Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '09

 
Kategori
İnançlar
 

Din ile aldatmak…

Din ile aldatmak…
 

Bu başlık sayın Yaşar Nuri Öztürk’ün Allah ile aldatmak deyimine benzedi, kusura bakmayın. Ama tam da söylemek istediğim bu.

Düşünelim; Çikolata tartışmasız çok büyük bir çoğunluğumuzun çok sevdiği bir yiyecektir. Aynı çikolata, küçük çocuğu kandırıp tecavüz etme aracı olarak kullanıldığı da çok görülmüştür. Burada aslolan çikolatayı kullanan zihniyettir.

Kuran-ı kerimin ilk ayeti, “yüce Allahın emri ile oku”dur. Aklı olan herkes katılacaktır ki, buradaki “oku” emri sadece Kuran-ı kerim için değildir. Tanrı “sana verdiğim mükemmel akıl ile yaşamın, evrenin bütün sırlarını öğren, bunın içinde bütün kainatı durmadan oku” demiştir. Bunuda “insanı yarattıklarımın en üstünü olarak yarattım” diyerek teyit etmiştir.

Din ile aldatanlar, çok kurnazlar. Bu iş için bizzat Kuran-ı kerimin kendini kullanıyorlar. Bir örnek verelim: “Karada ve denizde olanların tümünü o bilir. O bilmeksizin yaprak dahi düşmez. (Enam suresi, 59)” Kendi kötü emellerini gerçekleştirmek isteyenler, bilemedikleri her şeyi bu ayetin üzerine atıp işin içinden sıyrıldıkları gibi, birde okmayan cahil kitlenin gözünde bir bilen konumuna gelirler. Tanrı kainatı yaratırken pek tabii olarak onun işleyişini en ince detayına kadar hesap etmiştir. Muhakkak ki yaprak bile kıpırdasa o bilir. O yaprağın kıpırdayışı dahi onun ince hesaplarının içindedir. Bundan doğal bir şey olamaz.

Peki bir soru soralım. Bir otomobilinin çalışma sistemini üreticisinden başka kimse bilmemeli midir. Böyle bir mantık olabilir mi?

Bu örnek yukarıdaki konu içinde geçerlidir. Tanrı yarattığı en yüce varlık olan insana hitabına oku diye başlarken, şüphesiz yarattığı her şeyi öğrenmesini istemiştir. Bu bağlamda depremin Allahın insanlara sabırlarını ölçmek için bir imtahandır diyebilen zihniyetin yorumunu sizlere bırakıyorum. Bin yıl önce insanlar yağmurun yağma sebebini Allahın isteği olatak görürdü. Bilimin bu gün ulaştığı noktada artık herkes Allah’ın sevdiği bir kuluna bereket olsun diye yağmur yağdırmadığını herkes biliyor. Birkaç yüz yıl öncesindeki gibi günümüzde de çok seyrek de olsa birilerinin yağmur duasına çıkması, çoğunluğun tebessümü ile karşılanıyor. Okuyan insan, yağmurun tamamen doğanın bir işleyiş biçimi olduğunu biliyor. Hatta nereye yağmur yağacağını çok önceden bilip gerekli önlemleri alıyor. İlerde depremlerin oluş biçimleri daha detaylı öğrenildiğinde hiç şüphe yokki önceden bilinecek ve önlemi alınacaktır. Günümüzde Din ile aldatanlar, bilinçsiz insanların zaafından yararlanmak isteyenler, mevcut teknoloji ile bile bildiğimiz deprem kuşakları üzerinde depreme dayanıklı binalar yapmayanları uyaracağı yerde zarar görenlere “bu bir imtahandır, sabır gösterin” diyebiliyorlar.

Bu durum “Din ile aldatma “ değilse nedir ki?

Perşembe, 2009-05-07

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..