Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '12

 
Kategori
Siyaset
 

Dağlar yüksek çıkamayız, tepelerden gidelim

Dağlar yüksek çıkamayız, tepelerden gidelim
 

—Kerim Korkut’u okumak yürek ister—      

İnsanlar başarının ne olduğunu bilmiyorlar. Başarı hayatta kalmaktır. On milyon kişi aç olduktan sonra Koç’un, Sabancı’nın  on milyar dolar varlığı olsa nolur.

Biri alıp yürüyor, biri sabahı zor görüyor. Aslan yürekli aslanlarla tavşan yürekli farelerin farkı mı bu? Yani 5 milyar dolarlık adamla beş kuruşu olmayan… Bu akıl almaz fark güç, zekâ ve diyelim ki hile nedeniyle oluşamaz. Benden 5 milyar dolarlık fazla akıl, benden 5 milyar dolarlık fazla güç ve farz edelim 5 milyar dolarlık hile fazlası ha.

İki insan arasında bu kadar fark olamaz. Ve bu hesap Bağdat’tan döner. Ama cahiller iki insan arasına bu kadar farkı koyarlar. Onlara göre milyar dolarlık Koç, Sabancı ve acından ölen insanlar normaldir. Bu ülkenin zengini milyarder olmalı, fakiri de acından ölmelidir.

Ama bana göre bu bir anlayışın sonucu. Ekonomi programları fert başına birim üretim baz alınarak hazırlanmıyor. Bazıları, bütün imkânlar onlar için seferber edilerek alıp başını gidecek, geriye kalan milyonlar ise bunların kapılarında ekmek bekleyecek. Alıp başını giden belki dağları aşar ama ekmek bekleyen ekmek bulamayabilir. Koçların Sabancıların (ve diğer büyüklerin)  başarısına endeksli ekonomi programları bugün Türkiye’nin yarısını aç bırakmıştır.

Ülke ayaklarının altında. Ve milyonlar Çankaya yokuşunda. Ve sen hala beş kuruşluk üretimi olmayan insanlara 500 lira acizlik maaşı bağlayıp Koç’un, Sabancı’nın 5 milyar varlığını nasıl 10 milyar ederim diye uğraşıyorsun.

5 milyar, 5 milyar kazanır diyorsun; büyük denizde boğulmak istiyorsunuz. Üstelik açlar o kadar çoklar ki, nerden çıkmış bunlar karıncalar gibi ülkenin dağlarında. Allahtan sadakaya razılar yoksa nerelere giderdik diyorsunuz. Bir koç bir de Sabancı olsaydı ne kadar kolay yönetirdik ülkeyi diyorsunuz. Valla keşke olmasalardı ama olmuşlar işte!

Türkiye halkının tamamını düşünerek program yapmıyorsunuz. Bütçeyi belli kesimlere transfer edip geri kalana dilenci maaşı için bordro yapıyorsunuz. İstediğiniz gibi bütçe yapın, kimini trilyoner edin, kimi aç ölsün; benim derdim bu değil. Ben başka şeyin peşindeyim: Bu tembel güruhu bedava yaşatıyorsunuz! Milyonlarca insanın aklı, gücü, emeği heba oluyor. Sen evinin önünde otur ben sana maaş vereyim. Sen evinin önünde otur ben sana maaş vereyim. Sen evinin önünde otur ben sana maaş… Bunlara yonca biçtirecek kadar da mı akıl yok sende? Bir ülkenin insanlarının yarısı yatar diğer yarısı çalışır mı? Sence aç ölen karınca var mıdır? Diyorum ki ekonomi programlarını karıncalara yaptırsan. Karıncalar dağları aşamazlar ama aç da kalmazlar. Her mahallede bir milyonerin olmasın ama bin tane fakirin de olmasın.

“Bu toprağın sahipleri bin yıldır unuttukları vatanları için şafakla birlikte dağlara çıkacaklar. Bin yıldır doğdukları ve öldükleri Atuçuran bayırından Pelit deresini geçip koca öküzün unuttuğu yeşil yoncanın, kel tepeli sarıçamın yanına varacaklar. Milyonlarca kazma aynı anda milyonlarca yerde toprağa saplanacak” 

Biz ne Koçlar ne de açlar istiyoruz. Kelle başı emek, kelle başı refah! Yurdumu böl, kaç metre yer düşüyorsa orada doğup orada ölelim. Bir gün yakanıza yapışacak çalışmayan ellerim. Bugün 70 milyonu doyuramadığın ülkede yarın 500 milyonu nasıl doyuracaksın? Hoçanlı’nın düzünde yoncalar boyumu aşmış kesmeye kurban bulamıyorsun.

Siz bu ülkeyi nasıl yönetirseniz yönetin yanlış yoldan gittiğiniz sürece bir yere varamazsınız. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..