Dilenciler

DİLENCİ

Sen, hergün köşe başlarında
Yırtık urbanla kirli ellerinle
Avuç açan, sefil insan.

İnan yok farkımız birbirimizden.
Sen belki tüm yaşamın boyunca dilenecek;
Beklediğin beş kuruşu biri vermezse,
Ötekinden isteyeceksin.

Ama ben, tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim,
Bir acımasız kalbin sevdasıyla alevlendim.

Öylesine boş, öylesine açık kaldı ki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.

Victor Hugo

Dilencilik, kelime anlamı olarak, kişilerin yardıma muhtaç olduklarını iddia ederek, başka insanlardan yiyecek veya maddi yardım istemesidir.Dilencilik, aslına bakılırsa yüzyıllardır süregelen bir meslektir.

Victor Hugo şiirinde dilenciliği mecazi anlamda kullanmıştır.Karşılıksız aşk duyulan kişiden, aşk dileyen kişi ile, dilenciliğin gerçek anlamı olan, etraftan maddi yardım dileyen dilencilerle, arasında güzel ve anlamlı bir bağ kurmuştur.

Victor Hugo'nun yazdığı şiirde, aşkına karşılık alamayan kişinin dilenciyle benzeşen yönünü biraz irdelediğinizde, büyük bir farkın göze çarptığını görebilirsiniz.Sevdiği kişinin aşkını dileyen kişi, aşkına karşılık alamayınca, olayı gurur meselesi yapar ve yemin eder, bir daha sevdiği kişiden aşk ve sevgi dilenmeyeceğine dair.Kişiye yakışan onurlu davranış şekli de budur, zaten.Öte yandan maddi yardım talep eden dilenciler, bir kişiden, karşılık alamazlarsa, onursuzca başka bir kişinin peşine düşerler.Amaçları, toplumun insaf, acıma, yardımseverlik ve dini duygularını sömürerek kolay ve haksız kazanç elde etmektir.Bunu gerçekleştirmek içinde daima, hasta, sakat veya yoksul bir görünüm sergilemeye çalışırlar.Dilenen kişilerin çoğu, sapasağlam ve iş görür durumda olmalarına rağmen, insanların duygularını sömürerek, kazanç sağlama yolunu tercih ederler.İşin trajikomik yönü de, dilencilere yardım etmediğiniz takdirde, dilenciler size en ağır, en yüz kızartıcı sözleri arka, arkaya sarfetmeye başlarlar.Az önce dilenen zavallı, masum kişi gider, yerine inanılmaz güçlü ve asabi bir kişilik geliverir.

Öyle sanıyorum ki, dilencilerin, gururları dilenirken değil de, dilendikten sonra, karşılığını alamadıklarında kırılıyor ve bu kırılan gururlarını onarmak adına saldırıya geçiyorlar.

Bugün yine bir dilenciye rastladım.Bu dilenci de, diğerleri gibi sapasağlam ve gayet sağlıklı bir görünüme sahip.Kendisine eğer isterse, bir iş ayarlayabileceğimi, böylelikle artık dilenmek zorunda kalmayacağını söyledim.Bana, çalışmak istemediğini, herhangi bir yerde çalışmaktansa, dilenmenin daha kolay bir yol olduğunu söylediğinde, neye uğradığımı şaşırdım.Demek ki, dilencilere yardım eden o kadar çok insan var ki, onlarda sağda, solda dilenmeyi, günde sekiz saat belli bir kuruma bağlı olarak çalışmaya tercih ediyorlar.Ve böylelikle hepimizin sırtından geçinerek, kendi hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar.

Günümüzde dilenci çeteleri, öylesine organize ve profesyonelce çalışıyorlar ki, cep telefonları vasıtasıyla haberleşerek, zabıta çeteleri ve polislere karşı birbirlerini uyarıyorlar.
Özellikle her gün gazetelerde okuduğumuz yada hepimizin başına gelme tehlikesi yüksek olan kapkaç olaylarında, artık duygusal sömürü yapmaktan yorulan dilencilerin, kurban olarak seçtikleri kişilerden, şiddete başvurarak, maddi kazanç sağlama yolunu tercih ettiklerine, şahit oluyoruz.

Türk Ceza Kanunu'nda dilenciler için bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olduğu belirtilmiştir.Ve yine Türkiye Cumhuriyeti devleti, yardıma muhtaç kişilerin, İl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na yönlendirilerek ihtiyaçlarının karşılanması konusunda destek olunacağının garantisini sağlamaktadır.

Devletimiz, aciz durumda olan insanlara böylesine geniş imkanlar sağlıyor ve bu insanlar herşeye rağmen dilenmeye devam ediyorlarsa, lütfen onlara yardım eli uzatmayın.Gerçekten yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etmek, eminim sizi fazlasıyla mutlu edecektir.