Dev Survivor adası Türkiye ! [İstanbul]

"Birbiri içine geçmiş onlarca şehrin toplamı: İstanbul!"

UYARI: Bu yazı dizisinde gezilen her ilin kent yaşamındaki eksiklikler, çarpıklıklar varsa iyi yanları ele alınarak bu illere atanacak devlet memurlarını, bu illeri gezecek turistleri bilgilendirme amacı güdülmektedir. Dolayısıyla amaç hiçbir ili doğrudan kötülemek değildir. Yazının tamamı okunmadan, yazı içeriğinden bağımsız, salt hemşehrici zihniyetle yapılan "Sen memleketimin ağacına kurban ol ne anlarsın!" tipinden sığ ve kalitesiz yorumlar ciddiye alınmayacaktır.

-Müdüriyet-

GİRİŞ

Söz konusu il İstanbul olunca tek bir yorum yapmak imkansızlaşıyor. Türkiye'nin ekonomisinin merkezi, turizminin merkezi, siyasetinin merkezi, suç işleme oranlarının merkezi, hatta Suriye sınırında çatışma çıksa bile ajanlık faaliyetlerinin de merkezi. Kısacası İstanbul denilen yer Türkiye'nin merkezidir. Ancak bu merkezi konum, İstanbul'u eleştirirken yerden yere çalmama engel değil elbet, çünkü İstanbul her ne kadar "canlı" bir şehir ise de kimilerine göre, çoktan beyin ölümü gerçekleşmiş bir şehirdir bana göre. Nedenlerini anlatmaya başlayalım isterseniz.

ŞEHİR YERLEŞİMİ

Yazımın başında da dediğim gibi İstanbul'u yorumlarken "Hangi İstanbul?" sorusu önemli bir yer teşkil ediyor. Onlarca farklı İstanbul olmasına karşın basitleştirmek için 3 gruba ayırıyor ve "Elit, normal ve tırt" olmak üzere isimlendirmeyi tercih ediyorum. Bu sınıflandırma kapsamında İstanbul'u yorumlamaya başlayabiliriz.

ELİT İSTANBUL: Elit İstanbul dediğim ve her geçen gün kapladığı alan genişleyen bu yapılanmanın İstanbul'da kapladığı alan tahmini olarak %10 civarlarında bir araziden ibarettir. Kapısında güvenlikleri, yüzme havuzları, spa merkezleri ve aklınıza gelebilecek bir dolu lüks bu mekanlarda standart halini almış durumdadır. Sadece Türkiye değil, dünya için son derece gelişmiş yerleşim standartlarının uygulandığı bu mekanları yorumlamayı uzatmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Zira biz normal insanlar u mekanları ancak filmlerde izleyebiliriz. Öyle ki, burada bir evi bize ücretsiz tahsis etseler bile yaşam tarzımız oralarda yaşamaya müsait olmadığından barınamayız oralarda. Kısacası eğer kaliteden bahsedeceksek, "Elit İstanbul" sünya standartlarının üzerinde bir İstanbul'dur.

NORMAL İSTANBUL: Normal insanların yaşadığı, sıradan üçüncü sınıf müteahhitlerce yapılmış ancak bi asansör bir de göze hoş gözüken dış cephe kaplama yapılınca 6 şiddetindeki depremde yıkılması garanti olan evlerden oluşan bu İstanbul'da hiçbir estetik ibareye rastlamak mümkün değildir. Her apartman kendi kafasına göre bir standart belirlemiştir. Malzemeden çalmanın doruklarında inşa edilen bu evler ciddi bir depremde %100 ölüm garantisiyle alıcılar için cazip bir ölüm makinesi konumundadır. Önemli bir kısmı Allahsız olan müteahhitlerimizin, ölüme gönderdiği milyonlarca insandan hesaba çekilmeyecekleri yönündeki sarsılmaz inançları bu evlerde adeta anıtlaşmaktadır.

Şehir dokusu namına hiçbir şey yoktur ortada. Akıllarınca birbirinden farklı lükslere sahip, hiçbir ortak zevke hitap etmeyen bu evler türlü altyapı sorunlarıyla da iç içedir. Örnek verecek olursak 20 katlı güzel görünümlü apartmanınızın altında bir otoparkı olmadığı için ya bulunduğu caddenin önünü istila eder ve şehri mahvedersiniz ya da otopark mafyasına boyun eğersiniz.

