Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!

Bugün bayramların en güzelini ve anlamlısını kutluyoruz. Cumhuriyetimiz 84 yaşında ve daha nice yıllar da dimdik ayakta kalacak!

Atatürk diyor ki:

"Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur! "

Varlığımızı ve geleceğimizi borçlu olduğumuz büyük Atatürk ve arkadaşlarının, mecliste oluşan bir hükümet krizi sonucu, 28 Ekim gecesi toplanıp karar almaları ile Türkiye Cumhuriyeti kuruldu . Büyük emekler verildi, hem dış düşmanlara karşı hem de içteki hainlere karşı. Yedi düvel bir oldu, bükemedi Türk'ün bileğini, aynen bugünkü gibiydi düşmanlar, dört taraftan sarmışlardı bizi, o günden bugüne tek fark, bugün Atatürk gibi yiğit bir önderimiz yok! Sabah Anıtkabir'de yapılan töreni izledim de, yazacak çok şey var aslında. Askerlerin başı ne kadar dikse, diğerlerinin bir o kadar eğikti. Belki Ata'ya verilecek hesaplar çok fazlaydı ve yükü taşınmayacak kadar ağırdı...

Atatürk diyor ki:

"Türk Milletinin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir." (1924)

Olsun onun ilke ve devrimlerinin etkisi hala demir yumruk gibi, hala ulusumuzun birlik ve bütünlüğünün garantisi. Her ne kadar toplum bozuluyor, duyarsızlaşıyor desek de biz ulus olarak kara günlerde birlik olmayı, bütünleşmeyi ve yardımlaşmayı becerebilen ender uluslardan biriyiz.

Atatürk diyor ki:

"Cumhuriyetimiz öyle zannolduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız." (1923)

Dün birçok şehrimizde olduğu gibi Denizli'de de caddeler sokaklar ana-baba günüydü. Sabahtan çıktık yola ve akşama kadar çeşitli yerlerde kalabalıklara karıştık. Bayram, şenlik havasında eline bayrağını alan genç yaşlı herkes alanlardaydı.

Hava da çok güzeldi ve akşam Denizlispor-Galatasaray maçı vardı. Maç öncesi bugüne dek şehrimizin verdiği 134 tane şehidin yakınları Denizli Atatürk stadındaydı. Ben televizyondan izledim ve duygulandım, üstünden yıllar geçmesine rağmen hala yoğun yaşanan yürek yanıkları, hala gözü yaşlı analar. Hala bir yürek olmuş "Vatan sağolsun!" diyorlar.

Bir gece önce ve doğuda bir şehirde görev yapan, askeri pilot eski öğrencimiz oğlumuzun düğünü vardı, hem eğlendik hem de duygulandık. Mutluluklar dilerim buradan bir daha! Bir grup arkadaşı da düğündeydi, gencecik pırıl pırıl delikanlılar, hepsi de ana kuzusu. Birçok öğretmen arkadaşım ve meslek sahibi olmuş öğrencilerimizle beraberdik. Düğün dernek nasıl bizi biraraya getiriyorsa, ölüm de aynı şekilde. Şehit cenazeleri de hiç tanımayan insanları birbirine yaklaştırıyor.

Atatürk diyor ki:

"Cumhuriyet düşünce serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muarızlarımızın insaflı olması lazımdır. (1923)

Dalga dalga yayılan bu elleri bayraklı insanlar, yine her zaman olduğu gibi çok bilmiş entelleri çatlak sesler çıkartmaya başlattı. Tepkisiz kalınca eleştiriyorlar; millet uyuyor, aymazlık dizboyu, diye... Tepki veriyorsun eleştiriyorlar; Bayrak sallamakla, caddelerde toplanmakla ne olacak? Eeee siz söyleyin bari biz yapalım! Bu dönemde elimizden gelen budur. Geçen yıl tek bizim bayrağımız sallanıyordu balkonda, şimdi en az 25 tane. Hiç takmayacak insanlara bayrak temin ettik ve taktılar. Unutulmasın elimizde kalan değerler, zaten ne kaldı ki?

Atatürk diyor ki:

"Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. (1925)