Devletin zirvesinde kağıt bardaklar

TBMM'de Yeni Yasama Yılı Açılış Resepsiyonu yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanı Gül, resepsiyoan 40 dakika geç geldi ve bir gazetecinin resepsiyona geç kalınca tüm davetlilerin gelmeyeceği korkusuna kapıldığı şeklindeki yorumu üzerine, "Nasıl gelmem. Herkes arkadaşım. Buradaki davetlilerden, kavaslardan, garsonlara kadar herkesi tanıyorum" diye konuştu.

İyi, güzel, hoş. Respsiyonda dikkatimi çeken ne kimlerin katıldığı, ne neden geç gelindiği ne de diğer unsurlar.Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir açılış resepsiyonu düzenlenmiş elbet. Kameralar salonda dolaşırken koca bir tepsi kağıt bardaklarda ikram edilen portakal suları dikkatimi çekti. Devletin zirvesine kadar girmiş olan karton bardakların bende yadırgama hissi uyandırdığını inkar etmeyeceğim.

Günümüzde ucuz lalettayin düğün salonlarında bile kağıt bardak kullanılamazken onca protokolün, onca üst düzey yöneticinin hatta ve hatta Sayın Cumhurbaşkanı'nın önünden geçirilen kağıt bardak tepsisi ile vurgulanmak istenen neydi acaba? Tasarruf mu?; Pratiklik mi? Mütevazilik mi? Yoksa bir sakarlığa mahal olursa hiç olmazsa cam kırıkları ile uğraşmama düşüncesi mi? Neyse ne senede bir kere yapılan bir protokol toplantısında biraz bardak ziyan olsa ne ne olacak ülkenin cam sanayiine biraz devlet desteğinden başka.

Başkalarını bilmem ama Türkiye'nin en seçkin mekanında, en seçkin ve hatta seçilmiş insanalarının var olduğu bir ortamda üstelik kameralar karşısında koca bir tepsi içinde dolaşan kağıt bardaklardaki meyve sularını ben sade bir vatandaş olarak o ortama yakıştırmadım. Ha keza belki de bardaklar kağıt değildi de mavili beyazlı hoş cam bardaklardı ben onları kağıt gibi görmüş olabilirim algıda yanılsama olarak işin bu tarafı da benim kusurum olsun ve umarım öyle olsun!!!!