Kısacası yaşanmaz bu İstanbul'da. Ha yanlış anlaşılmasın. Bu yaşanmaz dediğim İstanbul, normal insanların yaşaması için en ideal İstanbul'dur. Lakin zor zanaattir bu İstanbul'da hayatta kalmak. Bu İstanbul'un ilin tamamında kapladığı tahmini alanın %30 civarında olduğu tahmin edilmektedir (Ki bence %30 son derece iyimserdir)

TIRT İSTANBUL: Adının tırt olduğuna kanmayın. Bu İstanbul ilin toplam alan ve nüfusunun %60'ını barındırır. Bu İstanbul'da tamamen Gangnam Style inşa edilmiştir tüm binalar. Bu binaların ciddi bir depremde yıkılması olasılığı %100'e yakın olmakla birlikte çok katlı olmayışları dolayısıyla içerisinden canlı çıkılması olasılığı %50'ye yakındır. Ancak evin sağlam kalma olasılığı tam olarak %0'dır.

Gecekondu olarak da adlandırılabilecek bu yapılaşma içerisinde eğitim, sağlık, beslenme ve hatta can güvenliği hizmetleri bile Allah'a emanettir. Türkiye'deki önemli terör olaylarından, vergi kaçakçılığına, ajanlık faaliyetlerinden adi suçlara pek çok önemli sorun bu saçma sapan yapılaşmanın içerisinden çıkmaktadır.

Yetmişli yıllarda başlayan devasa göç dalgasının yarattığı bu canavar İstanbul içerisinde paralel bir İstanbul'dur. Yani buna paralel yapılaşma demek mümkündür. Hayatta kalması zor, bir gün mutlaka köşeyi dönerim ümidiyle geçirilen bir yaşamın izleri bu İstanbul'un dört bir yanını sarmıştır. Kısacası yok edilmesinde fayda vardır.

Sanıyorum ki şu meşhur çılgın proje bunu gerçekleştirebilmek adına yakalanmış tarihi bir fırsattır. Umuyorum ki gerçekleşir ve binlerce yıllık güzel İstanbul'un bağrındaki bu yara izi temizlenir.

SAĞLIK

ELİT İSTANBUL: Buradaki sağlık hizmetinin kalitesi dünya standartlarında ve hatta bazı alanlarda üzerindedir. Avrupa sağlık turizminin de kalbi sayılabilecek bu sağlık hizmetleri kıtadaki en saygın doktorların bulunduğu çok üst düzey ve oldukça lüks hizmet veren elit bir sağlık ordusuna sahiptir. Elbette çoğu sıradan insan bu süper sağlık hizmetini ancak rüyasında görmektedir.

NORMAL İSTANBUL: Normal insanlar için sağlık hizmetinin çok da kötü olduğunu söyleyemeyiz. Ortalama düzeydeki sıradan özel hastahanelere giderek sağlıklı hizmet almak mümkün aslında. Ancak Sorun şu ki il çok kalabalık ve sıra bekleme sorunu her geçen gün çığ gibi büyüyor ve bu soruna tek çare il nüfusunun bir şekilde azaltılması gibi görünüyor.

TIRT İSTANBUL: Şehrin en geniş tabakasını teşkil eden Tırt İstanbul sakinleri için hayat elbette çok zor. Günlerce saatlerce beklenen kuyrukların ardından alınan tırt sağlık hizmetinin kalitesi sizi ne kadar tatmin eder bilmem ama belki de bu sırada hayatınızı kaybedebilir ya da sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu açıdan bu ilde bu tipbir sağlık hizmeti almaya kalkışmak pek akıllıca bir tercih değildir.

SOSYO-EKONOMİK YAŞAM

ELİT İSTANBUL: Dünyanın en lüks yaşam tarzlarında birisi kesinlikle bu ilde yaşanmaktadır. Yapay Boğaz, yapay Venedik ya da yapay ada konseptli süper lüks mekanlarda her türlü sosyal olanakla iç içe sürdürülen yaşamların mekanı ELİT İSTANBUL'da yaşananlar dudak uçuklatmaktadır. Spor otomobiliyle işe giden iş adamlarından balkonda çiftleşip kameralara poz veren ünlülere kadar envai çeşit manyağı da barındıran bu yaşam alanlarındaki yaşam konforlu olduğu kadar sıradışıdır. Kısacası buradaki yaşam lüks de olsa bizi bir hayli bozar.

NORMAL İSTANBUL: Normal İstanbul'da yaşam normal sayılabilir. Her gün trafik çilesi, her gün iş bunalımı ve her gün rutin yaşam... Burada insanlar her türlü sosyal olanağa sahiptirler. Sinema, boğaz turu, tiyatro, gezi turları ve aklınıza gelebilecek her türlü eğlence olanağı ortalama imkana sahip her İstanbullunun elinin alıtındadır. Kısacası bu açıdan bakıldığında İstanbul normal insanlar için yaşanılabilir bir şehir sayılabilir.

