Deliler yaz sevmez!!

Kış gelse hemenden. Gelse de bir daha gitmese. Nasıl bir eziyettir bu sıcaklar bana. Valla Muzo hep der deliler sıcağı sevmez diye. Dosdoğru bir laftır fazlası var eksiği yok. Sıcak sevilir mi ya. Her gün güneş tepende buram buram sıcak… Yaz gelince başıma gelenler; Yatağım camın önündedir her daim. Mutlaka gökyüzünü göreceğim yatağa girdimi. Yoksa zor kapanır gözüm. Alışkanlık. Önce perdemin kenarını sıyırırım, kara gökyüzüne dikerim gözlerimi. Zaten hiç yatağımı bırakasım gelmiyor ya sabah, biraz geciktireyim uykumu diye düşüncelere de izin veririm azcık dolaşsın beynimde. Bende en sevdiğim bu mekânda daha fazla vakit geçireyim. Ha bir de balıklarımı seyrederim loş ışıkta az biraz. Bakarım durgunluk var mı iyi görünüyorlar mı? Sağa dön sola dön hop uyku. Sabah olsun bakalım. O her gece olağan bir iş gibi yaptığım perde sıyırma işi sabah bana pahalıya patlar. Güneş odamdan içeriye sızar utanmadan. Hem de gözümün içine içine. Zaten sıcaktan nefes alınmaz. Ne ızdıraptır ya rabbim. Bir hışımla camı açıp perdeyi çekerim. Daha vakit var, az daha uyuyabilirim. O da ne. Annem odanın kapısını açık bırakmış kardeşimi uyandırdıktan sonra. Ceyran yapıyor. Ama hoşuma da gitmiyor değil esinti. Bizim perde de bi dışarı bi içeri. Fırsatçı güneşte yüzüme gözüme batırıyor ateşten oklarını. Ya ben sabahları sinirli olurum güzel kardeşim. Senden de günün hiçbir saati hoşlanmam. Git sana bayılan bir sürü insan var. Onların odalarını istila et. Tövbe tövbeee… Yok yok anlaşıldı bana uyku haram. Kalkayım da hazırlanayım. Doğru dürüst uyumamanın eseri ağrılar başımda gözlerimde devir daim yapıyor. Akşama kadar masa başında uyukluyorum tabi. Akşam olsa da gidip yatağıma gömülsem hayalleri gözümün önünde film çeviriyor adeta. Bir yere gezmeye gitsen sıcaktan iki adım atamazsın, terden elbisen ağır gelir, yapış yapış insanlar otobüslerde misler gibi kokar. İlginçtir su kaynakları tükeniyor, tüketiyoruz fakat bu insanlar banyo yapmıyor, doğru dürüst su içmiyor. Doktor sağlıklı diyor ya içmez o. Yok bi bardağı zor içerim, unutuyorum su içmeyi diyenleri duymuşsunuzdur. Ama lıkır lıkır kola içerler serinlemek için. Oysaki hem zararlı insana hem de İsrail az daha silahlansın. Çokta tık tık. Ben başlayacağım yine çevreden, köpeklerden küresel ısınmaya kadar gider bu muhabbet. İş saati sinirlerim de zıplamasın. Bu sıcak yok yok sıcak değil ateş gibi gün nasıl sonlanır yoksa. Hep hayal ederim. Kutuplarda Eskimo olmalıydım ben. Buzlar arasında. Güneşsiz. Her taraf acık mavi, beyaz. Hiç demem kışın yaz gelse diye. Gelirken de içime öyle güzel güzel duygular yerleşmez vallahi. Bahar gelince hafiften ruhum canlanır, güzelleşir içim ama bahara da aldanmam saf gibi. Bilirim ardında o hain güneş saklı. Hiç hazzetmem kendisinden maalesef:D