefatından sonra mal varlığını Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’na bırakmasına, bu konuda vasiyeti olmasına rağmen, yeğenleri bu vasiyete karşı çıkıp, dava açmışlardı. Çok şükür Fransız yasaları bu konuda kesin olduğu için, benim tarafımda sorun yok, ancak siz gözünüzü bu konuda iyi açın ve her türlü itirazı ihtimal dahiline katarak bir belge hazırlayın! Beni burada Fransiz yasaları koruyor. Aynı zamanda Türk vatandaşlığından çıktığım için de, herhangi bir sorun olmayacak. Ama siz, Türkiye'de böyle birşeyle yüzleşmemek için, şimdiden mücadeleye başlasanız, iyi olur.

 

 

Ben Amerika'da yaşarken bir boşanma vakası geçti başımdan. O gün ezilerek ailemi aramıştım. Boşanma sebebim, eşimin beni 6 yıl boyunca aldatmış olmasıydı. Meğer evliliğimizin sadece ilk iki senesi bana sadık kalmış. Onlara bu kötü haberi verirken sesim titremişti. Ama onlar bana telefonda, “bize güvenerek boşanıyorsan şunu bil ki, bizden sana 25 kuruş bile yok! Sakın bizden para dilenmeye kalkma” dediler. Ailemden hiçbir zaman para yardımı almamış biri olarak bu sözleri beni sadece yerin dibine batırdı! Ve bu insanların, ben öldükten sonra hak talep etme planlarını duyduğumda bende işte o dakika kayış koptu! Aynı babam vefat ettiğinde nasıl redd-i miras ettiysem, sonrasında kim karşıma gelirse, onurla aynısını yapacağım! Onlara da şunu söylemek istiyorum: Benden de size 25 kuruş yok!

 

Victoria Toumit

 
Toplam blog
: 50
: 8547
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Gazetecilik mesleğine ilk olarak Hürriyet Haber Ajansı'nda muhabir olarak başladım. Daha sonra Ümit..