TIRT İSTANBUL: Tırt İstanbul'daki yaşam adeta Mars'ta amuda kalkıp güneşlenmeye benzer. Televizyonda gördüğünüz türlü saçmalıkların hepsi buralardan çıkmaktadır. Komşunun eşinin sizin kayınbiraderinizle çiftleşip aynı akşam eltinizin eniştenizle grup yaptığını öğrenmeniz Tırt İstanbul'da hiç sürpriz değildir. Ahlaki değerlerden eser kalmamış olan bu İstanbul'da çoluğunuzu çocuğunuzu mafyadan, uyuşturucu çetelerinden ve türlü terörist gruplardan korumanız hiç kolay değildir. Özetle eğer buralarda yaşıyorsanız ülkeniz ve aileniz için yapılabilecek en hayırlı iş bir an evvel bir yolunu bu bulup buraları terk edip gitmektir. Sodom ve Gomore gibi bir yerde yaşamaktansa terki diyar eylemek daha hayırlıdır.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

ELİT İSTANBUL: Süper üst kesime hitap eden bu ulaşım türü İstanbul'un neredeyse hiçbir kesimini ilgilendirmemektedir. Gökdelenlerin üzerinden gökdelenlere kalkıp inen helikopterler ve yalılardan sahillere hareket eden özel yatları kapsayan bu ulaşım türünde trafik işkencesine kesinlikle yer yok. Ancak bunlar zaten bizi ilgilendirmediğinden bu kısmı uzatmanın bir anlamı yok.

NORMAL İSTANBUL: Eğer arabanız varsa ve yol durumunu doğru şekilde takip edebiliyorsanız, kısacası İstanbul'da yaşama sanatını iyi icra edenlerdenseniz hayat çok aşırı zor sayılmaz. Ancak unutmayın, İstanbul'da normal dediğimiz ulaşım, İstanbul dışında pek çok yer için çok ciddi bir profesyonellik anlamına gelmektedir.

TIRT İSTANBUL: Burada toplu taşımaya mecbursunuzdur. Zaten diğeri için paranız da yoktur. Balık istifi bindiğiniz toplu ulaşım araçlarında fordçusundan yankesicisine, delisinden manyağına türlü dengesiz ve namussuzla karşılaşma olasılığınız her gün her araç için %50 civarlarındadır. Bunun için g.tünüzü sağlam yaslamadan burada bir yerden bir yere gidemezsiniz. Ayrıca saatlerce yolda geçirmek de adeta bir yaşam görevi haline gelmiştir İstanbul'da. 20 dakikalık olan bir yol asla 20 dakika sürmez. En iyi ihtimalle 1 saatte gidilir.

ŞEHİRLER ARASI ULAŞIM

Şehirler arası ulaşım Türkiye'de en az İstanbul için sorun teşkil etmektedir. Çünkü İstanbul öyle bir il ki Türkiye'nin her şehrine bir ulaşım aracı kalkan tek şehirdir. Asla bir yere aktarma yapmak zorunda olmazsınız. Hatta İstanbul ülkeler ve kıtalar arası ulaşımda da hemen hemen hiçbir sorun yaşamadığınız bir ildir. Bu açıdan eşsiz bir ilimizdir. Ancak içinden geçerken gözlerinizi kapamanız gerekmektedir. Bu ili görmeden bir başka ile giderseniz şehirler arası ulaşımın süper zevkini çıkarabilirsiniz.

İYİ YANLARI NELERDİR?

Üç İstanbul'u bir kalemde özetlersek yorum şudur. Paranız ve İstanbul'da yaşama sanatına dair geniş bir birikiminiz varsa bu ilde yaşanabilir. Aksi halde can ve mal güvenliğiniz açısından buradan uzak durmakta fayda vardır. Türkiye'de hiçbir il yoktur ki ülkede var olan herhangi bir alandaki olanakların tümünü birden barındırsın. İstanbul bu genellemenin tek istisnasıdır. Bu açıdan imkanı olup burada yaşamayı bilenlere süper bir şehirdir. Ancak tekrarlıyorum, bu şehir profesyonel yaşamayı bilenler içindir. Amatörlerin hayatını söndürebilir.

SON İZLENİMLER

İstanbul için bu yazdıklarımdan sonra kimse bana İstanbul'un iki imparatorluğun başkenti olduğunu, tarihinin çok derin olduğunu, doğal güzelliğini görmezden geldiğimi söylemesin. Bir il sadece tarihiyle güzel olarak görülemez. Kabul edelim ki güzel İstanbul'un içine etmişiz. İstanbul'da 19 milyon insan aynı gün ölse bile bu şehrin eski güzelliğine kavuşması için en az 100 yıl geçmesi gerekir. Bu açıdan Kimse şehri mahvettiğimiz gerçeğini ört bas etmeye kalkmasın. Şehrin doğasının eşsiz olduğu konusunda dünyada tek bir Allah'ın kulu ağzını açıp birşey diyemez kabul. Ancak biz Allah'ın yarattığını berbat ederek ve sürekli Allah'ın yarattığı güzelliğe sığınarak gerçeklerden nereye kadar kaçabiliriz? Gerçekler bunlar. Bu istanbul'da yaşamak çok zor. Burası profesyonellere göre