Devrimciler kurtuluş istemiyorlar; mücadelenin verdiği tatmin onlara yetiyor

Hep yanlarında olmak istemişimdir. Mustafa Suphiler, Sabahattin Ali’ler, Nazım Hikmet ve daha sonrakiler. Parkamı giyip devrim marşları söyleyerek ülkemin sokaklarında on binlerle beraber yürümeyi çok istemişimdir. Ama beni onlardan ayıran bir şey var. Ben gerçeğim, onlar değil. Belki boşum, belki hayalim; ama onlardan daha gerçeğim. Yüz yıl türkü söylenmez. İnsan artık bir çayıra varır. Çayır yoksa alır davarını gider. Siz nasıl çobansınız ki koyunlarınız 100 yılda bir tane kuzu vermemiş.

Devrimcilerden sadece türkü dinleyeceksin, başka hiçbir şeye yaramazlar. Adamlar 10 senede İran molla rejimini 70 milyona kabul ettirmişler, bunlar yüz yılda koca Türkiye’de 1000 kişiyi bile sosyalist yapamamışlar.

Devrimciler sadece türkü söylemeyi ve ölmeyi bilirler. Ölmek işe yarasaydı dünya kurtulurdu; çünkü belki bastığımız toprakların onda biri insan cesetlerinden oluştu. PKK’ya destek verenler, CHP’ye oy verenler, belki MHP’ye dönenler bile var içinizde. Bir devrimci Kürt bile olsa kan’a destek veremez. CHP düzen partisidir, AKP’den farkı yoktur; ona sırtınızı yaslayamazsınız.

Taksim tiyatrodur; kurtuluşu isteseydiniz dağlarda yürürdünüz. Ama orada sizi kim alkışlayacak, ayılardan mı destek alacaksınız? Taksim anıtının yanına sizin de heykelinizi diksinler -ki çoğunuzun arzusu bu- hiçbirinizin amacı memleketi kurtarmak değil.

Ülkeyi mollalara telsim ettiniz ve mollaların ofislerinde çarşaf/türban terzisi oldunuz. Baktı ki bir âlemi enteresesi yok, kapitalist de devrimci oldu. Onlardan farkınız yoksa dava bitmiştir.

Türkiye'de sokaklarda yürüyenler devrim şartları oluşsa ve bizler onlara imkan versek bile devrim yapmayacaklardır.Onlar Jan Jak Russo okumayı  ve Kızıl meydanda dolaşmayı seviyorlar.Devrim gösteriş olur mu ya,devrim özenti olur mu? Devrimin sempatizanı olmaz,militanı olur. Sizler de ülkem için Atsız'ın bozkurtları gibi yazık ki tam bir hayal kırıklığısınız! Üzüntüden yazamıyorum ve halktan utancımdan devrim kelimesini kullanamıyorum!

Mollaların şeytanları elbette sizlere devrim filmleri oynatacaklar; çünkü sizin filmci olduğunuzu biliyorlar. Hak istiyorsunuz, verirler; kanarsınız. Devrim şarkıları çalar radyolarında. Nazım’ın heykelini dikip 60 yıl sonra Sabahattin Ali’nin katilini ararlar.Aslında onlar devrimci olmamışlardır,siz kimliğinizi kaybetmişsinizdir. Çağların en büyük takiyecisi bunlar, sizinle birlikte gerekirse Moskova’ya kadar yürürler!