Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '09

 
Kategori
Blog
 

Çok Blog yazan mı, çok okunan mı?

Çok Blog yazan mı, çok okunan mı?
 

Blog yazarlığına 2 yıl önce başladım. Daha önce yazdığım sitenin formatının, dört aydır yazdığım Milliyet Blog ile benzerlikleri olmasına rağmen, aynı olduğu söylenemez. Burada çok fazla kategori var ve her kategorinin çok önemli uzmanları, yazarları var. Eski site yarışma formatında, ödüllü bir blog sitesi olduğundan ve aylık ödülleri de en fazla okunanlar kazanacağından, bildik bilmedik konularda yazanlarla, ilgi çekici ama çapsız yazılar ve onları yazanlar kazançlı çıkabiliyordu.

Yanlış bir uygulamaydı.

Milliyet Blog’da seviyeli bir yazar topluluğu var. İlginç kategorilerdeki yazıları bulup çıkarmakta zorluk çekmiyorsunuz.

O sitede yazmakta olan bir yazar arkadaşın yazılarına burada da rastlamak sürpriz olmadı benim için. Çünkü o daha önceleri de sık sık belirttiği gibi Dünyaya bu iş için getirildiğine inanıyor. Zaman zaman ben "bu işin en iyisiyim" der gibi "en iyi ben yazarım" diye yazdığı yazdığı yazılara rastlamınız burada da mümkün. Hem yazar, hem okur, hem juri!… Oysa bu sitede ne böyle bir yarışma, ne böyle bir puanlama var, ne de kimin daha iyi olduğunu merak eden. Yazan yazar, uygunsa yayınlanır, merak eden okur.

Bugün yine "en iyi blog yazarı benim" diye bir yazı gördüm. Kimmiş diye bakayım dedim. Yine kendileri çıktı. O yazıyı kendisi hakkında bir başka birisi yazsa, gerçekten mutlu olacaktım. Çünkü o kadar çok yazıyor ki, buna ihtiyacı var. Olayların ve yazdığı yazının başlığını ilgi çekici koyma ve püf noktasını yakalama becerisi yüksek, buna karşılık yazının edebi değeri ve akıcılığı etkileyiciliği, geçerli not almaktan oldukça uzak.

Üşenmedim baktım. Burada yazmaya başlayalı 700 gün olmuş. Yazdığı toplam sayıya bölündüğünde, ortalama günde ara vermeden en az üç yazı ediyor. 83 ayrı kategoride yazabilmek gibi bir genel -kültüre sahip. Bu kadar çeşitli konuda ve bu kadar çok yazı yazabilen bir başka kişi var mıdır bilmiyorum.

Kendini öven yazıları yazanlar gibi kendini methedenler toplumda iyi karşılanmıyor. ‘’Bırak da onu ben söyliyeyim’’ gibi bir düşünce hakimdir. Bu tip yazılarının tepki gördüğünü hala anlayamamış. Kimseyle dalaşmaz, yazılara gereksiz yorum yapmaz. Onun derdi yazı yazmaktır ama işte bu yüzden alamadağı yorumlara da sitem etmekten geri kalamaz.

Anlaması gereken bir detayı ısrarla pas geçiyor. Blog yazarlığında çok yazan mı, çok okunan mı daha değerlidir?
2 senede yazdığı 2200 den fazla yazıdan bazıları çok fazla okunmasına rağmen, yarısından çoğu 100 okunma sayısının altında. Boşa yazılmış gibi duruyor. İlgi çekici olmamasından değil. Ortalama okunma sayısı hayal kırıklığı yaratacak kadar düşük. Çok sık yazdığından, okur ona yetişemiyor. Bir başka deyişle kalemi eskiyor. Anlamamakta ısrar ediyor. Yarışma olmayan bir sitede, kendine oy verip, kendiyle yarışıp kazandığını söyleyecek kadar açık olması nedeniyle içine kapanık bir profili sunuyor.

Potansiyel çalışma yaşında, enerjiyi ekran başında harcamasının, yaşam bilançosundaki kayıp ve kazancını değerlendiriyordur elbette.

Bundan sana ne diyecek olabilir. Haklıdır.

Ben Muhasebeciyim. O işin de en iyisi benim!...Hadi bakalım. ….

Nice yazılar...Başyazar...

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..