Delice "aşk" açılımı...

"Kırıldııımm." dedi genç adam. "Kendi dünyanda çok bilmişliğinle, yargılarınla mutlu ol."

Tekrar tekrar okudu kadın. Gecenin içinden gelen bir yansımayla gözleri kamaştı, ardından kulakları sağır eden bir gürültü ile kulaklarını kapattı iki eliyle. Simsiyah gökyüzünde şimşekler , deniz dev dalgalar sahili dövüyordu, ağaçlar ha devrildi ha devrilecek.. Oldum olası korkardı böyle havalardan.. Yerde, koltuğun köşesine sıkışmış vaziyette dua ediyordu "Biraz ara versin, perdeleri , balkon kapısını kapatıp yatak odasına gitsin diye." Odanın içi savaş alanına dönmüştü. Perdeler rüzgârın şiddetinden dışarıya çıkmış, balkon kapısının yanında ki sehpanın üzerinde ki resimler yere düşmüş, kül tablası kırılmış, sigara izmaritleri yerlerde, çalışma masasının üzerinde ki kâğıtlar her tarafa uçmuş ve evet korkulan olmuştu.. En son çakan şimşekten sonra elektrikler kesilmişti...

Yavaş bir şekilde ağzını kapatıp burnundan derin nefes aldı. Diyaframına doldurduğu nefesi ağzından geri verdi. Bir..İki.. Üç.. "Sakin olmalısın" telkiniyle yavaşça kalktı yerinden. Koltuğun üzerinde ki çakmağı aldı. Yakmak istedi ama odanın içinde ki hava sirkülasyonundan söndü. Korka korka ve tutunarak balkon kapısına ulaştı. Kapıyı kapatıp yeni bir şimşek çakacak korkusuyla kaçarcasına salonun kapısına ulaştı. Karanlıkta fark etmeden yerde ki cam kırıklarına basmıştı. Ayağı kesilmişti, canı çok yanıyordu. Mutfağa geçti mum arayıp buldu, yaktı. Banyoya kadar topallayarak yürüdü. Ecza dolabından Betadin alıp sürdü. Gazlı bezle sardı. Ve yatak odasına geçti. Perdeleri sımsıkı kapattı...Yatağına girdi ve bu geceden kalanları düşünmeye başladı..

Birbirlerinden yazdıkları yazılarla etkilenmişlerdi. Adam evliydi bir çocuğu vardı. Sohbet esnasında sordu bir gün
"Eşini seviyor musun?." Yanıt gecikmedi genç adamdan "Sevmesem bile nefret etmiyorum." O halde neden kendisine bu denli , delice aşık olduğunu söylüyor du?Çünkü evliliğinde heyecan bitmişti... Kadının, sorunlarını hallettikten sonra kurmayı düşündüğü yeni düzeninde, yeni dünyasında var olmayı, delice bir aşk yaşamayı düşünüyordu... Tüm bunları hayal ederken herşeyin gizli saklı olacağından, her akşam gelemeyeceğinden, gelse bile kalamayacağından, eşiyle birlikte olacağından, tatile çıkacağından bahsediyordu. Gündüz işteyken yazabileceğini ama akşamları yazma şansının olmadığını vurguluyordu sürekli. Ancak müsait olduğu saatlerde.. Ve bunun adı adama göre delice bir AŞKTI. Çok SEVİYORDU kadını. Hiç tanımadığı halde.. Sadece ve sadece yazılarında ki hassasiyetten...

Tüm bunları anlatıp, ben 2. kadın olmayı kabullenemem, sevdiğim erkeği paylaşamam , bu gerçekleşmeyecek bir hayal dediğinde ise bir cevap gelmişti "Allah yolunu açık etsin."

Genç adamın izin dönemiydi ve ailesiyle tatildeydi. Zorunluluk sonucu geri döndüğü için yeniden yazmaya başlamıştı. Bir gün arkadaşından bir slayt gösterisi geldi kadına . BENİM OL isimli gösteri, erotik sözlerle dolu olmasına karşın espri en son sayfadaydı. GRİP ..Grip mikrobunun bir erkeği/kadını nasıl esir almaya çalıştığını anlatıyordu. Hemen adama geçti. Yanıt gecikmemişti. Gösteriyi sonuna kadar izlemeyip , isminden ve ilk sayfada ki cümlelerden etkilenerek bir cevap yazmıştı. Amaç tekti ama adı AŞK tı.

Kadın durdu düşündü ve bir karar verdi. İç güdüleri onu bu güne kadar hiç yanıltmamıştı. Daha fazla kendisi ile oynanmasına izin vermeyecekti. Ve bir yazı yazdı."Sözlerin ve hayallerin bittiği noktadasın. Allah yolunu açık etsin."

Cevap ilginçti." Kırıldım.Paramparça oldum. Ben seni küçültecek bir şey yapmadım. "

Yastığına 2 damla gözyaşı düştü. İçinde ki fırtına gibi dışarıda da hava sakinleşmişti. İçi bomboştu şimdi.Kısa sürelide olsa aşka dair ne varsa duymuştu. Duygularına ve hissettiklerine yenik düşmemişti. Akıl kazanmıştı bu soğuk savaşı.

Gözlerini kapattı, içinden sessizce Seni seviyorum dedi. Ama kendimi aptal, seni kendine akıllı hissettirecek kadar değil..


26.7.2008
Öykü deneme